Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Kuzularımla Bir Yaz Serüveni (anı)

Asuman SOYDAN ATASAYAR Yazar Asuman SOYDAN ATASAYAR
01 Ağustos 2022
Anı / Günce, Asuman S. ATASAYAR
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İlkokul öğretmenimin sık sık tavsiye ettiği kütüphanede okuduğum masal ve hikaye kitaplarının kahramanlarıyla hayal dünyamda dost olurdum hatta yaşardım onları… Bazen bir kuğu sırtında Kaf Dağ’ına uçardım; bazen prens ve prensesi canavarın elinden kurtarırdım. Ama en çok da Alp Dağları’nın yamacında papatyalar arasında kuzularıyla birlikte hop hop hoplayan sevimli kız Heidi olurdum kütüphaneden çıkarken.

İlkokul dördüncü sınıf karnelerimizi aldığımda babam bana ödül olarak altın bilezik almıştı. Bilezik hoşuma gitmiş olsa da benim asıl istediğim başkaydı. Beni çok etkileyen Heidi gibi yaşamak istiyordum yaz tatilimde. Hayallerimi gerçekleştirmek için babamdan bir kuzu almasını istemiştim. Annem titizlenerek “Sizin işiniz yetmiyormuş gibi bir de kuzunun pisliğini çıkartmayın başıma!” diye karşı çıkmıştı; ama iyi bir hayvan dostu olan babam, annemden gizlice göz kırpmıştı bana,”tamam alacağım” dercesine.

Bir akşam üstü babam otobüsünü kapımızın önüne getirince anlamıştım içinden önemli bir şey çıkacağını. Kucağında minicik bir kuzuyla kapıdan indiğinde dünyalar benim olmuştu. Babam sözünde durmuş, tıpkı kütüphanedeki hikaye kitabında okuduğum Heidi’nin kuzusuna benzer bir kuzu getirmişti evimize.
Şardağının eteklerinde etrafı gül ağaçları ve selvilerle çevrili minik bir bahçenin içinde tek katlı kerpiç bir evde oturuyorduk. Bir kaç basamak merdivenle çıkılan küçük bir balkondan girilirdi evimize . Önce bir antre; antrenin hem sağında hem solunda iki odamız vardı sadece. Odalardan sağ taraftaki misafir odasıydı. O raya her zaman uğranmazdı. Sol taraftaki oturma odamızın içinden mutfağa ve oradan da tuvalet, banyo ve odunluğa geçiliyordu. Odalarının iç içe olması titiz olan annemin hayatını zorlaştırıyordu.
O gün evimizin yeni misafiri için odunluğun bir köşesine yatacak yer hazırlamıştı babam. Minik kuzum için otlarla, yapraklarla döşeli yatak hazırdı. O günden sonra bahçede kardeşlerimle birlikte kuzumuzun etrafında pervaneydik artık. Henüz bir bebek olan kara gözlü kuzumun bize alışması zor olmamıştı. Aramızda koşuyor, sekerek bizimle oyun oynuyordu adeta. Akşam olup hava iyice kararınca onu kucaklayarak yatacağı yere götürüyordum.

Bir süre sonra babam iki tane daha kuzu getirmişti annemin tepkilerine rağmen.
Bir tanesini bile hayal edemezken üç tane kuzum vardı artık. Hayallerimi gerçeğe dönüştürme vaktiydi benim için. Sabahleyin daha kimse uyanmadan%% onlarla birlikte yanıma aldığım azığım ve kitabımla Şardağı’nın eteklerinde otların, çiçeklerin yoğun olduğu yerlere nasılsın . Kuzularım zevkle otlanırken ben de Heidi olup kır çiçeklerinin arasına uzanarak kitabımı okuyordum. Acıkınca yanımda getirdiğim peynir ekmek, üzüm gibi yiyeceklerimden yiyerek eğleniyordum kendi kendime. Güneş tepede yükselip yakıcı ışıklarını göndermeye başlayınca kuzularımla dönüyordum eve. Annem ev işiyle ve küçük kardeşlerimle uğraşmaktan fark etmiyordu benim yokluğumu. Bu yaptıklarımı babam duysaydı kıyameti koparırdı anneme. Çünkü eski hapishaneye yakın yerlerdi kuzularımı otlattığım yerler. O dönem in-cin top oynardı oralarda ama ot ve çiçek boldu. Ben hayallerimi gerçekleştirdiğim için çok mutluydum. Her ne kadar Alp Dağları, Büyükbaba ve Peter yoktu ama Şardağı’nın eteklerinde kuzularımla, papatya ve gelincikler içinde kendimi Heidi gibi hissediyor ve masal dünyasında yaşıyordum.
Her akşam onlara ellerimle hazırladığım karpuz kabuğu ve ıslatılmış arpadan oluşan yemlerini yedirip, sularını içirdikten sonra oynamaya başlıyorduk. Üç kuzum bir ay kadar sonra öyle büyümüşlerdi ki; artık kucağımızda taşıyamaz olmuştuk. Onları yatacakları yerlerine sokmak için önce evin içinden geçecekleri güzergâhtaki halıları topluyor, ondan sonra itekleyerek geçirtiyorduk yerlerine. Sabah çıkartırken de yine aynı işlemi yapıyorduk. Sonra geçtikleri yerleri silmeye gelirdi sıra. Anneme söz verdiğim için aksatmadan kuzularımın işlerini çoğunlukla ben yapardım. Bazen kuzular yerlerine geçerken kara tanelerini döktüklerinde annemin çığlıkları artardı. Akşam üzeri kapı önünde kuzularımızla oynamanın bıraktığı tat, mutluluğun ta kendisiydi. Hele de “deli kuzu” muzun babamı bizden kıskanması yok muydu. Babamı uzaktan görünce kuyruğunu sallayarak koşması, babamın ellerine zıplayarak tos vurması, döne döne oynaması..

Eylül ayı yaklaştığında otlar artık sarıydı. Ancak kuytu yerlerde kalmıştı yeşillikler. Taşların, kayaların aralarında kalan yeşil otları toplayarak kuzularımı beslemeye başlamıştım. Yağmurdan kuzularımı korumak için evden battaniye çıkartıp üzerlerine örtüşüm; bunu gören annemden payımı alışım yıllar boyu gülerek anlatılacaktı. Evimizin elli metre ilerisinde kanalizasyon için dikey durumda birbirine bitişik nizamda bekleyen büzlerin içinde uzun ve yeşil otların büyüdüğünü gördüğümde hazine bulmuştum sanki. Büzlerin üzerlerine çıkıp, dizlerimi birisine dayayıp diğerinin içine uzanarak otları toplamaya bayılıyordum. Bir sabah yine erkenden büzlerin üzerine çıkıp içlerine eğilerek ot topluyordum ki; dikkatsizliğim sonucu ayaklarım kaymış, kurbağa oturuşu pozisyonunda büzün birinin içine düşmüştüm. Kendi başıma içinden çıkmamın imkânı yoktu. Kimse ne duyar ne de görebilirdi beni. Dizlerim kırılacak gibi ağrımaya başlamıştı. Son bir ümitle avazım çıktığı kadar – okuduğum masallardaki gibi- “imdaaat! İmdaaaat! ” diye bağırışımı camiden gelen Türabi Amca duymuştu sonunda. O bana ” Kimsin sen?” dedikçe, ben “imdaat” diye ses vererek yerimi belirtiyordum. Sesimin yönünde beni bulan Türâbi Amca, beni borunun içinden çekip çıkartamıyordu. Bacaklarımı kendi ellerimle sıkıştırıp hacmimi daraltmış, beni kol altlarımdan çekmesini istemiştim ondan. Bu yöntemi bir kaç kere deneme sonrasında kurtulmuştum salimen. Kuzularım uğruna pek çok macerayla geçirmiştim koca bir yazı. Biraz oyuna dalsam kayboluyorlar ve mahalle mahalle arıyordum onları.
Kuzularımla geçirdiğim rüya gibi bir yaz serüveni, okulların açıldığı gün son bulmuştu ne yazık ki. Okulum Devrim ilk okulunun kapısına sevinçle girdiğimde okul özlemimden kuzularımı unutmuştum. Onları bir daha göremeyeceğimden habersizdim. Okul çıkışında eve geldiğimde bir de ne göreyim; babam kuzularımı kestirmiş çoktan. Bahçede yüzülmüş derileriyle karşılaşmak çok üzmüştü beni. Üç ay içinde nasıl da bağlanmıştık birbirimize. İç acımasını belki de ilk olarak o gün yaşamıştım. Her canlı başka bir canlının yaşamını idâme ettirmek üzere kurulmuştu bu düzen ne yazık ki. Annem etlerinden kavurma yapmıştı. O kış her çorbanın, pilavın içinden çıkan kuzularımın kemikleri duygusallaştırırdı bizi. Çünkü babam, annem, kardeşlerim de benim kadar kalben bağlanmışlardı onlara. Hele de Deli Kuzu’muzun yaptıkları…

Hayallerimi gerçekleştiren, tatlı bir yaz geçirmemi sağlayan kuzularımın yünleriyle annemin bana çeyizlik yorgan yapması ise tüm emeklerime değmişti. Kuzularım, yünleriyle bir yaz anısı olarak evladiyelik yaşayacaklardı artık aramızda.

Asuman Soydan Atasayar

Paylaş
Etiketler: kütüphanekuzumasal ve hikaye
Önceki Yazı

Entelektüellere Yer Yok

Sonraki Yazı

Devlet Yönetimi

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

İlişkili Yazılar

Dikkatlerim
Anı / Günce

Mikroskop

30 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Fikirlerin Capcanlı
Anma

Fikirlerin Capcanlı

11 Kasım 2025
5k
Bin Yıl Sonra Bile
Anı / Günce

Bin Yıl Sonra Bile

10 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Devlet Yönetimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap