İki yeni araştırmada kolesterol hapı (statinler) kullanan yaşlılarda grip aşısının etkinliğinin azalabileceği bildirildi.
Bu araştırmalardan ilki, 2009-2010 ve 2010-2011 sezonlarında 65 yaşın üzerinde olan 7000 erişkinde yapılan klinik araştırmaların immun cevap verileri incelendi (1).
Statin kullananlarda grip virüslerine karşı oluşan antikorların grip virüsünün türüne göre yüzde 38-67 daha az oldukları belirlendi.
Tabii statinlerin aşının etkinliğini, sentetik olanlara göre daha az baskıladıkları görüldü.
Tabii statinler mantarlardan elde ediliyor ve lovastatin, pravastatin ve simvastatin bu grupta yer alıyor.
Atorvastatin, cerivastatin ve fluvastatin ise sentetik statinlere örnek teşkil ediyor.
Emory Üniversitesi uzmanları tarafından Gürcistan’ da 2002-2011 grip sezonlarında 140 bin üzerinde gerçekleştirilen araştırmada da grip aşılarının etkinliğinin statin kullananlarda daha az olduğu tespit edildi (2).
Araştırmacılar bu sonuçlara dayanarak yaşlılara daha yüksek doz veya “adjuvan” adı verilen yardımcı maddelerle kuvvetlendirilmiş grip aşısı yapılmasının daha doğru olabileceğini bildiriyorlar.
Bu araştırmaların grip aşısı üreticisi (Novartis Vaccines) tarafından desteklenmesi yüksek doz ve adjuvanlı aşıların pompalanmak istenmesini düşündürüyor.
1 milyar insan kolesterol hapı kullanıyor
USA’ da 65 yaş üzerinde olanların yüzde 40’ dan fazlasının, tüm dünyada ise 1 milyar insanın statin kullandıkları tahmin ediliyor.
Kılavuzlarda sıkça yeni düzenlemeler yapılarak statin abonelerinin sayısının daha da artması için elden gelen esirgenmiyor.
Senelerce statin içen 100 kişiden ancak birkaç tanesi fayda görüyor, geriye kalanları tümü sadece hapı yutmuş oluyor.
Oysa statin içmek yerine “adam gibi beslendiğiniz ve hareketli olduğunuz” zaman kalp hastalıkları da diğer hastalıkların tümü de evinizden ırak oluyor.
Hem paranız boşa gitmiyor hem de ilaçların bazısı ölümcül bazısı sakatlık ve hasar bırakan yan tesirlerine maruz kalmıyorsunuz.
Grip aşıları ise bir başka âlem!
Bu nasıl bir aşıysa bir insana 6 aylıktan itibaren her sene yaptırması şart tutuluyor, bu dayatmaya kanacak kadar safsanız ömrünüz boyunca 100’ e yakın grip aşısı olmanız kaçınılmaz oluyor.
Gel gelelim bir zamanlar gripten yüzde 90 koruduğu iddia edilen aşılarının etkinliklerinin geçen sene “sıfırın bile altına” indiği ortaya çıkıyor (3, 4).
Bu sonuçlar, grip aşılarının bırakın koruyucu olmasını tam aksine gribe yakalanmayı kolaylaştırdığını ispat ediyor.
Yaşlandıkça bağışıklık sisteminin grip ve diğer aşılara karşı bağışıklık cevaplarının azaldığı da unutulmamalı.
Grip aşıları neden etkisiz?
Grip aşılarının etkinliklerinin antikor seviyesine bakarak değerlendirilmesi doğru değil.
Aşılamadan sonra ortaya çıkan antikorların hangi seviyelerinin koruyucu olduğunu gösteren bir bilgi olmadığı gibi bu antikor seviyelerinin “suni” yükseltilmesinin gribe karşı koruma sağlaması da mümkün değil.
Antikorlar kanda “viremi” yani virüslerin kana geçmesi ile seyreden enfeksiyonlarda işe yarar oysa grip hastalığında viremi mutat bir durum değildir.
Adjuvanların antikor cevabını artırdıkları bilinmekle beraber hem bu artışın koruyuculuğu tartışmalıdır hem de bu tür adjuvanların bağışıklık sistemini uyararak başka hastalıklara zemin hazırlaması da mümkündür.
Grip aşılarının etkili olabilmesi için lokal ve bilhassa da “hücresel bağışıklığın” uyarılması gerekir; kullanılmakta olan aşıların böyle bir özelliği yoktur.
Gelelim neticeye
Statinlerin, grip aşılarının etkinliklerini daha da azaltmalarına hiç şaşırmadım.
Bu, statinlerin T-hücre aktivitesini baskılamaları, immunmodülatör ve anti-enflamatuar etkileri ile yani bağışıklık sisteminin düzenin bozulmasıyla açıklanabilir.
Zaten, dünyanın en çok kâr getiren ama bir işe yaramayan ilacı ile aşısının birlikteliğinden ne çıkması beklenir ki?
İki negatiften bir pozitif değil daha büyük bir negatif çıkar, olay budur.
Kaynaklar:
1. http://jid.oxfordjournals.org/content/early/2015/10/15/infdis.jiv456.full
2. http://jid.oxfordjournals.org/content/early/2015/10/15/infdis.jiv457.full
3. http://www.eurosurveillance.org/ViewArticle.aspx?ArticleId=2102
4. http://www.eurosurveillance.org/Viewarticle.aspx?ArticleId=21022
