Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

Kur’an da “İlah, Rabb, Din, İbadet” (II)

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
12 Aralık 2010
Aysun GÜL
2
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Din nedir?

İnsanlığı doğruluğa ulaştıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan, birlik ve beraberliği bütünleyen,  sonsuz mutluğa ulaştıran kurallar ve hükümler bütünüdür. Din Arapça deyn kelimesinden türemiştir. Âlimlerin çoğu da bunu kabul etmiştir.  Deyn; yükümlülük ve ödenmesi gerekli borçlar bütünüdür diye tarif edilmektedir. Ama zaman içerisinde toplumsal ve yaşanılan çevresel faktörlerle birlikte anlamını değiştirmiş ve ibadetlerin dayandığı hükümler anlamını almıştır. İnanılan’a inananın verdiği karşılıktır.

“Kabe’nin Gözlerine Yasladım Yüreğimi
Sevgilinin Tenine Değsin Diye

Yokluğunun İçine Gizlediğim
Yalnızlığımız Dudaklarında Kalışını

Sakladım Tavaf Ederken

Kabe’nin Duvarlarına..

Bedir Kuyularında Bıraktığım
Ten Değmiş Hallerimi

Kılıcımın Ucundaki Kan İzinde
Sevgiliye Bir Ödül Var.” A. GÜL

İnsanlık tarihinin başlangıç sularından buyana inanmayı kendine şiar edine insanoğlu doğada tapınmadan ve tapındığına ibadet etmeden zaman geçirmemiştir. Birilerine veya bir şeylere bağlılık tasvir edilen ve yaşama renk katan her olguda aranmıştır. Aslının sureti olduğu halde din düşünce girdaplarında boğulmuş bencil sancıların ağrı kesicisi olmaya devam etmiştir. Bazen bir tek şey bazen birçok şey bazen hiçbir şey olmuştur din. Adını belirleyen ve hükümlerini tasarlayan ihtiyaçlarının gerekliliği babında yine insan olmuştur. Hatalar yaptığında taşa tapan insan kutsallaştırdığına sunmuştur kendini. Bazen acımasızca günahsız birini veya birilerini.

Mitolojik olgularla süslemiş ve güçlü olana din demiştir. Ya da onun dinine tabi olmuştur. İnanma ihtiyacının insanı sürüklediği kaosların merkezinde hep bir din olmuştur. Adı ne olursa olsun hükümsüz yaşamamıştır insanoğlu hayatını.

“Doğrusu Allah katında din, İslâm’dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir.” Ali İmran: 19

Her din kendine göre kurallar silsilesi oluşturmuştur. Lakin tüm dinlerin birleştiği nokta sevgi ve barışın birlikteliğiyle inanan kitleye kadar ulaşmıştır. Zaman geliştikçe ve iletişimdeki kolaylıklar arttıkça birbirleriyle kültür etkileşiminde bulunan milletler karışık felsefelere bürünmüşler ve farklı dinlerinde oluşumuna sebebiyet vermişlerdir.  Tarihin ilk zamanları dediğimiz Ademin dünyaya indirildiğinde daimi bilgiyle hayatına yön veren ilk insan, daha sonraki aşamalarda çıkarlarının sürüklediği karmaşayla ateşe tapmaya başlamıştır.

“Allah, kimin bağrını İslâm’a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde değil midir? Artık Allah’ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.” Zümer; 22.ayet

Kabille başlayan bu süreci nesil arttıkça insanlar arası parçalanmalarla birlikte din oluşumu çok tanrılı anlayışa kadar gitmiştir. İnsan gücünün yetmediği veya yetemediği her olguya tanrı biçimi kazandırmıştır. Ay, güneş, yıldızlar, ağaç, kısacası doğada farklı gördükleri her şey ilahlaştırılmıştır. Beşerin aklındaki özgür taraf onu yönlendiren taraf olmuştur her zaman. Ayın tutulması öylesine kafalarında büyütmüşlerdi ay tanrısı onları bu şekilde imtihan ediyormuş gibi tasvirleri kurmuşlardır kendilerinde. Tanrılarına adaklar adamışlar. Ona karşı yükümlülüklerini yerine getirmek adına hükümler yapmışlardır. Sadece ay a değil tabii ki doğa hareketlendiği anda kim daha güçlüyse tanrıları o kadar artmıştır. Çoktanrılı bir anlayışın içinde yıllarca sürüklenmişleridir.

Budizm’deki anlayış; Her şey geçicidir, hiçbir şey kalıcı değildir. Doğum ve ölüm vardır; büyüme ve çürüyüp bozulma; birleşme ve ayrım vardır.

Geleneksel yaşantının getirildiği ve çevreninde yarattığı etkiyle birlikte her şeyin tanrısı vardır felsefesi gelişmiştir. Mitolojik bir anlayışla savaş tanrısına ares, aşk tanrıçasına Afrodit, akıl tanrıçasına athena vs vs  zeus,  adı verilerek yaşatılmaya çalışılmıştır sevdikleri ve güçlü gördükleri  her şeyi.  Ve iletişim çağının da getirdiği etkiyle birlikte gelişen ve değişen sistematik din anlayışında yepyeni dinler ortaya çıkmıştır. İlahi olan ve olmayan olarak ikiye ayrılan dinler yaşandığı sürece ve mekâna göre anlam kazanmıştır. İlk din âdemin dini olan İslam’dır yine. İlahi olandır sonrasında kovulan şeytanın beyinlere girerek yaptığı tahribatın sonucunda oluşan ateşperestliktir.  Âdemin oğullarının ölümüyle birlikte yapılan putlara tapınmayla putperestlik anlayışı da oluşunca din ilahi içeriğinin farklı anlayışlarla değişimler göstermeye başlamıştır.

İnsanoğlunun bu davranışları sonucunda ilahi yaratıcı onları uyandırmak ve girdikleri bu hafif anlayışlar kurtarmak için elçiler göndermeye başlamıştır. Ama uslanmayan bir topluluktur insan. Her defasında inanma olgusu ters yönde geliştirmekten vazgeçememiştir.

İletişim çağına girildiğinde bir sürü din anlayışı ortaya çıkmıştır. Mısırda tanrıları efsane olarak girmiştir hayatlarımıza. Yunana tanrıları, Hindistan’da ki putperestlik, Laponların  tanrılarına kattıkları milliyetçilik, Yahudilerin dindeki erişilmez milletiz anlayışı, Zerdüşilik , mezheplerinde  parçaladığı ilahi dinlerden oluşan ayrı din anlayışları, Alevilik, Paganlık, Cayanilik vs ., vb. vd, artık dinden geçilmez olmuştur dünya.

İslami anlayışın bölük pörçük edilmesiyle birlikte çıkan birçok anlayışının insanı getirdiği noktada kargaşa ve tartışmaların büyüdüğü bir felsefe olmuştur.

“Biz yalnızca Sana ibadet eder ve yalnızca Sen’den yardım dileriz” (1/4)

İbadet nedir?

İbadet kelimesinin kökü olan ”Abd” kelimesi boyun eğmek, kulluk vazifesi yerine getirmek yani kulluk etmek, bir şeye bağlanmak ve ondan sonsuza kadar ayrılmamak anlamlarına gelir. Birde hür anlamını içermektedir. Ve  “Abede”  eylemimden ele aldığımızda; ibadet etmek, bağlanmak ve boyun eğmek ve verilen tüm görevleri karşılıksız yerine getirmek anlamalarına da gelir. Ve ibadet kelimesi tüm anlamları içeriğinde kuranda 256 yerde geçmektedir.

Kavram olarak; inanılana inanın kendini teslim ettiği yoldur. Bedensel ve ruhsal iletişimi sağladığı anlayıştır. Ona olan bağlılığını anlatma ve tasdik etme yoludur.  Kulluk vazifeleri yerine getirme işlemidir.  Her dinin ayrı bir ibadet etme anlayışı vardır. Görevlerini karşılıksız yerine getiren insan huzura ve mutluluğa inandığı varlığa kendini gösterme yöntemi olarak ibadeti görülmüştür

“Hz. Peygamber (a.s) rızası için sadaka veren kişi hakkında her gün bir meleğin “Ya Rabb’i! Malını bağışta bulunana karşılığını ver” diye dua ettiğini bildirmiştir.” Hadisi şerif

