Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hazal SEYİTOĞLU

Lohusalık Halleri (I)

Hazal SEYİTOĞLU Yazar Hazal SEYİTOĞLU
04 Mayıs 2008
Hazal SEYİTOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hangi görüşten olursanız olun, hamileyseniz, bebeğiniz var ise ya da aynı yaş çocuklara sahip iseniz kadınlar arasında süper bir dayanışma meydana geliyor, anında. Karnım burnumda işten eve gelirken veyahut hastaneye giderken tanımadığım bir çok kadın en kalbi duygularıyla “Allah kurtarsın” diyordu. Görüntünüz ile hemen empati kurabiliyor, bunu yaşamış kadınlar. Aranızda bir bağ oluşuyor ilk ve son kes gördüğünüz hemcinsinizle. Gülümseyen ve merhamet eden gözlerle “Allah kurtarsın” a aynı içtenlikle cevap veriyorsunuz: “Amin, sağolun.”
Henüz hamileliğimin altıncı ayındaydım. İş arkadaşlarımdan biri “ayakkabılarını bağlayabiliyor musun?” diye sordu. Evet, dedim. İyi günlerindesin o zaman, diye karşılık verdi. sekizinci aya girmiştim ve artık ayakkabılarımı eşim giydiriyor ve çıkartıyordu. O zaman anladım. 38. haftadaydım (bu arada hamileyken insanlar sürekli sorar: Kaç aylık oldu? 9 ay 10 ne zaman olacak? Bu sorulara hala cevabım yok. Hamilelik aslında ay ay giden bir şey değilmiş. Hafta hafta gidiyor ve hiçbir zaman 4 haftadan 1 ay çıkmıyor) eşimin artık ayakkabımı giydirmesine gerek kalmamıştı. Çünkü bir filin ayaklarına dönmüştü ayaklarım.

Ayaklarıma bakıp bakıp ağlamak geliyordu içimden. Fotoğraflarını çekmek istiyordum. Ama eşim, kızımız üzülür veyahut gelecek için eskilerden kötü hatıra kalmasın, diye çekmeme razı olmuyordu. Ben de o razı olmadığı için çekmedim. Bacaklarım o kadar şişmişti ki bir gün sol topuğum sağ bacağımda uzun süre kaldığı için kırater oluşmuştu da ben “eyvah kemiklerim eridi!” diye feryat etmiştim. Allah’tan kısa sürdü sebebini bulmak.

En kritik şeylerden biriydi banyo yapmak. Ayaklarımı doğum yapana kadar yıkayamadım. Sabunum yere düşecek diye ödüm patlıyordu. Neyse ki çoraplarımı da eşim giydirip çıkartıyordu. Eğilmem imkansızdı.

Bebeğimiz dünyaya geldiğinde ilk işim sırtüstü yatmak ve banyoda eğilip rahatça ayaklarımı yıkamak oldu. Ama hala şiştim. Ve bana “normal doğumda 10 kilo verip, hastaneden öyle çıkıyorsun” diyenlere veryansın ediyordum. Doğumdan 4 gün önce tartıda 88’i görmüştüm. Büyük ihtimalle 90 kilo gittim doğuma.. Eve gelip tartıldığımda 83 kiloydum ve çıldırmak üzereydim. Hala alyansım parmağıma, ayakkabılarım ayağıma olmuyordu. Kim uydurmuştu bu yalanı hı? Sadece bebek ve eşi düşmüştü kilo olarak benden. Hepsi buydu. Hayatımın sonuna kadar bir zeplin olarak kalmaya devam mı edecektim. Bir süre aynaya bakmadım. Ama en azından sırt üstü yatabiliyor ve sabunum düştüğü zaman banyo yaparken arkasından ağlayacak gibi olmuyordum. Önce oluyordum ama neyse ki hemen arkasından artık bebeğimin karnımda değil, yanımda olduğunu hatırlıyordum. Bu da bir başlangıç sayılırdı.

