İngiltere Sağlı Bakanlığı’ na sunulan bir raporda ‘kozmetik girişimlere sıkı düzenlemeler getirilmesi’ ve ‘kullanılan ürünlerin reçeteye tâbi tıbbi malzeme olarak sınıflandırılması’ istendi.İngiliz Milli Sağlık Servisi (NHS) müdürü Sir Bruce Keogh başkanlığında 9 uzman tarafından hazırlanan rapor, cerrahi olmayan 
kozmetik girişimlerde büyük başıbozukluk ve denetimsizlik olduğunu bildiriyor ve gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını istiyor.
Sir Bruce Keogh “Sağlık üzerine çok ciddi ve geriye dönüşü mümkün olmayan riskleri olan cerrahi dışında kalan kozmetik uygulamaların neredeyse tamamen denecek kadar düzenlemeden yoksun olmasına çok şaşırdık” diyor ve ilave diyor:
“Bilgisi, eğitimi ve tecrübesi olmayan herhangi bir kişi bu tür uygulamaları yapabiliyor.
Birini alırsan ikincisi bedava gibi sloganlar veya meme implantlarının piyangolarda hediye olarak konması gibi iğrençlikler yaşanıyor.
Bugün bu tür bir kozmetik girişim yapılan bir kişi tükenmez kalem veya diş fırçası satın alan birinden daha fazla bir koruma veya tazminata sahip olmadığı gibi deri dolgu maddelerinin kontrolü de yer temizleme sıvılarının kontrolünden farklı değil.”
Sağlık Bakanı ve estetik cerrahlar rapora arka çıkıyor
Rapora göre, kozmetik uygulamaların her 10 tanesinden 9’ unu Botoks, dolgu maddesi zerki ve lazer tedavileri oluşturuyor.
Deri dolgu maddeleri USA’ da FDA tarafından denetleniyor ve sadece 14 tanesine izin veriliyor ama İngiltere’ de piyasada 190 farklı dolgu maddesi bulunuyor.
Dolgu maddelerinden meme implantlarına kozmetik girişim endüstrisi 2005’ de 750 milyon paund iken, 2010’ da 2.3 milyar paunda ulaştı; 2015’ de ise 3.6 milyar paunda varması bekleniyor.
İngiliz Sağlık Bakanı Dan Poulter “Bağımsız heyetin geniş kapsamlı tavsiyelerinin ilkelerine aynen katılıyorum. Raporu dikkatle değerlendirecek ve yaza kadar detaylı olarak cevaplayacağız.” diyor.
İngiliz Estetik Plastik Cerrahlar Birliği Başkanı Rajiv Grover de “Dolgu maddelerinin reçeteyle satılması bir taşla üç kuş vurmak gibi bir şey.
Böylece piyasaya çıkacak dolgu maddeleri, bunları uygulayacak olanlar belirlenmiş olduğu gibi bunların reklâmları da yasaklanmış oluyor” diyerek rapora arka çıkıyor.
Bizde de durum bundan farklı olmamalı
Sir Keogh sanki bizi tarif ediyor.
Cerrahi müdahale dışında kalan kozmetik girişimler bizde de doktor muayenehanelerinden kuaför ve güzellik salonlarına kadar çok farklı mekânlarda bu tür uygulamaları yapmaya ehliyetleri bulunan, bulunmayan bir takım sözde ‘uzmanlar’ tarafından şakır şakır uygulanıyor.
Bunlar televizyonlarda, gazete ve dergilerde, internet sitelerinde tanıtımlarını ve reklâmlarını rahatça yapıyorlar; kimsenin karıştığı görüştüğü de yok.
Oysa kozmetik uygulamaların enfeksiyon, nedbeleşme, kalıcı enflamasyon, granülom oluşumu, görme bozukluğu ve hatta körlük gibi çok ciddi riskleri var.
Yapılan uygulamaların hayâl kırıklıkları da insanları psikolojik olarak derinden etkileyebiliyor.
Gelelim neticeye
Bizde de kimin hangi eğitim, bilgi, tecrübe ve yetki ile ne yapabileceği ne yapamayacağı kanunlarla düzenlenmediği için isteyen istediği gibi at koşturabiliyor.
İçlerinde güzellik salonlarını mesken tutan kerametini kendinden menkul ‘hokkabazlar’ da var, kendini “estetik sihirbazı” olarak tanıtan veya böyle tanıtılmalarına ses çıkarmayan (elbette memnun da olan) fırsatçılar da.
Gerekli tedbirlerin alınması için illâ birilerinin canının yanması, bir takım felâketlerin olması mı bekleniyor bilemiyorum.
Sağlık Bakanlığının cerrahi dışı kozmetik uygulamalar için çok fazla insanın canı yanmadan acilen düzenlemeler yapması ve bunları yakından takibi gerekiyor.
KAYNAKLAR
http://www.ft.com/intl/cms/s/0/d5ab6c0c-ab67-11e2-8c63-00144feabdc0.html#axzz2RPdUeoGA
