Başarının ilkesi.
Hayat kanunu.
İnsan olmanın erdemi…
Komşu hakkı…
Kıssadan Hisse
Bir köyde mısır yetiştiren bir çiftçi varmış.
Her yıl “en kaliteli mısır” ödülünü alırmış.
Haberi yapan gazeteci, çiftçi ile röportaj yaparken oldukça ilginç bir bilgiye ulaşmış.
Çiftçi ödül aldığı mısır tohumlarını ekmeleri için komşularına da veriyormuş.
Çiftçiye, “Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?” diye sormuş.
“Neden?” diye sormuş çiftçi.
“Yoksa bilmiyor musun? Rüzgar olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim”.
Yaşamlarımızda da bu böyle değil mi?
Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler, başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Kolaylaştırmalıdır. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir.
Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.
Buna kollektivitenin gücü diyebilirsiniz.
Buna başarının ilkesi diyebilirsiniz.
Buna hayat kanunu diyebilirsiniz.
Sözün Özü!
Hiçbirimiz kazanamayız, hepimiz birden kazanmadıkça…
“Bana dokunmayan yılan” dokunabilir bir gün…
“İyi düşün komşuna, iyi gelsin başına”
“Güzellikler paylaşıldıkça büyür, acılar paylaşıldıkça küçülür”
Düşünsenize herkesin yüzü gülüyor, herkes mutlu, herkes problemsiz. Herkes paylaşımcı. Kavga yok, gürültü yok, vurmak kırmak yok…
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY


