İslam ahlakında ibadet Allaha ulaşmanın ışığıdır, yoludur. O yola giren insan kötülüklerden arınır ve yaratıcısının rızasını kazanır. Bu ibadetleri yaparken onun hükümler birliğini dervişi bir düşünceyle yerine getirmektedir. Verdiği nimetler karşısında ki minnettarlığını ve şükrünü belirtmek için çabalamaktadır.  İbadetini yerine getirirken bedeni, ruhi, maddi ve manevi olarak yerine getirmelidir. Yoksa ibadet etmiş olarak saymazlar kendilerini.  Bu hükümleri yerine getirmek bir zorunluluktur. Mükellefiyettir. Günahtan çıkışın yoludur.  Allah’la iletişim biçimidir.

“Amellerin ALLAH’a en sevimli olanı az da olsa devamlı olanıdır.” Hadisi şerif

İnsan aklı ibadet etmeyi de zaman içerisinde kendi ruhi ve bedeni ihtiyaçları sürecinde tahrip etmiştir demekten kendimi alamayacağım. Haram olanı helal görmek babında birçok ayeti ibadet hükmü değiştirilmeye kadar getirilmiştir. Kuranda ayetin değişimini gerçekleştiremeyen insan bunu hayatına yansıtırlar değiştirmeyi başarmıştır. Farklı ağızlardan çıkan fikirlerinin kafa karıştırması bunu çabuklaştırmıştır. Aslında bu tüm dinler ve bu dinler adına yapılan ibadetler içinde geçerlidir.

Namazla ibadetin zevkinin doruk noktalarına ulaşan kalbin her hükmü yerine getirirken yaşadığı ruhi rahatlama aslında insan verilen bir mükâfattır.  İslam’da selam vermekte, söz söylemekte, bakmakta, görmekte ve bilmekte yani her şey ibadetin kendisidir.  Uyumak, gezmek, oturup kalkmak, gülmek, ağlamak, âşık olmak, sevmek, kızmak, her şey bu sınırlar içerisindedir. Lakin bunları yaparken niyetler çok önemlidir.

Kuranda en çok zikredilen dört kelimenin anlamına baktığımızda sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; inanılması gereken bir ilahın herkesten ve her şeyden kavram ötesi bir varlığı olması gerekir.  Bu varlık kimseden olmayan kudrete ve güce sahip olmalıdır. Bu güç ve kudretiyle kuşattığı âlemdeki nizama hükümleriyle ve yasalarıyla şekil vermelidir. Bu öğretinin kendisine ait olduğunu belirten ve anlatan bir bütünlük olmalıdır. Ve bu bütünlüğü bünyesinde toplayan dini olmalıdır. Bu dinde de ona hizmet edecek mürşitleri olmalıdır. Mürşitler ibadetleri onu her saniye ziyaret etmek adına yerine getirmelidir.

“İşte kuranın anlattığı bu din İSLAMDIR. İslam’ın anlattığı bu İlahta ALLAH(c.c) dır.”

“Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima diridir (hayydır), bütün varlığın idaresini yürüten (kayyum)dir. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, O’nun dilediği kadarından başka ilminden hiç bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisini de görüp gözetmek O’na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyük” Bakara: 255.ayet

Selam ve Dua ile

.

Paylaş
Etiketler: AdemakılalimdinduagünahharamhelalibadetilkçağinkarkabilkalpkitapkültürKur'anKur'an da "İlahpeygamberRabbsevap
Önceki Yazı

Ahh…Civanım!…

Sonraki Yazı

Sydney’de Gördüklerim {Seyahat-II}

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Sydney'de Gördüklerim {Seyahat-II}

Yorumlar 2

  1. mesut says:
    15 yıl önce

    BİRİNCİ BÖLÜMÜN 2PERDESİ GİBİ OLMUŞ YAZINIZ…DİNİMİZİ VE İÇERİKLERİNİ BİZE İKİ KISIMDAN ANLATMANIZ CİDDEN ÇOK GÜZEL OLMUŞ KALEMİZE SAĞLIK…

  2. Ahmet Osman Öztürk says:
    15 yıl önce

    Güzel bir konuya parmak basmışsınız.. Kutlarım..

    Ressam Ahmet Osman Öztürk

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap