Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Kıyamet ‘Yarın’ Kopacak!

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
19 Aralık 2013
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Beşeriyetin beslenmesinde en önemli ve en kıymetli bitkiler kuşkusuz tahıllardır. Bunlardan biri olan buğday, tüm tahıllar arasında en belirleyici olanı. Sonra ise pirinç… Elbette artık mısır ve soya gibi ciddi rakipleri varsa da, bunlar buğday ve pirincin ikamesi tahıl değiller.    
Buğday, pirinç, mısır ve soya; önemlerinin yanı sıra aynı zamanda tehlikeli birer silah! Küresel aktörler tüm dünyayı ‘yeşil devrim’ adlı masalla hipnoz ettiler. Bu kara masalla ilk olarak genetik yapısını oynadıkları buğdayları; Türkiye, Pakistan ve Hindistan’da ektirdiler.
Rockefeller hanedanlığı, kullarının aracılığıyla yaptıklarını, insanlığın hayrına olduğunu anlattı bütün dünyaya. Ne yazık ki, bu büyük yalanda, çok büyük başarı elde ettiler.
Hediye Tuncer, 1964’de kaleme aldığı ve Tarım Bakanlığı yayınları arasında çıkan ‘Türkiye Hububat Çeşitleri’ adlı eserinde, bu vahametin Türkiye ayağını şu cümlelerle özetliyor: “Her gün biraz daha gelişen Türkiye, 2. dünya savaşından sonra bilhassa Tarım Bakanlığı’nın sonsuz gayretleriyle hızını daha çok artırmıştır. Türkiye’nin her ziraat bölgesinde; Ziraî Araştırma Enstitüleri, Devlet Üretme Çiftlikleri, Tohum Islah ve Dağıtım İstasyonları, ilmi metotlarla yetiştirdikleri ve ıslahını yaptıkları tohumları, her sene -milyonlarca tonu- köylüye dağıtmaktadır. Bu nedenle köylü ve çiftçi, babasından kalma, -her sene biraz daha dejenere olan- tohumlukları ekmemektedir. Artık bütün memlekette ilmi metotlarla üretilip dağıtılan tohumluluklar, çiftçiyi ve neticede memleketi ihya etmektedir.”
Ne güzel değil mi, devletimiz hiç boş durmamış “ilmi metotlarla tohum ıslahı yapmış” ve çiftçilere milyonlarca ton tohum dağıtmış. Bu sözde ‘ilmi metotları’ kim geliştirmiş? Türkler mi? Türkiye’deki “bilim adamları” mı?
Tabiî ki büyük bir hayranlıkla peşinden koştuğumuz Amerika! İnsanlık tarihinden daha yaşlı olmasına rağmen, “babasından kalma her sene biraz daha dejenere olan tohumluklar” şeklinde küçümsenen insanlığın ortak varlıkları, sanki kainattaki tüm canlıları ilk günden bu yana besle(ye)memiş? Sanki Allah, yarattığı bu tohumları koruyamamış da, yeni yetme bilim adamları sahip çıkmışmış.
Görüyor musunuz, daha o günlerde bilincimizi nasıl kirletmişler? Nasıl etkilemişler o günün okumuş yazmışlarını? İnsanlık tarihine eş yaşı olan ve Allah’ın övdüğü zeytin için, “zeytinyağı kanser yapar” gibi olmadık yalanlar söyleyenler, mısırözü yağı ve margarini dayatmak için türkü bile besteletmişler. Tohumlarımız içinse çok daha acı masallar ezberletmişler bu ülkenin diplomalı cahillerine.
Tuncer, eserinin daha ilk sayfalarında, “Sam Amca”nın adamlarının, gözümüzü boyayıp tohumlarımızı nasıl iç ettiklerini üstü kapalı şöyle naklediyor: “1930-1932 yıllarında ‘Alişar Hüyük’de kazı yapan Amerikalıların buldukları hububat çeşitlerini, Amerikalı buğday mütehassısı B. Bayles tasnif etti.” Sonra ne oldu? İşte orası tam bir muamma!
İyi bir buğdayın başağında, 100 dolayında dane vardır. Verimli kabul edilen de ise 30-50 adet. Sıkı durun, ıslah edildiği iddia edilenlerde ise 20-30 daneyi geçmiyor!
İleri sürülen edebiyat ise, ‘soğuğa, kurağa ve hastalıklara dayanıklı’ hâle getirmek. Yerseniz tabi! Ama yemişsiz! Oysa yapan ne yaptığını ve nasıl bir sonuç alacağını gayet iyi biliyor. Bilimi ise iblisliğine maske yapmış. Peki, nasıl yapmış bunu?
Önce büyük ve şeytani bir plan. Sonra güya ıslah çalışması. Ne için? Dünyadaki artan nüfusu doyurmak için…
Kurdun kuzuyu yeme bahanesinden başka bir amacı olmayan bu masala, bilimsel bir kılıf giydirip ders diye okuttunuz mu, iş önemli ölçüde tamam. Buradan mezun olanları da bürokraside yerini aldı mı, geriye sadece elleri ovuşturmak kalıyor!
Verimlilik masalıyla kullandırılan sentetik gübre ve ilaçlarla gelen ağır metal ve zehirler. Sonra gelsin sindirim sorunları, zihin bulanıklığı, enerji açlığı, in-toleranslar dahası üreme yetinizi kaybetmeniz.
Merak etmeyin bütün bunlar içinde çözümleri var! Tetkik cihazları, diyaliz aletleri, kanser tedavi merkezleri, tüp bebek merkezleri, beyin ölümleri, organ nakilleri… Çerçici gibiler, bavullarında yok yok! Siz yeter ki hasta olun ve ellerine düşün, o yeter!
Etrafınıza bir bakın, ne kadar ‘glüten alerjisi’ olan insan var! Ya süt ve yumurta alerjisi olanlar! Cildi, derisi kaşınmayan kaç kişi var tanıdığınız? Merak etmeyin bütün bunlara da kortizon çözümümüz var!
Başınız ağrırsa ağrı kesici, kaşınırsanız kortizon, kanser olursanız hardal gazı (kemoterapi)…
Ayol adamlar hizmet ehli galiba! Her şeyleri var derde devadan gayrı! Şimdi ise bedava ‘iyot’ ve ‘vital glüten’ dağıtıyorlar. Bedavaya almazsanız, yeter ki kullanınız, üstüne para bile teklif ediyorlar. Hepsi hayır hasenat için yapılıyor bunların! Duyumlara göre, halk ekmek fabrikaları da mal bulmuş mağribi gibiler.
Haini bol bir millet miyiz, yoksa çok mu safız diye düşünüyorum şimdiler de! Ama işin içinden çıkamıyorum! Bir toplum bu kadar nasıl uyutulur, nasıl keklenir?
Son yıllarda ve özellikle son zamanlarda yerli yabancı yayınlardan okuduklarım, insanı deli ediyor. Delirmemek içten değil. Bir millet, bu kadar nasıl kör olabilir! Bir toplumun entelleri bu kadar mı uyur gezer olur? Ne zaman aklımızı başımıza alacağız?
Kıyamet kapıda! Birileri bu soykırıma daha fazla kulak tıkarsa, yarın diye bir şey olmayacak. Allah (c.c.) şahittir ki, insanlığın yarını yok.
‘Tanrı’dan önce kıyamet diyen’ bu İblislerin niyeti çok ama çok kötü! Ben bu satırları Allah için kayda geçiriyorum! Gerisi bütün bir insanlığa kalmış, ister uyanır, isterse çok memnun olduğu mışıl mışıl uykusuna devam eder!
Burnunuza veya gözünüze buğday kılçığı dokundurduysam, ya da uykunuzu bozdu isem özür dilerim!
KALEM SURESİ’NDEN ÇARPICI BİR KESİT
 
Kalem Suresi, 10-18. Ayetleri: “Doğru söylediklerine dair yemin edip duran aşağılık kimselere de asla boyun eğme! Bunun yanında, insanlar arasında laf taşıyan iftiracıya, hayra engel olana, haddi aşan günahkara, ihtiraslarının esiri olmuş zorbaya ve bütün bunların ötesinde hiçbir şeye hayrı olmayan asalak kimseye de kesinlikle boyun eğme! Şuna baksana! Fazlaca servet ve evlat sahibi oldu diye kendini bir şey sanıyor. Kendisine ayetlerimiz okunduğunda, “bunlar çağ dışı masallar!” diyor. Ama yakında, Biz onun burnunu sürteceğiz. Biz öylelerini, –tıpkı Allah’ın iradesini hesaba katmadan– ağaçtaki meyveleri ertesi gün sabah mutlaka devşireceklerine yemin eden bahçe sahiplerini belaya uğrattığımız gibi belaya uğratacağız.”
BAKARA’DAN SÖZDE ISLAHÇILARA CEVAP
Bakara Suresi, 11-12. Ayetleri: “-Kendilerine-: ‘Yeryüzünü ifsat etmeyin’ denildiğinde: “Bizler sadece ıslah edicileriz” derler. İyi bilin ki, -Allah’ın hükümlerini/yaratılışını beğenmeyip -güya- düzetmeye kalkanlar işte, asıl bozguncu onlardır. Fakat -bunun- farkında değildirler.”
Paylaş
Etiketler: Kıyamet kapıda!kıymetli bitkiler
Önceki Yazı

İnsan-Hayvan İlişkisi ve Hakları!

Sonraki Yazı

“Silahsız Teröristler” ve Manzara

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

“Silahsız Teröristler” ve Manzara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap