Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür

Köy Enstitüleri (II)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
24 Nisan 2022
Eğitim & Kültür, Hüseyin ERKAN
0
Köy Enstitüleri (II)
414
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1953 AKSU KÖY ENSTİTÜSÜ

Sevmek… Sevmek… Gene Sevmek…

Budur sadece bildiğim.

Tanrım! Aşk ver petek petek,

Değsin dünyaya geldiğim…

Sabri Galip Nakipler

1953 Eylül’ünde henüz 11 yaşındayken Antalya yakınındaki Aksu Köy Enstitüsü’ne öğrenci olarak girip 6 yıl eğitildikten sonra 1959 Temmuz’unda öğretmen olarak mezun olduğum eğitim yuvasından, geçen hafta birkaç satırla söz edip geçivermek vicdanımı sızlatıp durdu benim.

Bir hafta boyunca gece gündüz:

“Nasıl bu kadar vefasız olabilirsin ki Hüseyin Erkan? O ‘Enstitü’, o okul, o yuva 6 yıl boyunca bağrına basmadı mı seni? Sabah kahvaltı, öğle ve akşam üç çeşit yemekle karnını doyurup beslemedi mi?

Atletinden donuna, ceketinden pantolonuna, dahası çorabından ayakkabına varıncaya dek insanca giydirip donatmadı mı?

Ders kitapları ile defter, kalem, boya, fırça vermedi mi?

Geceleri yatacak yerin mi yoktu; ranzan, yatak ve battaniyen mi?

Kirlenen giysilerin mi yıkanmadı her hafta, yastık kılıfı, yatak örtüsü ve nevresimlerin mi?

Hamamında sıcak suyla banyo yapmadın mı, her istediğin zaman?

Bütün bunlara karşılık para pul istedi mi senden?” diye diye başımın etini yedi de yedi.

Haklıydı; yüzde yüz haklıydı hem de. O güne dek evimde, köyümde yemediğim yemeklerle besledi beni o yuva.

Aksu’ya gidinceye dek hamamda da yıkanmamıştım, ranzada da yatmamıştım hiç.

Nerede takım elbise? Doğru dürüst bir pantolon, ceket bile giymemiştim. Akseki’ye yaya dört saat uzaklıktaki köyümüzde meşin topu bırakın, lastik topu da yoktu hiç kimsenin.

Yeni yuvam Aksu Köy Enstitüsü’nde ders dışı zamanlarda oynayabileceğimiz voleybol sahası da vardı; basketbol ve futbol sahaları da…

İş derslerini rendeden törpüye varıncaya dek iş âletleri olan işlikte, resim derslerini resim atölyesinde, müzik dersini piyanosu da bulunan müzik evinde, tabiat bilgisi, biyoloji ve kimya derslerini laboratuvarlarda, tarım derslerini de bahçede ve bağda yapardık.

“Kütüphanesi yok muydu?” diyeceksiniz.

Olmaz olur mu, olmaz olur mu?

Hem de çok güzel bir kütüphanesi vardı. Ayrıca aydınlık bir okuma salonu… Günlük gazeteler, aylık dergiler bulunurdu masalarda. Ve açık dolaplarda çeşit çeşit kitaplar…

Gazete, dergi, kitap okuma alışkanlığımı bu güzel kütüphanede kazandım ben.

800 öğrencinin aynı anda yemek yiyebildiği büyük bir yemekhanesi vardı Aksu’nun. Bu binaya birleşik mutfağı ve bulaşıkhanesi de…

Yemekhane, aynı zamanda tiyatro, sinema ve konferans salonu olarak da düşünülüp planlanmış; dolayısıyla sahnesi de unutulmamıştı.

Hemen hemen her hafta cumartesi akşamları ya bir temsil sahnelenirdi, ya da şiir okuma yarışmaları, müzik ve ünlü bir büyüğü anma gibi etkinlikler yapılırdı.

Daha sonraları özellikle sinema…

Yatakhaneler, derslikler, hamam gibi yemekhane de okulun ilk kuruluş yıllarında, öğretmenlerin gözetiminde kız ve erkek öğrenciler tarafından birlikte yapıldığını duyardık.

Evet ya 1940’lı yıllarda, kız ve erkek öğrenciler birlikte okurlarmış Aksu’da ve Aksu gibi 21 Köy Enstitüsü’nde. Ne güzelmiş! “Kim, niçin bozmuş o güzelliği?” diye kızardım için için.

