Ekmek kuyruğunda yapayalnızım. Derdimi dökeceğim kimse yok. Kiminle laf edeceğim bilemiyorum. Çünkü tepkiler yüksek tempoda, sinirler gergin ve insanlarda psikoloji bozuktu.
Kuyruktakilere göz gezdirirken, “kendim ettim, kendim buldum,” diyen emeklinin yanına vardım. Duyarlı ve içtendi. İki çocuğu, yüksek okulda okuyormuş. “Allah kuvvet versin,” dedim. Gözleri yaşla doldu ve geçinmek mümkün değil, dedi.
Kuyruktaki farklı hayatlardan bir türü de beyefendi gibilerdi. Yani çocuk okutanlar. Bunlar ekmekle karın doyuran guruptan. Çocuk okutmak için büyük şehre gelmek zorunda kalmış. Eskiden olsa şanslı diyecektim, şimdi ise nasıl yapacaksın, diye kelimeler boğazımda düğümlendi.
Ailesini korumak için kuyruktalar.
Kuyruktaki hayatlardan bir gurubu da halkın mağduriyetini yaşayanlar. Bunların ileri seviyede harcaması olanlar. Çocukları yüksek okulu bitirmiş fakat atamamışlar. Evde masraf artıyor, fakat gelir yok. Okul ve sonrası hayatlar…
Kuyruktaki hayatların bir bölümü de doğru ve dürüst hareket edenler. Hak, hukuk ve adaletten ayrılmamışlar. Emekli olmuş ve bürüt maaşın yüzde altmış dokuzu yerine yüzde yirmi beşini alınca hapı yutmuş. Böylece emekli dert sarmalına tutulmuş.
Kuyruk sırasındaki hayatların bir grubu da hayallerden, gerçek yaşantıya geçemeyenlerdi. Hayallerinde rüyalarda gibi gülüp eğleniyorlar. Bunların parayla pulla ilgileri yoktu. Adları “dolara ret,” olarak çıkmıştı. Dolar çıkmış, inmiş umurlarında değildi.
Hayatın zorluğunu çekenler, kuyrukta saatler tükettiği halde, amacına ulaşamamış olan “dolarla kapkaç oynayanlardı. Bunlar genelde dolar vurgunu yaparlar. Sevilmeyen bu guruptur. Her şeyi dolar görüp doğal hayatı hiç sevmezler. İnanılmaz bir kargaşanın içerisindedirler.
Kuyruğun yazgısını kabullenmez, yalnız yaşar ve ağır hareket ederlerdi. İnsanlara değer vermezler. Onlar için önemli olan kuyrukta kalabilmektir. Çünkü öyle alışmışlardır. Kuyrukta bir süre daha kalmayı düşlerler.
Umudunu koruyanlar da gelecek için hoşgörüdürler. Gerçek derdin kuyrukta beklemek olmadığını savunurlar. Bunlar hayatın yolsuzluklarla örselendiğine inanırlar. Geleceğimiz karardı derler. Karanlıktan çıkmayı yeğlerler.
Kamuoyunun baskısına aldırmayan bu insanlar yaşamlarını küçük iyiliklere bağlamışlardır.
Hasan TANRIVERDİ























