Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Kişisel Gelişim Ya da Maskeli Balo

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
04 Eylül 2014
Kemal ÖZER
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Modernlik denilen müptezellik, insanı insan olmaktan çıkarmak ve dünyayı maskeli baloya çevirmektir. İki yüzlülük yetmezmiş gibi muhatabınız her kişiye göre yeni bir yüz edinmenizi teşvik ediyor. Bunun için sokak maskeleri dağıtıyor.

İnsan ilk önce kuldur. Sadece Rabbinin karşısında eğilmelidir. Oysa adına kişisel gelişim yahut NLP denilen yakın zaman modası, insanı iblisleştirmekten de öte bir çaba içinde. İblis ki; isyanı bir meslek haline getirse de, Rabbini bilir ve O’nun varlığını asla inkâr etmez. Lakin ezberletilen hatta dayatılan yeni öğretide insan, Rabbinden de uzaklaştırılıyor.
İslam, insana yeryüzünde kibirle dolaşmamasını emrederken, o aksini söylüyor. İslam tevazu emrederken, o insana ‘ilah’ gibi davranmasını telkin ediyor. Diploma, başarı, kariyer, motivasyon, makam, mevki, şöhret ve maddi birikimle; inanç, tevazu, zarafet, iyi, güzel, hakikat, terbiye, diğergamlık, tezkiye vb her şeyin yer değiştirmesini istiyor.
Kazanç ve terfi için her şeyi mubahlaştırılıyor. Haz eksenli bir hayat için, nefisler azdırılıyor, benlik ve enaniyet güçlendiriliyor. Yalan, hile, aldatma ve başkalarının hakkına tecavüz, yükselmenin basamakları haline dönüştürülüyor. Bilinçaltlarına şahsiyet, izzet, liyakat ve ehliyetin bu devirde geçersiz şeyler olduğu mesajları yükleniyor.
Bu şeytanî düzende; inanç yok, ahiret yok, tükettiğin kadar varsın. Beden dili, imaj, görüntü her şey, fıtrî ve insanî davranışlar ise hiçbir şey. ‘Tatlı’ yalanlar, kendini sevme, karşı cinsle yarış, kimseye çaktırmadan gemisini yürütmek, başarının olmazsa olmazları…
İmana, dine, kalbe, ruha, manevi boyuta, seyr-i süluka, terbiyeye, nefis tezkiyesine, arınmaya, incelmeye, zarafete, yardımlaşmaya, diğergâmlığa kısaca insan olmaya sırt dönülürken; nefsi azdırmaya, benlik ve enaniyeti ön plana çıkarmaya, yükselmek için her yolu mubah görmeye, ne pahasına olursa olsun kariyer yapmaya, yalana, aldatmaya pirim veriliyor.
Diploman az ve duvar dolusu sertifikan yok ise, batıda eğitim görmemiş ve batı lisanlarını bilmiyorsan, milyonların sahibi değilsen, marka giyinmiyorsan, yaşam koçları, diyetisyenler, mutluluk terapistlerince yönlendirilmiyorsan, rezidansta yaşamıyorsan, nikâhsız birlikteliklerin yoksa, sen cahil, başarısız, geri kafalı, gelişmemiş, yontulmamış kötü birisin.Kısaca bu dünyada telkin edilen tek şey, sadece maddi başarıya endeksli, bencillik. Bu dünyada her şeyi uzmanına soracaksınız. Doğumunuz, hastalığınız, kederiniz, mutluluğunuz ve hatta ölümünüz uzmanların elinde olacak. Evde doğurmuşsanız, hastalandığınızda kendi başınızın çaresine bakmışsanız, konforlu bir hastanenin şatafatlı odasında ölememişseniz, siz de insan mısınız?