Çok sonraları öğrendim nedenini. O güzelliğin yıkılmasına neden olanlara hiç dinmedi öfkem. Bağışlayamadım; hoş göremedim hiçbirini.

Dört yıl boyunca, ne ben bir kız yüzü görebildim okulda, ne de arkadaşlarım… Beşinci sınıfta, tek bir kız öğrencisi oldu Aksu’nun. 800 diken içinde bir gül… Hem de bizim sınıfımızda o gül…

Adı Şeyma…

Uzun boylu, güleç yüzlü, tatlı mı tatlı!

Düş değil, gerçekti bu. Kimdir, necidir derken, çözdük bilmeceyi sonunda. Kimya dersimize giren Selahi Ertuğrul öğretmenimizin Antalya Lisesi’nde okuyan kızıymış. Bizim okula nakledilmiş. Bizimle birlikte okuyup öğretmen olacakmış o da.

Aman ne güzel, ne güzel!

Erkeksiz de olmaz; doğru dürüst bir toplum, kadınsız da…

“Öyle ise, okullar başta olmak üzere, hiçbir yerde ayrılmamalı, ayırmamalı!” derim ben, bu iki cinsi.

Evet, Aksu’daki bizim şanslı sınıfımız, iki yıl Şeyma ile birlikte okuduk. Ne biz bir zarar gördük bundan, ne de Şeyma… Aksine giyim kuşamımız başta olmak üzere konuşmalarımıza, şakalarımıza da daha bir dikkat eder olduk, oturup kalkmamıza da…

Önemli bir konudur bu ama şimdilik bırakalım burada.

Dersliklerimiz gibi, genellikle 40-45 kişilikti yatakhanelerimiz. Saat 6:00 sularında uyanırdık sabahları. Temizlikten sonra ilk işimiz, yatağımızı düzeltmek olurdu. “Arslan yatağından bellidir” derdi öğretmenlerimiz.

Çakal olmadığımız için hiçbirimiz, güzelce düzeltmeden yataklarımızı, ayrılmazdık yatakhaneden.

Sınıflarımız gibi, yatakhanelerimizi de nöbetleşe kendimiz temizlerdik. Ayrıca gezip tozduğumuz alanları kirletmemeye çok özen gösterirdik. Çevremizi temizleyen de bizdik çünkü. Kendi temizlediği yeri kirletmek ister mi insan?

Cumartesi günleri öğleye kadar ders yapılırdı. Yemekten sonra kampana vurur, okul müdürüyle tüm öğretmenler ve öğrenciler meydanda toplanır, İstiklal Marşı eşliğinde bayrağımızı çekerdik göndere.

Sonra, geçen haftanın bir değerlendirmesini yapmak üzere dikdörtgen biçiminde sıralanırdık.

Bir hafta önce, 7 gün için son sınıflardan açık oyla seçtiğimiz “Öğrenci Başkanı” yaptığı ve yapamadığı işler hakkında bilgi verir; açıklamalarda bulunur, “Şimdi söz sizde. Buyurun, eleştirilerinizi bekliyorum.” diye bitirirdi sözlerini.

Nedenini söyleyerek takdir eden de olurdu, eleştiren de…

Okul müdürü ve o haftanın nöbetçi öğretmenleri de genel bir değerlendirme yapıp önemli noktalara dikkatimizi çekerek bizleri iyiye, doğruya, güzele yönlendirmeye çalışırlardı.

Portakal, limon, mandalina, turunç ve greyfurt ağaçlarının bulunduğu güzel bir meyve bahçemiz de vardı; dersliklerimizin yüz metre kadar güneyinde. Ve bu bahçenin ortasında büyükçe bir kümes…

Tavuk dışında kaz, ördek ve hindiyi ilk kez burada gördüm ben.

“Kabaramazsın kel Fatma, annen güzel sen çirkin.” deyip hindileri kızdırarak onları “gulu gulu” diye bağırtmak çok hoşuna giderdi kimi arkadaşların.

Daha söylenecek çok söz var bu konuda ama devamı haftaya…

Paylaş
Etiketler: Aksu Köy Enstitüsüdergigazetekitapokuma
Önceki Yazı

Aşı Günü

Sonraki Yazı

Değnekçi…

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 
Ahmet SARGIN

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 

02 Aralık 2025
5k
Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Değnekçi…

Değnekçi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap