Bir; Doğalgaza Şubat ayında yüzde 12-14 zam yapılması planlanıyor.
İki; Özel iletişim vergisi alınacak. Haberleşme ve iletişim sektöründeki ağır vergiler nedeniyle Uganda’yı bile geçen Türkiye’de şimdi de Özel İletişim Vergisi alınması planlanıyor. Üç; İşsizlik yine patlama yaptı.
Ayrı ayrı görünen ama bir zinciri iyi anlatan üç gelişmeyi anlatıyor bu haberler. Ülke ekonomisi ağır vergi yükü ve zamlarla döndürülmeye çalışılırken, bu yükün altında kalan işletmeler eleman çıkarıyor.
Türkiye şimdi tam da bu döngünün içinde.
*****
Soğukta, karda kışta, işsizi bol bu ülkede, doğalgaza zam kararını rahatlıkla açıklayabiliyorlar ve insan zam oranına değil, toplumla yönetenler arasındaki kopukluğa alışmakta zorlanıyor.
Doğalgaza zam demek sadece ısınmakta zorlanmak değil. Yüzde 50’den fazlası doğalgazla üretilen elektriğe de zam demek. Bu da sanayiye, üretime zam demek. Bu girdilerle başa çıkamayan üretimin yeniden eleman çıkartması demek.
Daha pahalı üretilen malı alamayan yoksullar demek.
Ama bu döngü kırılamıyor.
Ülke “doğalgazı ödeyemeyecek durumda olanlara zaten kömür yardımı yapılıyor” rahatlığında. Nasılsa tüm Valiler toplanıyor, “kömürü olmayıp üşüyen, tek vatandaşımız olursa hesabını sizden sorarım” fırçası atılıyor.
Ama aynı bakış, karda kışta doğalgaza zam yapmaktan çekinmiyor ve aynı bakış bu ülkenin kendi kaynaklarını kullanmayı sağlayacak “Yenilenebilir Enerji” yasa tasarısını ısrarla masanın altında tutuyor.
*****
Ulusal enerji kaynaklarının kullanımını amaçlayan ve Meclis gündemine taşındığı halde geçmeyen yasa taslağından söz ediyorum. Kamuoyunda yenilenebilir enerji kanun teklifi olarak bilinen bu taslak, rüzgar, güneş, jeotermal enerjiden üretilen elektirik üretimini alım garantisi ve fiyat artışları ile teşvik edecek. Aynı zamanda yerli, makina cihaz ekipman üretimine de teşvik getirecek.
Muhalefet ve iktidarın tam mutabakata varmış olmalarına rağmen, yasa bir türlü çıkmıyor. Sektör, petrol ve doğalgaz lobilerinin sürece müdahil olduğunu ve yasayı engellediğini düşünüyor.
Evet sistem yok, değişim yok, dönüşüm yok. Açık doğarsa kömürler İl Özel İdarelerinin kapılarında yığılı. Nasılsa halkımızın çoğu “bütçe açığı” ne demek ya bilmiyor, ya ilgilenmiyor
*****
Şimdi, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaştı.
Kanunla, Kısa çalışma ödeneği için 2008 ve 2009yılında uygulanan esaslar, 2010’da da devam etmesi kesinleşti.
Ayrıca geçen yıl uygulanan, ilk defa işe alınan ve çalıştırılanlar için sigorta primlerinin işveren hissesine ait tutarların da, İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması devam edecek.
Birçok orta ve büyük ölçekli kuruluş geçtiğimiz yıl kısa çalışma ödeneği ile ayakta kalmıştı.
Başta otomotiv firmaları olmak üzere, binlerce firma devlet desteği ile eleman çıkarmadı.
Doğru bir geçici formüldü ama bu gidişle zorunlu, kalıcı formül olacak.
Ayrı ayrı ekonomik haberlerin nedenlerini birleştirdiğinizde “puzzle”da, stratejilerin değil, kolaycılık ve kurnazlıkların fotoğrafı ortaya çıkıyor.