Ne dediğini, nereye sürüklediğini bilmeseniz de, popüler kitaplar okumalısınız. Elinizde ipadiniz, altınızda lüks aracınız, bir veya birkaç güzel sevgiliniz olmalı. Allah inancınızda olabilir ama ‘Allah deyip ötesini bırak’malı, Müslüman görünümlü deist olmalısınız. Dua etmek yerine, saatine birkaç bin lira ödeyerek Moonist ve Budist terapistlere gidip yoga öğrenmelisiniz. Kulağınıza küpe takmalı, sakalınızın yanlarını kısaltıp, çene altını uzatmalısınız. Blucin giyip, pantolonunuzu bedene yapışacak şekilde daraltmalısınız. Kurslara katılmalı, Amerikan kafelerinde demlenmelisiniz ki, onlara benzeyebilesiniz.
Bir zamanlar adına ‘NLP’, ‘kişisel gelişim’ doğru ifadesiyle kişisel yoldan çıkma süreçlerinde, ‘din’ şimdilerde hayli eğlenceli hatta gelir getiren bir araca dönüştü… Pek çok kez ifade ettiğimiz üzere, bu şeytanlıklar, merkezi İngiltere olan ‘Tavistock’ adlı kurumda planlanıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki -onların tabiriyle- prezantabl tipler, şeytanın rahle-i tedrisinden geçirilip, ülkelerine gönderiliyorlar. Yazılmış metinler ülkelere göre uyarlanıyor. Türkiye’de son günlerdeki dinle-diyanetle ilgisi ve dahi birikimi olmayan tipler, konu başlarına bazı ayetler ekleyip, metinlerini Lafzatullah’la süsleyip toplumu ifsat ediyorlar.
Kendilerini ‘çağın bilgesi’ olarak takdim edip, o sözde kitapları alanları da, aydınlanmaya muhtaç ‘kerizler’ olarak görüyorlar. Namaz kılmak ile Budizm’in yogasını, meditasyonu aynı şey olarak takdim ediyorlar. ‘Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam arasında fark yoktur, o halde Müslüman olmakta gerekmez’ ‘Günahı da Allah yarattı, kötü olsa Allah niye yaratsın,’ ‘Allah demekle, Tanrı demek arasında fark yoktur’ gibi safsatalar yayıyorlar.
Bütün bu iblisi faaliyetleri, büyük paralarla pazarladıkları kişisel gelişim kitaplarında arzsızca kaleme alıyorlar. ‘İnsan nasıl mutlu ve başarılı olur’ gibi tuzaklarla, insanları mayınlı tarlalara çekiyorlar. Şarlatanlığı gizlemek için üç beş klişe veya beylik cümle kurarak, milyonların ümit, hayal ve paralarını iç ediyorlar.
Onların görevi nefis ve şeytanların sayısını çoğaltmak! Bunun için ‘zaman değişim zamanı’ diyerek, herkese rengârenk maskeler dağıtıyorlar. Himmete muhtaç, yeni yetmelerden sözde hikmet dersleri aldırıyorlar. Hiç evlenmemiş, aile nedir bilmeyen, hatta aile kurumuna bile düşman olanlara, aile dersleri verdiriyorlar. Kendileri “üstün insan”, diğer herkes ise “akılsız!” Yerseniz tabi! Eee yiyenler de az değil hani!
Bu zerzevatçılarda yok yok. Dini bile bunlardan öğrenmek gerekiyor. Sonucu hüsran olsa da, bu tür kurslar ve kitaplar ne yazık ki büyük rağbet görüyor. Netice de, kodlarıyla oynanan insan. Sonuç; kadın kadın olmaktan, erkek erkek olmaktan, çocuk coçuk olmaktan, yaşlı yaşlı olmaktan çıkıyor. İnsan insan olmaktan çıkınca, hayatın, inancın tadı-tuzu kalmıyor. Hatta bal bile tat vermiyor artık!
İnsanî hasletler; özgüveni yüksek, bedenleri gibi benlikleri şişman, samimiyetsiz ilişkiler, sahte selamlaşmalar, profesyonel davranışlar denilen yapmacıklığa bıraktı kendini. Kişisel olarak geliştik gelişmesine de, biz artık biz değiliz. Bizi biz yapan selam, tebessüm, samimiyet gitti ve dünya adeta bir maskeli baloya dönüştü.
Kişisel gelişim ve onun ürünü kitaplar ve diğer aktiviteler, bizi bir başkasına dönüştürmek, moderniteye kul, kapitalizme hizmet için geliştirilen liberalizm projesidir.
Allah encamımızı hayretsin. Kendimiz ve çocuklarımızın sadece midesini değil, ruh ve bilincini de beslemeliyiz. Ama bu liberalizmin bencil, şehevi ve ifsat edici bilgisiyle değil; sahih bir iman, ihlâs, ihsan ve sahih bilgi gıdasıyla… Başka çare yok!Bu makale İlim ve İrfan Dergisi için kaleme alınmıştır

Önerilen ilgili yazı Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!

