Köyün tarihi gölü, M.Ö’ ye dayanıyordu. Görenler, yanar dağdan geriye kalan krater çukurundan oluşmuş, diyorlardı. Köy ve çevresinde yanar dağa ait bir kalıntının olmaması, krater gölü için uydurma olduğu, kuşkusunu gündeme getiriyordu.
Krater veya değil, göl köyün oyuncağı haline gelmişti. Beş dönüme yakın yüzeyi ve on beş metre derinliğiyle, ciddi bir oyuncaktı. Gölü besleyen bir akarsu toprak yüzeyinde görülmüyordu. Belki de yer altı suları, gölde su seviyesinin değişmemesine neden oluyordu. Köylülerin bir kısmı da yağmura bağlıyorlardı.
Gölde iki kayık için izin alınmış, özel iskele de yapılmıştı. Gölün çevresi piknik alanı olarak düzenlenmiş ve ziyaretçilere açılmıştı.
Çevre düzenlenmesinden sonra yağmur suyu göle akıtılmıyordu. Böylece göl pırıl pırıl bir görünüm kazanmıştı. Göl sefası zevkli geçiyordu. Fakat görevli olmadan kimse kayıkları kullanamıyordu.
Göl, özellikle yaz mevsiminde insanlara keyifli saatler yaşatıyordu. Bir ara balık yetiştirilesi gündeme geldiyse de köylü istemedi ve balık olayı öylece kapandı. Ayrıca hiçbir şekilde gölden su çekmek ve bir şeyler yıkamak yasaktı.
Göl, özenle korunuyordu. Görevliler ve halk kuralların bozulmasına izin vermezlerdi. Göl sahasına “göl bahçesi” adını vermişlerdi. Göl bahçesi ziraat mühendislerinin yaptırdığı düzenleme ile her türlü çiçeklerle donatılmıştı.
Göl bahçesine gelen akşama kadar gitmezdi. Soğuk havada kapalı yerde oturur, çayını içerlerdi. Çevrenin soluklanma yeri göl bahçesi olmuştu. Göl bahçesi çiçeğiyle dikkat çekiciydi. Ayrıca köylüler göl yolunda meyvesini gelenlere satarlardı.
Göl yanına bisiklet yolları da yapıldı. İlgiyi artıran bu olay köyle sevgiyle karşılandı. Yalnız ilgi çekmeye devam eden yolların dikkatsiz çocukların göle düşmesiyle son buldu. Çocuklar, bisikletleriyle göl etrafında yarış yaparken, göle düştüler. Bir anda altı çocuğun suya düşmesi büyük bir paniğe neden oldu. Panik büyüklere ve görevlilere geçti. Kayıklar çözüldü ve kurtarma işlemi başladı.
Kurtarma olayı başarılı geçmedi. Çünkü kayıklarla çocuklar sudan çıkarılamadı. Halatlarla kenara çekilse de geç kalındı.
Çocukların hepsi boğuldu. Görevliler suçlu bulundu.
Onlar cezalarını çekeceklerdi ama köyün sosyal yapısının bozulması hesap edilemez aksamaya uğradı. Aradan yıllar geçmesine rağmen kaza belleklerden silinemedi. Korku hep aynı kaldı.
Örnek gelişen bir köy bir anda ilkel bir yapıya dönüştü.
Göl yalnız kaldı. Çiçek bahçeleri bakımsızlığını sürdürdü. Bisiklet yolları daha aşağıya alındı. Birtakım değişiklikler yapılarak, eski güzellik anlayışı getirilmeye çalışıldı.
Küçük bir dikkatsizlik yılların mesire yerini yerle bir etmeye yetmişti.
Hasan TANRIVERDİ






















