KOVİD’ de ağır tablo ve ölümlerin tip 2 diyabet hastalarında ve hatta sadece insülin direnci yüksek olanlarda daha fazla olduğunu gösteren birçok araştırma var.
Bu durum yeni anlaşılmış da değil, salgının ta ilk günlerinden beri biliniyor (1).
Cell Metabolism’ de yayınlanan yeni bir araştırma diyabet-KOVİD birlikteliği hakkında yeni ve önemli bilgiler ortaya koydu (2).
Bu araştırmada, koronavirüsün hücreye girmesini sağlayan ACE-2 reseptörü ve TMPRSS2, NRP1, TRFC gibi girişle ilgili faktörlerin pankreasta insülin yapan beta hücrelerinde de bulunduğu ve bilhassa bunlardan NRP1’ in aktivitesinin yüksek olduğu belirlendi.
SARS-CoV-2’nin, COVID-19’a yenik düşen ve seçici olarak insan adacık hücrelerini in vitro enfekte eden hastalarda insan pankreas β hücrelerini enfekte ettiği de gösterildi.
KOVİD enfeksiyonunun, her ikisi de NRP1’ in baskılanmasıyla kurtarılabilen pankreastan insülin salgısının azalmasına ve beta hücrelerinin apoptozisine (programlanmış hücre ölümü) sebep olduğu tespit edildi.
Enfekte hücrelerin fosfoproteomik yolak analizi, apoptotik kinazların tip 1 diyabettekine benzer şekilde teşvik edildiğini gösteriyor.
Bu sonuçlar, koronavirüsün doğrudan beta hücrelerinin ölümüne yol açabileceğini ortaya koymaktadır.
Gelelim neticeye
Bu araştırma, SARS-CoV-2’ nin sadece akciğerleri ve damar endotelinde tahribata yol açmadığını, pankreastaki beta hücrelerini de darmaduman ettiğini gösteriyor.
Buna göre, KOVİD’ i atlatan bazı hastaların ömür boyu insüline mahkûm olacakları anlaşılıyor.
Sen neymişsin be SARS-CoV-2!
Kaynaklar:
1. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/05/10/yazilar/tip-yazilari/corona-virus/koronavirus-degil-diyabet-ve-kan-sekeri-yuksekligi-olduruyor/
2. https://www.cell.com/cell-metabolism/fulltext/S1550-4131(21)00230-8





