Modernlik denilen müptezellik, insanı insan olmaktan çıkarmak ve dünyayı maskeli baloya çevirmektir. İki yüzlülük yetmezmiş gibi muhatabınız her kişiye göre yeni bir yüz edinmenizi teşvik ediyor. Bunun için sokak maskeleri dağıtıyor.

İnsan ilk önce kuldur. Sadece Rabbinin karşısında eğilmelidir. Oysa adına kişisel gelişim yahut NLP denilen yakın zaman modası, insanı iblisleştirmekten de öte bir çaba içinde. İblis ki; isyanı bir meslek haline getirse de, Rabbini bilir ve O’nun varlığını asla inkâr etmez. Lakin ezberletilen hatta dayatılan yeni öğretide insan, Rabbinden de uzaklaştırılıyor.
İslam, insana yeryüzünde kibirle dolaşmamasını emrederken, o aksini söylüyor. İslam tevazu emrederken, o insana ‘ilah’ gibi davranmasını telkin ediyor. Diploma, başarı, kariyer, motivasyon, makam, mevki, şöhret ve maddi birikimle; inanç, tevazu, zarafet, iyi, güzel, hakikat, terbiye, diğergamlık, tezkiye vb her şeyin yer değiştirmesini istiyor.
Kazanç ve terfi için her şeyi mubahlaştırılıyor. Haz eksenli bir hayat için, nefisler azdırılıyor, benlik ve enaniyet güçlendiriliyor. Yalan, hile, aldatma ve başkalarının hakkına tecavüz, yükselmenin basamakları haline dönüştürülüyor. Bilinçaltlarına şahsiyet, izzet, liyakat ve ehliyetin bu devirde geçersiz şeyler olduğu mesajları yükleniyor.
Bu şeytanî düzende; inanç yok, ahiret yok, tükettiğin kadar varsın. Beden dili, imaj, görüntü her şey, fıtrî ve insanî davranışlar ise hiçbir şey. ‘Tatlı’ yalanlar, kendini sevme, karşı cinsle yarış, kimseye çaktırmadan gemisini yürütmek, başarının olmazsa olmazları…
İmana, dine, kalbe, ruha, manevi boyuta, seyr-i süluka, terbiyeye, nefis tezkiyesine, arınmaya, incelmeye, zarafete, yardımlaşmaya, diğergâmlığa kısaca insan olmaya sırt dönülürken; nefsi azdırmaya, benlik ve enaniyeti ön plana çıkarmaya, yükselmek için her yolu mubah görmeye, ne pahasına olursa olsun kariyer yapmaya, yalana, aldatmaya pirim veriliyor.
Diploman az ve duvar dolusu sertifikan yok ise, batıda eğitim görmemiş ve batı lisanlarını bilmiyorsan, milyonların sahibi değilsen, marka giyinmiyorsan, yaşam koçları, diyetisyenler, mutluluk terapistlerince yönlendirilmiyorsan, rezidansta yaşamıyorsan, nikâhsız birlikteliklerin yoksa, sen cahil, başarısız, geri kafalı, gelişmemiş, yontulmamış kötü birisin.Kısaca bu dünyada telkin edilen tek şey, sadece maddi başarıya endeksli, bencillik. Bu dünyada her şeyi uzmanına soracaksınız. Doğumunuz, hastalığınız, kederiniz, mutluluğunuz ve hatta ölümünüz uzmanların elinde olacak. Evde doğurmuşsanız, hastalandığınızda kendi başınızın çaresine bakmışsanız, konforlu bir hastanenin şatafatlı odasında ölememişseniz, siz de insan mısınız?

Ne dediğini, nereye sürüklediğini bilmeseniz de, popüler kitaplar okumalısınız. Elinizde ipadiniz, altınızda lüks aracınız, bir veya birkaç güzel sevgiliniz olmalı. Allah inancınızda olabilir ama ‘Allah deyip ötesini bırak’malı, Müslüman görünümlü deist olmalısınız. Dua etmek yerine, saatine birkaç bin lira ödeyerek Moonist ve Budist terapistlere gidip yoga öğrenmelisiniz. Kulağınıza küpe takmalı, sakalınızın yanlarını kısaltıp, çene altını uzatmalısınız. Blucin giyip, pantolonunuzu bedene yapışacak şekilde daraltmalısınız. Kurslara katılmalı, Amerikan kafelerinde demlenmelisiniz ki, onlara benzeyebilesiniz.
Bir zamanlar adına ‘NLP’, ‘kişisel gelişim’ doğru ifadesiyle kişisel yoldan çıkma süreçlerinde, ‘din’ şimdilerde hayli eğlenceli hatta gelir getiren bir araca dönüştü… Pek çok kez ifade ettiğimiz üzere, bu şeytanlıklar, merkezi İngiltere olan ‘Tavistock’ adlı kurumda planlanıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki -onların tabiriyle- prezantabl tipler, şeytanın rahle-i tedrisinden geçirilip, ülkelerine gönderiliyorlar. Yazılmış metinler ülkelere göre uyarlanıyor. Türkiye’de son günlerdeki dinle-diyanetle ilgisi ve dahi birikimi olmayan tipler, konu başlarına bazı ayetler ekleyip, metinlerini Lafzatullah’la süsleyip toplumu ifsat ediyorlar.
Kendilerini ‘çağın bilgesi’ olarak takdim edip, o sözde kitapları alanları da, aydınlanmaya muhtaç ‘kerizler’ olarak görüyorlar. Namaz kılmak ile Budizm’in yogasını, meditasyonu aynı şey olarak takdim ediyorlar. ‘Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam arasında fark yoktur, o halde Müslüman olmakta gerekmez’ ‘Günahı da Allah yarattı, kötü olsa Allah niye yaratsın,’ ‘Allah demekle, Tanrı demek arasında fark yoktur’ gibi safsatalar yayıyorlar.
Bütün bu iblisi faaliyetleri, büyük paralarla pazarladıkları kişisel gelişim kitaplarında arzsızca kaleme alıyorlar. ‘İnsan nasıl mutlu ve başarılı olur’ gibi tuzaklarla, insanları mayınlı tarlalara çekiyorlar. Şarlatanlığı gizlemek için üç beş klişe veya beylik cümle kurarak, milyonların ümit, hayal ve paralarını iç ediyorlar.
Onların görevi nefis ve şeytanların sayısını çoğaltmak! Bunun için ‘zaman değişim zamanı’ diyerek, herkese rengârenk maskeler dağıtıyorlar. Himmete muhtaç, yeni yetmelerden sözde hikmet dersleri aldırıyorlar. Hiç evlenmemiş, aile nedir bilmeyen, hatta aile kurumuna bile düşman olanlara, aile dersleri verdiriyorlar. Kendileri “üstün insan”, diğer herkes ise “akılsız!” Yerseniz tabi! Eee yiyenler de az değil hani!
Bu zerzevatçılarda yok yok. Dini bile bunlardan öğrenmek gerekiyor. Sonucu hüsran olsa da, bu tür kurslar ve kitaplar ne yazık ki büyük rağbet görüyor. Netice de, kodlarıyla oynanan insan. Sonuç; kadın kadın olmaktan, erkek erkek olmaktan, çocuk coçuk olmaktan, yaşlı yaşlı olmaktan çıkıyor. İnsan insan olmaktan çıkınca, hayatın, inancın tadı-tuzu kalmıyor. Hatta bal bile tat vermiyor artık!
İnsanî hasletler; özgüveni yüksek, bedenleri gibi benlikleri şişman, samimiyetsiz ilişkiler, sahte selamlaşmalar, profesyonel davranışlar denilen yapmacıklığa bıraktı kendini. Kişisel olarak geliştik gelişmesine de, biz artık biz değiliz. Bizi biz yapan selam, tebessüm, samimiyet gitti ve dünya adeta bir maskeli baloya dönüştü.
Kişisel gelişim ve onun ürünü kitaplar ve diğer aktiviteler, bizi bir başkasına dönüştürmek, moderniteye kul, kapitalizme hizmet için geliştirilen liberalizm projesidir.
Allah encamımızı hayretsin. Kendimiz ve çocuklarımızın sadece midesini değil, ruh ve bilincini de beslemeliyiz. Ama bu liberalizmin bencil, şehevi ve ifsat edici bilgisiyle değil; sahih bir iman, ihlâs, ihsan ve sahih bilgi gıdasıyla… Başka çare yok!Bu makale İlim ve İrfan Dergisi için kaleme alınmıştır

Önerilen ilgili yazı Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!

Modernlik denilen müptezellik, insanı insan olmaktan çıkarmak ve dünyayı maskeli baloya çevirmektir. İki yüzlülük yetmezmiş gibi muhatabınız her kişiye göre yeni bir yüz edinmenizi teşvik ediyor. Bunun için sokak maskeleri dağıtıyor.

İnsan ilk önce kuldur. Sadece Rabbinin karşısında eğilmelidir. Oysa adına kişisel gelişim yahut NLP denilen yakın zaman modası, insanı iblisleştirmekten de öte bir çaba içinde. İblis ki; isyanı bir meslek haline getirse de, Rabbini bilir ve O’nun varlığını asla inkâr etmez. Lakin ezberletilen hatta dayatılan yeni öğretide insan, Rabbinden de uzaklaştırılıyor.
İslam, insana yeryüzünde kibirle dolaşmamasını emrederken, o aksini söylüyor. İslam tevazu emrederken, o insana ‘ilah’ gibi davranmasını telkin ediyor. Diploma, başarı, kariyer, motivasyon, makam, mevki, şöhret ve maddi birikimle; inanç, tevazu, zarafet, iyi, güzel, hakikat, terbiye, diğergamlık, tezkiye vb her şeyin yer değiştirmesini istiyor.
Kazanç ve terfi için her şeyi mubahlaştırılıyor. Haz eksenli bir hayat için, nefisler azdırılıyor, benlik ve enaniyet güçlendiriliyor. Yalan, hile, aldatma ve başkalarının hakkına tecavüz, yükselmenin basamakları haline dönüştürülüyor. Bilinçaltlarına şahsiyet, izzet, liyakat ve ehliyetin bu devirde geçersiz şeyler olduğu mesajları yükleniyor.
Bu şeytanî düzende; inanç yok, ahiret yok, tükettiğin kadar varsın. Beden dili, imaj, görüntü her şey, fıtrî ve insanî davranışlar ise hiçbir şey. ‘Tatlı’ yalanlar, kendini sevme, karşı cinsle yarış, kimseye çaktırmadan gemisini yürütmek, başarının olmazsa olmazları…
İmana, dine, kalbe, ruha, manevi boyuta, seyr-i süluka, terbiyeye, nefis tezkiyesine, arınmaya, incelmeye, zarafete, yardımlaşmaya, diğergâmlığa kısaca insan olmaya sırt dönülürken; nefsi azdırmaya, benlik ve enaniyeti ön plana çıkarmaya, yükselmek için her yolu mubah görmeye, ne pahasına olursa olsun kariyer yapmaya, yalana, aldatmaya pirim veriliyor.
Diploman az ve duvar dolusu sertifikan yok ise, batıda eğitim görmemiş ve batı lisanlarını bilmiyorsan, milyonların sahibi değilsen, marka giyinmiyorsan, yaşam koçları, diyetisyenler, mutluluk terapistlerince yönlendirilmiyorsan, rezidansta yaşamıyorsan, nikâhsız birlikteliklerin yoksa, sen cahil, başarısız, geri kafalı, gelişmemiş, yontulmamış kötü birisin.Kısaca bu dünyada telkin edilen tek şey, sadece maddi başarıya endeksli, bencillik. Bu dünyada her şeyi uzmanına soracaksınız. Doğumunuz, hastalığınız, kederiniz, mutluluğunuz ve hatta ölümünüz uzmanların elinde olacak. Evde doğurmuşsanız, hastalandığınızda kendi başınızın çaresine bakmışsanız, konforlu bir hastanenin şatafatlı odasında ölememişseniz, siz de insan mısınız?

Ne dediğini, nereye sürüklediğini bilmeseniz de, popüler kitaplar okumalısınız. Elinizde ipadiniz, altınızda lüks aracınız, bir veya birkaç güzel sevgiliniz olmalı. Allah inancınızda olabilir ama ‘Allah deyip ötesini bırak’malı, Müslüman görünümlü deist olmalısınız. Dua etmek yerine, saatine birkaç bin lira ödeyerek Moonist ve Budist terapistlere gidip yoga öğrenmelisiniz. Kulağınıza küpe takmalı, sakalınızın yanlarını kısaltıp, çene altını uzatmalısınız. Blucin giyip, pantolonunuzu bedene yapışacak şekilde daraltmalısınız. Kurslara katılmalı, Amerikan kafelerinde demlenmelisiniz ki, onlara benzeyebilesiniz.
Bir zamanlar adına ‘NLP’, ‘kişisel gelişim’ doğru ifadesiyle kişisel yoldan çıkma süreçlerinde, ‘din’ şimdilerde hayli eğlenceli hatta gelir getiren bir araca dönüştü… Pek çok kez ifade ettiğimiz üzere, bu şeytanlıklar, merkezi İngiltere olan ‘Tavistock’ adlı kurumda planlanıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki -onların tabiriyle- prezantabl tipler, şeytanın rahle-i tedrisinden geçirilip, ülkelerine gönderiliyorlar. Yazılmış metinler ülkelere göre uyarlanıyor. Türkiye’de son günlerdeki dinle-diyanetle ilgisi ve dahi birikimi olmayan tipler, konu başlarına bazı ayetler ekleyip, metinlerini Lafzatullah’la süsleyip toplumu ifsat ediyorlar.
Kendilerini ‘çağın bilgesi’ olarak takdim edip, o sözde kitapları alanları da, aydınlanmaya muhtaç ‘kerizler’ olarak görüyorlar. Namaz kılmak ile Budizm’in yogasını, meditasyonu aynı şey olarak takdim ediyorlar. ‘Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam arasında fark yoktur, o halde Müslüman olmakta gerekmez’ ‘Günahı da Allah yarattı, kötü olsa Allah niye yaratsın,’ ‘Allah demekle, Tanrı demek arasında fark yoktur’ gibi safsatalar yayıyorlar.
Bütün bu iblisi faaliyetleri, büyük paralarla pazarladıkları kişisel gelişim kitaplarında arzsızca kaleme alıyorlar. ‘İnsan nasıl mutlu ve başarılı olur’ gibi tuzaklarla, insanları mayınlı tarlalara çekiyorlar. Şarlatanlığı gizlemek için üç beş klişe veya beylik cümle kurarak, milyonların ümit, hayal ve paralarını iç ediyorlar.
Onların görevi nefis ve şeytanların sayısını çoğaltmak! Bunun için ‘zaman değişim zamanı’ diyerek, herkese rengârenk maskeler dağıtıyorlar. Himmete muhtaç, yeni yetmelerden sözde hikmet dersleri aldırıyorlar. Hiç evlenmemiş, aile nedir bilmeyen, hatta aile kurumuna bile düşman olanlara, aile dersleri verdiriyorlar. Kendileri “üstün insan”, diğer herkes ise “akılsız!” Yerseniz tabi! Eee yiyenler de az değil hani!
Bu zerzevatçılarda yok yok. Dini bile bunlardan öğrenmek gerekiyor. Sonucu hüsran olsa da, bu tür kurslar ve kitaplar ne yazık ki büyük rağbet görüyor. Netice de, kodlarıyla oynanan insan. Sonuç; kadın kadın olmaktan, erkek erkek olmaktan, çocuk coçuk olmaktan, yaşlı yaşlı olmaktan çıkıyor. İnsan insan olmaktan çıkınca, hayatın, inancın tadı-tuzu kalmıyor. Hatta bal bile tat vermiyor artık!
İnsanî hasletler; özgüveni yüksek, bedenleri gibi benlikleri şişman, samimiyetsiz ilişkiler, sahte selamlaşmalar, profesyonel davranışlar denilen yapmacıklığa bıraktı kendini. Kişisel olarak geliştik gelişmesine de, biz artık biz değiliz. Bizi biz yapan selam, tebessüm, samimiyet gitti ve dünya adeta bir maskeli baloya dönüştü.
Kişisel gelişim ve onun ürünü kitaplar ve diğer aktiviteler, bizi bir başkasına dönüştürmek, moderniteye kul, kapitalizme hizmet için geliştirilen liberalizm projesidir.
Allah encamımızı hayretsin. Kendimiz ve çocuklarımızın sadece midesini değil, ruh ve bilincini de beslemeliyiz. Ama bu liberalizmin bencil, şehevi ve ifsat edici bilgisiyle değil; sahih bir iman, ihlâs, ihsan ve sahih bilgi gıdasıyla… Başka çare yok!Bu makale İlim ve İrfan Dergisi için kaleme alınmıştır

Önerilen ilgili yazı Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!

Modernlik denilen müptezellik, insanı insan olmaktan çıkarmak ve dünyayı maskeli baloya çevirmektir. İki yüzlülük yetmezmiş gibi muhatabınız her kişiye göre yeni bir yüz edinmenizi teşvik ediyor. Bunun için sokak maskeleri dağıtıyor.