Eşim benimle doğuma gelmişti. İyi ki yanımdaymış. İnsan kendini ne kadar yalnız hissediyor o masada yatarken. Kameraman olan eşim, yine aynı duyarlılıkla sadece kızımız Dilhan’ın dünyaya gelip, ayaklarından yukarı kaldırıldığı o ilk andan itibaren çekime başladı. Çekim benim “şükürler olsun Allah’ım”, feryatlarımla başlıyor. Öncesini ve daha öncesini çekmek istemedi. “Şükürler olsun”du çünkü; doğurabilmiştim. Nihayet yapabilmiştim. Çekimleri seyrederken sürekli aynı psikolojiye girip ağlayıp duruyordum. İkinci haftaya girerken, ablamdan iyi bir fırça yedim: Yeter artık, doğum cd’ni seyretmeyeceksin! Neşeli müzikler dinleyeceksin! Sabahları kalkıp ilk işin terasa çıkıp derin derin nefes alıp börtü böceği seyretmek olacak! Bu ailenin depresyonlusu benim! Ünvanımı kimseye kaptırmam!
Eşimle bebeğimizi aramıza alıp ona bakıp bakıp duygusal anlar yaşıyorduk. Şaka gibiydi. İkimiz de ağlıyorduk. Sonra yine şükrediyorduk. İlk bir hafta geceleri ve gündüzleri hemen her şeyle eşim ilgilendi. Benim elim kolum oldu. Hamile olduğum zamanda da inanılmaz yardımcıydı. Allah razı olsun ondan, ben çok razı oldum. Sonra o işine geri döndü. Gelip gidenler ve kalanlar oldu ara ara. Her gelen kendi fikirleri ve tavsiyeleri ile geldi. Su vermiyor musun? diye şaşıranlar, yüz üstü yatır diyenler, sessiz ol, aman gürültü yapma etkileniyor, diye uyaranlar, sürekli kucakta taşıyanlar, uyuyunca bile yerine koymayanlar, “emzireceğim, alayım” dediğim halde bana vermek istemeyenler… oldu da oldu.

Klasik bir muhabbet: Kime benziyor? Aslında bir şekilde tüm bebekler birbirine benziyor. Kime çekersen çek.. Benim tarafım ve arkadaşlarım bana, eşimin tarafları ve arkadaşları ona. İlle de “erkek bu, erkek” diyenler yok muydu? Bebek ayol bu, melek! Kızı erkeği mi var?

Kırkı çıkmadan lohusa kadın ve bebek evden çıkmazmış zaruri haller dışında ama biz Şile’ye gittik henüz 25 günlüktü. Sonra ablamlara indik. Kırkı çıkmadan bir yere giderse lohusa kadın bebeği ile gittiği evden yumurta, tuz, şeker, pirinç alırmış. Bilseydik pirinç fiyatlarının bu kadar artacağını daha çok gider gelirdik.

“Kırkını uçurmak” diye bir tabir varmış. Alıp bebekle gezmeye gidilirmiş. Biz bunu epey önceden yapmaya başlamıştık. Kırkı çıkınca çocuk yıkanır, kırk kere başından aşağı su dökülürmüş. Bunu yapmak pek kolay olmadığından başının üzerine “kevgir” tutulup öyle su dökülürmüş. Bir de mani söylenirmiş. Hay Allah unuttum o maniyi. Biz maalesef bu seremoniyi gerçekleştiremedik. Ellisinde inşallah.

Paylaş
Etiketler: Bebekdoğumhamilelikhayatkadınlarlohusalık
Önceki Yazı

Vur Deyince Öldürdüler!..

Sonraki Yazı

Trafikte Yaya Kültürü ve Sürücü Kültürü, Kentlilik Kültürü

Hazal SEYİTOĞLU

Hazal SEYİTOĞLU

İlişkili Yazılar

Hazal SEYİTOĞLU

Göç Vakti; Turna Yarin Selam Saldı ‘Gel’ Dİye…

07 Mart 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

2+2=5Diye Bilecek Kadar İzansız İnsanlar

07 Şubat 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

Göç Vakti; Turna Yarin Selam Saldı ‘Gel’ Diye…

25 Ocak 2016
5k
Hazal SEYİTOĞLU

Germeyelim Gerilmeyelim

24 Ocak 2016
5k
Sonraki Yazı

Trafikte Yaya Kültürü ve Sürücü Kültürü, Kentlilik Kültürü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap