Köylü toplumun özverili kesimidir. Bu kesim ince duygulu ve de hassastır. Fakat bu özelliklerini değerlendirme yönünden aktif değildir.
Köylü toplumun öyle bir kesimidir ki, Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir.” Dediği sosyal bir kesimdir. Gerçekten köylü efendidir, düşüncelidir. Özellikle aktif olmaması ağır başlılığıyla yorumlanmalıdır. Aksi hâlde köylüyü unutur, balık hafızalıdır, zannedenler alacakları cevaptan hüsrana uğrarlar.
Köylü haklı olduğu davayı kabul ettirmek için, boğaz köprüsünü kesmiş ve pankart açmış, derdini duyurmuştur. Köy insanı kendine inanır ve yapılanı iyi yönde algılar. Onun için toplumun birliğinde tutkaldır. Kolaylıkla olumsuz tepki vermez. Kontrollü hareket eder. Acı çeker belirtmez. Esasında köylü dertlidir. Ancak derdi onu aştıktan sonra gündeme getirir. İstiklal savaşının görünmeyen kahramanıdırlar. Biri çıkıp da yaptıklarını öğünerek anlatmamıştır. Onun için köylü solan çiçekler gibi bir kenara atılmamalıdır. Çünkü onlar sevgi ve umut doludur.
Toprakla bütünleşmiş olan köy insanı, toprağın işlenmesini ve ürünlerin elde edilmesini kültürel olarak yaşamaktadır. Köyün insanı devletin ve milletin geleceğinin her zaman teminatı olmuştur. Devlet ve millete karşı duranları topraklarında barındırmamıştır.
Köyde çiçek satarak geçimini sağlayan bir aile, çiçek üzerinden, bal üreterek satan bir aile de arı üzerine titrer. Her iki aile de çiçeğin farklı özelliklerini kullanarak yaşantılarını sürdürür.
Hayatın devamlılığında köylerde, çeşitli işler yapılır. İnsanlar bedeniyle, ruhuyla çalışır. Aklını kullanırlar ve sıkıntılarını en aza indirirler. Çiçek yetiştiren ve ondan bal üreten aileler de kültürel olarak toprağın gücünü bilir, tohumunu attığında mutluluğu gözlerinden okunur. Toprak anadır, sosyal yaşantılarına göre, bu anlayışta en küçük birim ailedir. Ailenin sosyal ve ekonomik hayatının devamlılığı özellikli yapılarına bağlıdır. Nasıl ki, çocuğun her derdi için çare anadır. Köy toplumunda da ana topraktır. Anne ve toprak üretici kesime temsilcidir.
Tüm yönleriyle üretimi gerçekleştiren toprak ana, aile bireylerine iş bulan, aş veren, buğdayını, patatesini, soğanını, sebze ve her türlü meyvesini verir. Köylü pınarından kaynak suyunu içer. Sebzesini, meyvesini taze ve lezzetli olarak yer. Ürettiği süt, peynir ve tere yağını günlük sofrasına koyarken tok gözlü ve alçak gönüllüdür.
Köylü haftanın her günü, toprağının başında değildir. Bazen vilayete gider, pazara, alışverişe ayrıca düğün ve derneğe yolu düşer, eğlenmesini de bilir. Neşeli, sevinçli bazen de üzüldüğü de olabilir. Mevsimlere göre eker, biçer. Çalışma daha az veya çok olabilir. Ürünlerini alma zamanı genelde neşelidirler.
Toprağın ekimini yaparken deneyimini kullanır, çevresel etkileri iyi bilmesi gerekir. Köy insanı bu olaylara ve ona uygun kültüre sahiptir. Kültür aş, ekmek ve sağlık demektir. İnsanlar köyde topraksız yapamaz, toprağa adeta sevdalıdır. Köyün ekonomik yapısı, aile ekonomisini canlı tutma adına en güzel örnektir.
Köylerden aileleri şehirlere özendirip onları varoşlarda yaşatmaya zorlamak iktidarların yaptığı en kötü uygulamadır. Şehirlere göçen ve tüketici durumuna düşen insanlar, tüketim toplumunu oluşturur. Tüketim toplumu hâline gelen bir ülkede işsizlik ve enflasyon artar. Buna göre enflasyon önümüzdeki yıllarda daha da artacaktır. Özetlersek, toprak doğal işletmedir. Toprağın çalıştırılmaması aile ekonomisine, işsizliğe ve enflasyona büyük darbedir.
Köyde toprak dermandır aileye. Aile toprağında mutludur. Toprağında mülkiyet hakkının zevkine hisseder. Onunla söz sahibidir ve kazancı topraklardır.
Toprakla neşelenen, aile birliğinde yarınından emin insandırlar. Yarınından emin olan insanlar unutur mu? Yalnız unutmuş gibi davranır. Böyle davranması olgunluğundan ileri gelir.
İnsanlar bilmelidir ki, köyde; kimsenin yaşantısıyla, davranışıyla, inanç sistemiyle ve düşüncesiyle alay edilmez. Kimse horlanmaz, aşağı görülmez. Toprağından kovulmaz, onlar zaten toprağını terk etmezler.
Köylü milletin beslenmesini sağlar. Köylü üretmese, pazarlardan neyi satın alacaksınız.
Köy insanını toprağında tutmak ve üretimi için desteklemek, iktidarların en büyük görevleri arasındadır.
Köy insanı yaşantısı gereği, güler yüzlüdür.
Hasan TANRIVERDİ





