İnsan ilk önce kuldur. Sadece Rabbinin karşısında eğilmelidir. Oysa adına kişisel gelişim yahut NLP denilen yakın zaman modası, insanı iblisleştirmekten de öte bir çaba içinde. İblis ki; isyanı bir meslek haline getirse de, Rabbini bilir ve O’nun varlığını asla inkâr etmez. Lakin ezberletilen hatta dayatılan yeni öğretide insan, Rabbinden de uzaklaştırılıyor.
İslam, insana yeryüzünde kibirle dolaşmamasını emrederken, o aksini söylüyor. İslam tevazu emrederken, o insana ‘ilah’ gibi davranmasını telkin ediyor. Diploma, başarı, kariyer, motivasyon, makam, mevki, şöhret ve maddi birikimle; inanç, tevazu, zarafet, iyi, güzel, hakikat, terbiye, diğergamlık, tezkiye vb her şeyin yer değiştirmesini istiyor.
Kazanç ve terfi için her şeyi mubahlaştırılıyor. Haz eksenli bir hayat için, nefisler azdırılıyor, benlik ve enaniyet güçlendiriliyor. Yalan, hile, aldatma ve başkalarının hakkına tecavüz, yükselmenin basamakları haline dönüştürülüyor. Bilinçaltlarına şahsiyet, izzet, liyakat ve ehliyetin bu devirde geçersiz şeyler olduğu mesajları yükleniyor.
Bu şeytanî düzende; inanç yok, ahiret yok, tükettiğin kadar varsın. Beden dili, imaj, görüntü her şey, fıtrî ve insanî davranışlar ise hiçbir şey. ‘Tatlı’ yalanlar, kendini sevme, karşı cinsle yarış, kimseye çaktırmadan gemisini yürütmek, başarının olmazsa olmazları…
İmana, dine, kalbe, ruha, manevi boyuta, seyr-i süluka, terbiyeye, nefis tezkiyesine, arınmaya, incelmeye, zarafete, yardımlaşmaya, diğergâmlığa kısaca insan olmaya sırt dönülürken; nefsi azdırmaya, benlik ve enaniyeti ön plana çıkarmaya, yükselmek için her yolu mubah görmeye, ne pahasına olursa olsun kariyer yapmaya, yalana, aldatmaya pirim veriliyor.
Diploman az ve duvar dolusu sertifikan yok ise, batıda eğitim görmemiş ve batı lisanlarını bilmiyorsan, milyonların sahibi değilsen, marka giyinmiyorsan, yaşam koçları, diyetisyenler, mutluluk terapistlerince yönlendirilmiyorsan, rezidansta yaşamıyorsan, nikâhsız birlikteliklerin yoksa, sen cahil, başarısız, geri kafalı, gelişmemiş, yontulmamış kötü birisin.Kısaca bu dünyada telkin edilen tek şey, sadece maddi başarıya endeksli, bencillik. Bu dünyada her şeyi uzmanına soracaksınız. Doğumunuz, hastalığınız, kederiniz, mutluluğunuz ve hatta ölümünüz uzmanların elinde olacak. Evde doğurmuşsanız, hastalandığınızda kendi başınızın çaresine bakmışsanız, konforlu bir hastanenin şatafatlı odasında ölememişseniz, siz de insan mısınız?

Ne dediğini, nereye sürüklediğini bilmeseniz de, popüler kitaplar okumalısınız. Elinizde ipadiniz, altınızda lüks aracınız, bir veya birkaç güzel sevgiliniz olmalı. Allah inancınızda olabilir ama ‘Allah deyip ötesini bırak’malı, Müslüman görünümlü deist olmalısınız. Dua etmek yerine, saatine birkaç bin lira ödeyerek Moonist ve Budist terapistlere gidip yoga öğrenmelisiniz. Kulağınıza küpe takmalı, sakalınızın yanlarını kısaltıp, çene altını uzatmalısınız. Blucin giyip, pantolonunuzu bedene yapışacak şekilde daraltmalısınız. Kurslara katılmalı, Amerikan kafelerinde demlenmelisiniz ki, onlara benzeyebilesiniz.
Bir zamanlar adına ‘NLP’, ‘kişisel gelişim’ doğru ifadesiyle kişisel yoldan çıkma süreçlerinde, ‘din’ şimdilerde hayli eğlenceli hatta gelir getiren bir araca dönüştü… Pek çok kez ifade ettiğimiz üzere, bu şeytanlıklar, merkezi İngiltere olan ‘Tavistock’ adlı kurumda planlanıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki -onların tabiriyle- prezantabl tipler, şeytanın rahle-i tedrisinden geçirilip, ülkelerine gönderiliyorlar. Yazılmış metinler ülkelere göre uyarlanıyor. Türkiye’de son günlerdeki dinle-diyanetle ilgisi ve dahi birikimi olmayan tipler, konu başlarına bazı ayetler ekleyip, metinlerini Lafzatullah’la süsleyip toplumu ifsat ediyorlar.
Kendilerini ‘çağın bilgesi’ olarak takdim edip, o sözde kitapları alanları da, aydınlanmaya muhtaç ‘kerizler’ olarak görüyorlar. Namaz kılmak ile Budizm’in yogasını, meditasyonu aynı şey olarak takdim ediyorlar. ‘Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam arasında fark yoktur, o halde Müslüman olmakta gerekmez’ ‘Günahı da Allah yarattı, kötü olsa Allah niye yaratsın,’ ‘Allah demekle, Tanrı demek arasında fark yoktur’ gibi safsatalar yayıyorlar.
Bütün bu iblisi faaliyetleri, büyük paralarla pazarladıkları kişisel gelişim kitaplarında arzsızca kaleme alıyorlar. ‘İnsan nasıl mutlu ve başarılı olur’ gibi tuzaklarla, insanları mayınlı tarlalara çekiyorlar. Şarlatanlığı gizlemek için üç beş klişe veya beylik cümle kurarak, milyonların ümit, hayal ve paralarını iç ediyorlar.
Onların görevi nefis ve şeytanların sayısını çoğaltmak! Bunun için ‘zaman değişim zamanı’ diyerek, herkese rengârenk maskeler dağıtıyorlar. Himmete muhtaç, yeni yetmelerden sözde hikmet dersleri aldırıyorlar. Hiç evlenmemiş, aile nedir bilmeyen, hatta aile kurumuna bile düşman olanlara, aile dersleri verdiriyorlar. Kendileri “üstün insan”, diğer herkes ise “akılsız!” Yerseniz tabi! Eee yiyenler de az değil hani!
Bu zerzevatçılarda yok yok. Dini bile bunlardan öğrenmek gerekiyor. Sonucu hüsran olsa da, bu tür kurslar ve kitaplar ne yazık ki büyük rağbet görüyor. Netice de, kodlarıyla oynanan insan. Sonuç; kadın kadın olmaktan, erkek erkek olmaktan, çocuk coçuk olmaktan, yaşlı yaşlı olmaktan çıkıyor. İnsan insan olmaktan çıkınca, hayatın, inancın tadı-tuzu kalmıyor. Hatta bal bile tat vermiyor artık!
İnsanî hasletler; özgüveni yüksek, bedenleri gibi benlikleri şişman, samimiyetsiz ilişkiler, sahte selamlaşmalar, profesyonel davranışlar denilen yapmacıklığa bıraktı kendini. Kişisel olarak geliştik gelişmesine de, biz artık biz değiliz. Bizi biz yapan selam, tebessüm, samimiyet gitti ve dünya adeta bir maskeli baloya dönüştü.
Kişisel gelişim ve onun ürünü kitaplar ve diğer aktiviteler, bizi bir başkasına dönüştürmek, moderniteye kul, kapitalizme hizmet için geliştirilen liberalizm projesidir.
Allah encamımızı hayretsin. Kendimiz ve çocuklarımızın sadece midesini değil, ruh ve bilincini de beslemeliyiz. Ama bu liberalizmin bencil, şehevi ve ifsat edici bilgisiyle değil; sahih bir iman, ihlâs, ihsan ve sahih bilgi gıdasıyla… Başka çare yok!Bu makale İlim ve İrfan Dergisi için kaleme alınmıştır

Önerilen ilgili yazı Bu koşu ‘Uğur’ getirmez!

Paylaş
Etiketler: Balodineİmanakalbemanevi boyutamaskemaskeli baloruha
Önceki Yazı

AVM’ler 4 Monaco Kadar…

Sonraki Yazı

Kaplan, Çiftçi, Tornacının Oğulları ve İki Telgraf!

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Kaplan, Çiftçi, Tornacının Oğulları ve İki Telgraf!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap