Koronavirüse karşı ilaç adayı molekül bulunduğu bildirilmiş.
Hiç şaşırmadım.
Medyada neredeyse her gün koronavirüslere etkili olacağı umut edilen bir molekülün adı geçiyor.
Sadece virüslere karşı değil başta kanser olmak üzere her hastalık için heyecan yaratan sonuçlar veren binlerce kimyasal var.
Gelin görün ki “in vitro” (laboratuvar ortamında) parlak neticeler veren kimyasalların çoğu faz 1 veya 2′ de “in rubbish” oluveriyor.
Tıpkı genç takımda oynarken Barselona takip ediyor denilen binlerce futbolcunun birkaç sene sonra amatör kümede top koşturması gibi…
N-Acetyl-D-Glucosamine nedir?
Bu haberde adı geçen “N-Acetyl-D-Glucosamine” aslında deniz kabuklularından elde edilen ve besin desteği olarak satılan bir kimyasal.
İltihabı bağırsak hastalıkları ve kireçlenme (osteoartrit) için faydalı olduğu iddia ediliyor.
Sadece iddia, bunu ispatlayan hiçbir yeterli ve güvenilir araştırma yok ve olmaması da dert değil çünkü bu bir besin desteği.
Besin desteklerinin ruhsat alabilmeleri için etkinliklerinin ispat edilmesi icap etmiyor.
“N-Acetyl-D-Glucosamine” gerçekten işe yarar mı?
Bu sorunun cevabı haberde de geçtiği üzere ancak klinik çalışmalarla ortaya konabilir.
Şom ağızlılık etmiş olmayayım ama benim bu kimyasaldan hiç umudum yok.
Hele de piyasada besin desteği olarak satılan bir ürünün ilaç vasfı kazanmasına “big farma” asla ve kat’a müsaade etmez.
Onayı olan, üretim maliyeti düşük, basit bir molekülün “ilaç” unvanını kazanması görülmüş bir şey değil.
Gelelim neticeye
Araştırmacılara tavsiyem, molekülde küçük bir değişiklik yapmaları veya yanına bir başka kimyasal daha eklemeleridir.
Molekülleri belki o zaman şans bulabilir.
***
Medimagazin‘ in haberi:
İstanbul Üniversitesi Biyoteknoloji ve Genetik Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (BİYOGEM) bünyesinde çalışan Dr. Ragıp Silme’nin yazarlarından biri olduğu çalışmada, koronavirüse karşı ilaç adayı molekül bulunduğu duyuruldu. Dr. Silme, sonuçların bir an önce klinik çalışmalarla teyit edilmesi gerektiğini ifade etti
Proje liderliğini Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden Prof. Dr. Ömür Baysal (BİYOGEM Danışma Kurulu Üyesi) yaptığı çalışmada, Hacettepe Üniversitesinden Doç. Dr. Çağatay Karaaslan ve Moskova RUDN Üniversitesinden Prof. Dr. Alexander N. Ignatov da yer alıyor. Araştırmacılar elde edilen sonuçların bir an önce klinik çalışmalarla teyit edilmesi gerektiği ifade ederek, bu bakımdan ilaç adayı statüsünde olduğunu vurguladı.
SARS-CoV-2’yi durduran molekül bulundu
Dr. Silme, yapmış oldukları araştırmalar sonucu binlerce molekül içerisinden SARS-CoV-2’yi durduran bir molekül bulduklarını ve bu molekülün adının “N-Acetyl-D-Glucosamine” olduğunu bildirdi. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylı bu molekülün, virüsün çoğalma mekanizmasını bozduğunu bildiren Dr. Silme, aynı zamanda da vücudun bağışıklık hücreleri tarafından virüsün fark edilebilmesini kolaylaştırdığını kaydetti.
Araştırmacılar tarafından, virüsün genom yapısınının kapsamlı bir şekilde incelenmesinin ardından, özellikle virüsün diken protein adı verilen ve bulaşmasında önemli bir rol oynayan bölge üzerine yoğun çalışmalar gerçekleştiği bildirildi. Dr. Silme, bu bölgeyi hedef alan en etkili molekülü biyoinformatik, genomik araştırma ve suni zekâ yöntemlerini kullanarak araştırdıklarını ve bu molekülün, virüsün diken protein bölgesine bağlanarak etkisiz hale gelebileceğini söyledi. Dr. Silme, molekülün, bağışıklık sistemine virüsü bulma konusunda yardımcı olduğunun tespit edildiğini belirtti.
Dr. Ragıp Silme yayın sürecini değerlendirerek, şu açıklamayı yaptı“Çalışma sonuçlarımızı tüm dünyadan bilim insanlarının incelemesi için 2020 Mayıs ayında Preprint olarak yayınladık, dünyanın pek çok yerinden olumlu yanıtlar aldık, bu da beni ve proje ortaklarımı mutlu ediyor. Çalışmalarımızın sonuçlarını şimdi de tam metin olarak SCI index bilimsel bir dergide yayınladık. Yayınlamadan evvel patent başvurusunda bulunabilirdik, ancak bu ilaç adayının tüm insanlığın kullanımına açık olması gerektiğine Proje liderimiz ve diğer ortaklarımızla beraber karar verdik.
Yapısal olarak basit bir molekül olması, özellikle üretim maliyetlerinin düşük olması ve FDA onaylı bir molekül olması itibariyle bu ilaç adayının diğer pek çok bileşikten daha etkin olduğunu düşünüyoruz, henüz yayınlamadığımız bazı sonuçlarda bizi bu konuda destekliyor. Proje liderimiz Prof. Dr. Ömür Baysal Hocamla birlikte bu ilaç adayı molekülün üretimi ve klinik çalışmaları konusunda her türlü işbirliğine açık olduğumuzu da kamuoyuna duyurmak isterim.”
