Son bir hafta ya da 10 gündür sürekli arkası tıka basa kömür çuvalları ile dolu bir beyaz kamyonet karşıma çıkıyor.
Kamyonetin önünde de bir bez afiş, üzerinde de “Bandırma Sosyal Yardımlaşma Vakfı, kömür dağıtım aracı” yazıyor.
O kamyoneti gördükçe de, bir yıl geriye gidiyor düşüncelerim… Geçen yıl 22 Temmuz’da bir genel seçim yaşamıştık. Seçimlerden yüzde 47’lik bir oy oranı ile çıkan AKP için, “birkaç çuval kömür, bir torba erzak” karşılığı bu kadar oy toplandığı öne sürülmüştü…
Temmuz’un en sıcak günlerinde kapı kapı dolaşıp oy alacakları kişilere bedava kömür ve erzak torbaları dağıtmaları karşılığı, oylarının istendiği, günlerce, haftalarca hatta aylarca yazıldı, çizildi.
Gerçi halen de yazan var ya!..
Sonra, bu kömürlerin parti tarafından değil, kaymakamlıklar tarafından dağıtıldığı söylendiyse de, o ortamda hiç kimse bu dağıtım şeklini dikkate almadı.
Şu an, haziranın ortalarındayız. Ve ben dediğim gibi günlerdir bu kamyonetle karşılaşıyorum.
Her seferinde ya arkası tıka basa kömür dolu olarak yanımdan geçip gidiyor, ya da bir evin önüne kömür çuvalları boşaltırken rast geliyorum.
Bandırma Kaymakamlığı, Sosyal Yardımlaşma Vakfı aracılığı ile vatandaşa kömür dağıtımına başlamış demek ki…
Geçen yıl iddia edildiği gibi seçim yatırımı olarak yaz ortasında kömür dağıtımı yapıldığı öne sürülmüştü ya, şu an görünürde herhangi bir seçim atmosferi olmadığına göre, anlaşılan bu dağıtımlar her zaman yaz aylarında yapılıyormuş…
Yalnız, bu beyaz kamyonete rastladığımda, dikkatimi çeken bir başka konu var ki, asıl bu durumu vurgulamak istiyorum.
Ben, bu kamyoneti daha çok, kentin içinde kimi lüks apartman binalarının önünde, kimi de lüks olmasa da durumu düzgün apartmanların önünde görüyorum. Tabii, görevlileri de kömür çuvallarını bu apartmanın kapısının önüne yığarken görüyorum…
Yine anlayamadığım, böylesine bir binada oturan kişinin de, en azından kışlık kömür alacak kadar parasının olduğudur…
Kiracı olduğunu düşünseniz, en iyimser tahminle böyle bir dairenin aylık kirası 500-600 YTL’den aşağı değildir. Mal sahibi olduğunu düşünseniz de, dairenin değeri 150-200 bin YTL’dir.
Böylesine bir dairede oturana, fakir fukaraya dağıtılmak üzere tahsis edilen yardım amaçlı kışlık kömürün verilmesi, doğru mudur?
Kafamı kurcalayan da bu soru?
Ya da, kömür dağıtımları kimlere, hangi kriterler ölçüt alınarak yapılmaktadır?
Mantık, kömür dağıtılan kişilerin ihtiyaç sahibi, yani fakir fukara kesimi olması gerektiğine işaret ediyor. Ama kömür çuvallarının bırakıldığı apartmanlara bakarsanız, böyle bir kriterin mevcut olduğunu mümkün değil kabul edemezsiniz.
Geçen yıl devlet memurluğundan emekli bir arkadaşın evine, yanlışlıkla kömür çuvalları gitmiş. Görevliler de, 15-20 çuvalı indirip, kapısının önüne yığmışlar… Sonra da belge falan imzalatmak istemişler herhalde, teslim edildiğine dair de, yanlışlık o zaman ortaya çıkmış…
Arkadaş da, görevlilere “Madem indirdiniz, bırakın kalsın… Ben de fakir sayılırım” diye bayağı dil dökmüş de, görevliler “Amca bunları bize sayıyla ve isimle veriyorlar, sonra bizim başımız ağrır” diyerek, tekrar boşalttıkları çuvalları, kamyonete geri yüklemişler.
Sorduğumda, “Eğer gerçekten bıraksalardı, bu fakir fukara için verilen kömürleri alıp da yakacak mıydın?” diye arkadaşa, “Tabii neden almayayım ki, kimlere neler gidiyor, adam Mercedes sahibi, yeşil kart ile tedavi oluyor, bir benim mi aldığım çok görülecek bu memlekette?” diyerek, beni hayretler içerisinde bırakan bir cevap vermişti.
Ki, arkadaşın durumu da gayet yerinde. Küçük bir not olarak belirteyim…
Fakat, söylediği ise genelde bizim Türk insanımızın mantığını da ortaya koyuyor doğrusu. Yani insan ne kadar zengin olursa olsun, “bedava sirke baldan tatlıdır” örneğindeki gibi, beleş kömüre asla hayır demiyor…
Kendisine haksız yere verilecek kömürün, aslında gerçekten bir ihtiyaç sahibinden kesileceğini dahi düşünmüyor.
Bütün bunlar birer birer gözümün önünden geçerken, ister istemez gelen bazı duyumların da ne kadar doğru olduğunu da kabul ediyorum. Kömürlerin hiç de ihtiyaç sahibi olmayan kişilerin kapılarına kadar gittiğine yönelik duyumların sonunda gerçeği yansıttığına inanıyorum.
Burada kabahat kimindir bilmiyorum. Dağıtım Bandırma Kaymakamlığı eliyle yapılıyor. Ancak, kaymakam da, kimin gerçek ihtiyaç sahibi olduğunu, kimin olmadığını da tek tek dolaşıp da tesbit edecek değil herhalde. Onun adına bu görevi üstlenenlerin önüne koyduğu listeyi onaylıyordur sanırım.
Bu durumda, o listeyi hazırlayan her kimse, suiistimale yönelik bir hareket eylemi içerisinde olduğunu düşündürüyor insanlara…
Kimsenin günahını almak istemem, ama belki bir takım menfaatler karşılığı, belki birilerinin hatırı karşılığı, ya da söylenildiği gibi iktidar partisine yakın kişilere böyle bir tahsis talebinde bulunuyorsa, bana göre de en büyük günahlardan birini işliyordur.
Devletin bu yardımında, bizlerin de katkısı var. Yanlış kullanıyorsa, ben hakkımı helal etmiyorum.
