Kötü, neden nasıl?
Geçen yazımızda kötülüğü yayanların yani kötücül insanın nasıl kötü olduklarını, neden kötücül birey/ler olarak aramıza katıldıklarını anlatmaya çalışmıştık.
Şimdi de kötü olan/kötücüllerin neden ve nasıl kötülük yaptıklarını anlatacağız.
Muhteris, yani “kötü insan/kötücül”, düşman olarak belirlediğine karşı savaş başlatır. Başlayan savaşta ille de ateşli ya da kesici, delici silah ve suç aletlerinin kullanılması gerekmiyor zira daha etkili olan medya, sosyal medya kişi ve kurumlara konvansiyonel silahlardan çok daha zarar verebiliyor.
Kendisi ve/ya grubu cemiyeti, cemaati, partisi için meşru ve helal olmayan talep ve ihtiyaçlarını elde edemeyince buna mâni olan kişi ve/ya kurumları karalamak, yıpratmak ve onları sahip oldukları makamlarından etmek için habire kötülük üretirler. Kötücül olanlar yalan söylerler, iftira atarlar, tezvirata, dezenformasyona başvururlar, direkt ya da endirekt yoldan kaos, anarşi ve terörden medet umarlar. Yeter ki hedef aldıklarını kötüleyebilsin her yolu mubah kabul ederler. Öyle ki vatandaşının depremden, salgından, selden ölmesini, daha çok ölmesini ve daha daha çok ölmesini temenni ederler. Bu temennisi gerçekleşmeyince de kötücül insanlar zıvanadan çıkarlar.
Değerleri olmayanın üreteceği şeylerin şer olma dışında bir şansı yoktur. Yusuf Has Hacip’in dediği gibi, “Kötülük değersiz bir şey olduğu için onu yapan da değersizdir.”
Kötücül sadece kötülük düşünür, hangi kötülük hedefe daha çok zarar veriyorsa ona başvurur. Bütün hakikatleri, doğruları tersyüz eder kötücül. Siz, Allah birdir, dersiniz kötücül, sizin Allah beştir! dediğinizi yayar.
Kimi zaman da söylediklerinizi kırparak kötülük yaparlar kötücüller:
Sağlık Bakanı “601 sağlık görevlimiz koronavirüse yakalandı” der, CHP’nin resmi yayın organından daha CHP’li olan kötücül Halk TV bunu, “601 sağlık çalışanı koronavirüsten öldü” diye geçer. Bir CHP’li çıkıp da Bakan böyle bir açıklama yapmadı, demedi çünkü kötülük bunlarda kolektif ve organize bir hal almış.
Türkiye düşmanlığı ile ünlenen FOX TV, C-!9 salgınında bir ayda toplam 1006 vatandaşımızı kaybettiğimiz halde, 10 Nisan günü bu sayıyı, “1006 yeni ölüm” olarak duyurdu. İlle de kötülük yapacak ya…
Dünya, Kur’an ile moral bulurken bizdeki alçağın teki, Kur’an’daki “Ey İman edenler!” diye başlayan ayetleri, “Ey IBAN EDENLER” diye yazıp 84 milyonun ve dahi 2 milyar Müslümanın iman ettiği Kur’an ile dalga geçecek kadar namussuzlaşıyor. Ve bu namus yoksunu yaratığı vagonlar dolusu kişi alkışlıyor.
Neden peki?
Millet, Cumhurbaşkanları Sayın Erdoğan’ın bağış çağrısına yarışırcasına icabet ettiği için.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise haysiyetsizler kervanında birinci olmak için, “Diyanet yetkilileri umrecilere ateşleri düşük çıksın diye ateş düşürücü verdi” diyerek dünyaya fırlatıldığı güne lanet ettirdi.
Dediği doğru mu bu FETÖsever Engin Altay’ın?
Hayır.
Maksadı ne bu CHP’li adamsının?
Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan dindar bir lider ya,
Dindar Cumhurbaşkanı, koronavirüsü taşıyor olsalar da dindarları koruyor, algısı tutabilir ya,
İşte, her gün onlarca insanımızın salgından öldüğü bu günlerde bu haber büyük infiale sebep olur ve vatandaş isyan edebilir diye;
Toplumda, Umreciler kayırıldı ve bu kayırma sonucunda umreciler serbest kaldı, serbest kalan umreciler hepimize korona bulaştırdı. Onların yüzden her gün onlarca insanımızı kaybediyoruz ve yakında sıra bize de gelecek korkusunu ve kötülüğünü yaymak istedi CHP’li.
Vicdanlarını ve haysiyetlerini “altın klozete” döküp şifonu çekenler için kötülüğü yaymak nefes alıp vermektir.
Yine;
CHP’li Elfin Tataroğlu yine CHP’li Halk Tv’ye katılarak “Antalya’da kanser hastalarının tedavi edilmedi”ğini canlı yayında anlatıyor. Oysa hastanenin hizmetlerinde zerre kadar değişiklik olmamış.
Peki,
Aklı başında bir anne böyle bir yalana nasıl tevessül eder?
Kötü olmak böyle bir şey; ne kadar zarar gerekiyorsa o kadar yalan, iftira, çarpıtma, kışkırtma yapar kötücül.
Kötülük/şer hakkında farklı yaklaşımı olan Alexsander Pope bile CHP’nin kötülüklerini koyacak yer bulamaz.
İyilikçi! kötücül
Bunlara ilaveten bir de “iyilikçi! kötücül/ler” var ki illallah! Suret-i haktan görünür, alnı secde göreni de vardır, lakin işi gücü kötü haberler yaymak. İnsanların hükumete dair iyi hiçbir şeyden haberdar olmalarını istemezler. Bu yüzden kimisi sosyal medyada kimisi hem sosyal medya hem de WhatsApp gibi toplu mesajlaşma ortamlarında, ama asıl söz konusu ettiğim kötücül, sadece mesajlarda kötülük/şer yaymayı tercih ederek günde 20-30 kere şer içerikli paylaşımlarda bulunurlar.
Kötü değil gibi aslında, lakin Erdoğan’ın başarısını asla görmeye tahammül edemeyen acayip bir tür!
Üşenmiyor adam,
Bütün medyayı, sosyal medyayı tarar. Hakaret içermeyen ama Ak Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dokun(dur)acak ne varsa bulur ve sözüm ona hakkaniyet ve adalet namına! paylaşır. Takip ediyorum, bir kere olsun iyilik, moral verecek bir şey paylaşmaz. Memlekette hiçbir iyi şey olmamış gibi görme özürlü davranır.
Dünya, Türkiye’nin C-19 sürecindeki başarısını, yardımlarını takdir ederken, bu “iyilikçi! kötücül” bu konuda bir kısa alıntı dahi yapmaz.
Birinci grubun maksadı belli, “ŞER” yani “KÖTÜLÜK” üretirler ki Türkiye hep kaos, kriz, şiddet, terör, yoksullukla uğraşsın ki Erdoğan gitsin.
Kötücüllerin ağababalarının amacı ise,
Türkiye güçlenmesin, Türkiye birlik ve beraberlik içinde olmasın, Türkiye huzur ve selamet bulmasın, bu ülkede ve bölgemizde diledikleri gibi at oynatabilsinler.
Ya ikinci gruptakilerin maksadı?
Basit, kıskanç ve şerir muhalefet…
