Bir çocukluk düşü…
KOKUSUZ GÜZLERİN DE TADI YOK
evet kokmuyor güzler de mis gibi artık
gelmiyor sokak aralarından mis gibi kaynayan pekmez kokusu
siz hiç bağ bozumu seyrettiniz mi
kehribar sarısı mor yeşil üzümler
sepetler dolusu üzüm üzüm iki gözüm
sonra üzümlerin yardımlaşmak için toplanan konu komşu ile
önce besmele bereket ve şükür dualarıyla
sonra mani türkü şiir ve sohbetler eşliğinde ezilmesi
ezilmesi üzümlerin ve ezilip suyunun süzülmesi
birbirinin derdinin neşesinin gözünden sezilmesi
şıraların süzülmesi şarkılar nazlar niyazlar
çalışırken yenen közlemeler bazlamalar bükmeler piyazlar
şirelerın leğen ve teştlerle ocaklara oturtulması
ve önce dumanın sonra mis gibi meşenin çıranın yanık kokusu
sonra sonra kaynamaya başlayan şıranın pekmezin buğusu
ve bu kokunun mahalle ve sokaklara yayılması
sonra ekmeğini kapıp gelen çocukların bu kokuyla bayılması
kara pekmeze pekmez toprağının salınması
ak pekmezin şak şak şak elle dövülmesi
bir seyirlik oyun tadında bu işlerin görülmesi
ve başlaması şenliğin işlerin mani ve türküyle örülmesi
‘Zekiye aba önce ben söyleyim mi kara bahtımın türküsünü
söyle Hafize söyle ağla Hafize ağla karaları bağla
senin akılsız Şavkı gidince Almanya ya bırakmış sizi iki bebeyle burda
evlenivermiş suratsız bir ebeyle orda
‘Koyun kuzu meleşiyor
Herkes gülüp oynaşıyor
Benim bahtım ne karaymış
Dilden dile dolaşıyor’
ağla Hafize ağla
kara pekmez gibi kapkara bahtına ağla
dur o kadar da ağlama vur pekmeze vur
ağla dediysek yüreğimizi de dağla demedik ya
çal şamarı pekmeze çal çalma pekmez bunun adı
ağ bekmez bunun adı
Yiyenin damağında kalır tadı
apak olur bunun rengi
bulunmaz dünyada dengi
‘Altın saatim şak şak
Küstüysen barışa
Aramız uzak düştü
Mektubunan konuşa’ çağla Hatice çağla
gurbete gideni gelir mi sandın
bu pekmez de yalnız yenir mi sandın
‘Madenis ot değil mi
Yaprağı dört değil mi
Ben yarimden ayrıldım
Bu bana dert değil mi’
kimler ayrılmış yarinden Sultan
mektup yok mu askerdeki Osman’ dan
vurun pekmeze
‘Sungurlunun mezerliği
Üstündedir yüzerliği
Padişahın oğlunda yok
Sevdiğimin güzelliği’
vıy kele bacım Ayşe de birini sevmiş
daha yaşı ne başı ne elekci ne çabuk evmiş
vurun pekmeze ağarsın
vurun kızlar bahtınız şenlensin
derken Pakize’nin sesi bütün sesleri bastırdı çın çın
‘Şu karşıki dağda bir top kar idim
Yağmur yağdı güneş vurdu eridim
Evvel yarin sevgilisi ben idim
Şimdi uzaklardan bakan ben oldum
Ben oldum amman amman’
çınlattı Pakize ortalığı
vurun pekmeze
altın gibi sararsın
‘Şu uzun gecenin gecesi olsam
Sılada bir evin bacası olsam
Dediler ki nazlı yarin çok hasta
Başında okuyan hocası olsam’
bütün gözler ıslak
vurun pekmeze şak şak
ağarıyo ağarıyo bak bak
‘Katipler oturmuş yazıya bakmaz
Herkes sevdiğini böyle bırakmaz
Hey Allahtan korkmaz kuldan utanmaz
Gönül defterinden sildin mi beni’
inletti Pakize ortalığı
vurun pekmeze
saman gibi ağarsın
çalın pekmeze
ve türküler manilerle sevgilinin övülmesi hayırsızın yerilmesi
kaynayan pekmezden konu komşunun göz hakkının verilmesi
siz hiç ılık ılık pekmezi güz tadında kokladınız mı
daha salça yapılacak tarhana karılacak
turşular vurulacak turşular kurulacak
hele salça kokusunu çektiniz mi genzinize
turşular vurulacak turşular kurulacak dürümler dürülecek
Maydonozu unutma sarımsağı ayıkla geçen yazı sayıkla
patlıcan biber kelek kavun turşuları ve misler gibi madenis sarımsak kokuları
sıcak salça pıt pıt tükürdü mü elinize yüzünüze pişerken
tandır sacında pişen bazlamaya güldünüz mü bazlama şapka gibi şişerken
nenenize sordunuz mu bazlama sacın üstünde neden böyle olmuş
nenem derdi ki bu yıl bolluk olacakmış ambarlarımız ekin dolacakmış
anladınız mı şimdi neden insanlar yalnız garip mahzun
ellerinde ya kumanda ya telefon benizler solgun beyinler yorgun
yedi mahalleyi avuturdu bir bağ bozumu
yedi komşuya yeterdi bir bağın üzümü
dağıtırdı bu güzellikler gamı hüzünü
aldınız elimden bağımı üzümü ve mis kokulu güzümü
kokusuz güzlere kaldık yalnız yapayalnızlığa daldık
dostlardan mesajlar aldık iyiyiz diyorlar
hıh biz de inandık
gökdelen ve plazaları mutluluk dağıtır sandık
yandık biz arkadaş yandık kokusuz güzlere kaldık
Yöresel sözcükler
Madenis: Maydonos
Şire:üzüm suyu, şıra
Teşt:büyük bakır leğen
Mezer: Mezar
Ağ bekmez: Ak pekmez
25 EKİM 2014 NÜRNBERG ŞÜKRAN UÇKAÇ YARGI SAZSIZOZAN
























