Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra (II) Ciğerim Yana Yana

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
13 Temmuz 2021
Anı / Günce, Hüseyin ERKAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Beyni akıldan arındırırsanız,

insanı kendinden uzaklaştırır,
emir kulu yaparsınız.

Hasan KAYA
Kötülükler gibi, iyilikler de unutulmuyor; kırk yıl geçmiş olsa bile aradan.

Somutlaştıralım; bu sözümüzü şimdi:

Sözgelişi 45 yıl önce, Karadeniz’in şirin bir kıyı kasabasında lise edebiyat öğretmenisiniz. Öğretmen eşiniz de aynı okulda…Oh be, ne güzel!.. Gir sınıfa, aç ders kitabını, ne yazıyorsa ezberlet. Düşünme ve öğrencilerini de düşündürtme sakın! Gazete, dergi, kitap falan da okuma ve okutma!

Kompozisyon yazdıracaksan, “Sakla samanı gelir zamanı” ya da “İşleyen demir ışıldar; atasözünü açıklayın” gibi basit konular verin.

Okuldan çıkar çıkmaz, evinize gidin. Öğretmenler derneğine ya da Köy Enstitülü solcu bir yazar olan Fakir Baykurt ve arkadaşlarının kurduğu Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) lokaline falan uğramayın. Gitmek zorunda kalırsanız bile suya sabuna dokunan konuşmalar yapmayın. Ailesini düşünen, vatanını ve milletini özünden çok seven bir öğretmenseniz, böyle yaparsınız tabii!

Sözüm meclisten dışarı, benim gibi iyiyi, kötüyü ayırt edemeyen, vatan ve millet sevgisi zayıf biriyseniz, “Halkımızın işi gücü var mı? Ne yiyip ne içiyor? Köylümüz ürettiğini değer fiyatına satabiliyor mu? Ağalar, aracı ve tefeciler emeğini sömürüyor mu yoksa?” gibi zararlı sorularla insanların beynini bulandırırsınız!

Ülkemizi ve devletimizi benden ve sizden daha çok seven yöneticilerimiz, elbette göz yummayacaklardır buna. Düşüncemizi, varsayım olmaktan çıkarıp biraz daha somutlaştıralım şimdi:

Yıl, 1978… Yer, Sinop’un Ayancık ilçesi. Ayancık Lisesi’nde bir edebiyat öğretmeni… Adı, Hasan Kaya… 1961 İstanbul – Çapa Eğitim Enstitüsü mezunu. Benim sınıf arkadaşım… Şöyle böyle değil, can arkadaşlarımdan biri… Ayancıklı güzel eşi Sevim Hanım da öyle…

Hasan Kaya, Muğla’nın Datça ilçesinden, benim gibi bir emekçi ailenin oğlu… Halktan yana, köylüden yana, emekçiden, işçiden, çiftçiden yana değil de onları ezenlerden, horlayıp sömürenlerden yana olabilir mi?

“Sen misin olmayan? Sen misin bu düzene karşı çıkan?” deyip öğretmenlikle ilgisini kesiverirler; 1976’da. (Aynı yıl, beni ve eşimi de İstanbul Millî Eğitim Müdür Yardımcılığından uzaklaştırmışlardı.)

Ne yani, göz mü yumacaklardı; bu güzel düzene karşı olanların zararlı faaliyetlerine!

Ancak, o yıllarda, genel başkanı Bülent Ecevit olan CHP aynen bugünlerde olduğu gibi, ana muhalefet partisi… Fırsat bu fırsat deyip çullanırlar; Hasan Kaya’nın başına:

15 yıllık öğretmenliğini bir kalemde silivermiş; o dönemin genel başkanı Süleyman Demirel’in olduğu Adalet Partisi iktidarı. “Tanrı sizden razı olsun!” deyip yan gelip yatacak ya da “Kader böyle imiş, ne söylesem boş” diye şarkı söyleyip avunacak değildi ya benim arkadaşım.

CHP’nin ısrarına daha fazla dayanamayıp Ayancık Belediye Başkanlığı’na aday olma önerisini kabul eder. 1977 yerel seçimleri sonunda, rakiplerine büyük fark atarak kazanır başkanlığı.

Görevini şöyle anlatıyor; bu yeni başkan:

“Bir belediye başkanı, hangi görüşte olursa olsun, başkanı olduğu kentin tüm yaşayanlarına tam bir tarafsızlık içinde olmalı. Hizmet dağıtımında kendi yandaşlarına öncelik tanımamalı. Hizmet götürürken, oy hesabı yapmamalı. Belediye, halkın ortak malıdır. Başkanın ya da bağlı olduğu partinin malı değildir. Öyle ise o kurum ve kurumun başkanı, her yurttaşa eşit uzaklıkta, eşit yakınlıkta olmalı.” (*)

Söz olarak güzel de, uygulayabildi mi acaba düşüncesini? Zira muhalefette iken herkes böyle söyler de, koltuğa oturdu mu, sözlerini unutuverir. Ya da kendi başına, kendi keyfiye bırakmaz; partisi ve yandaşları:

“Seni biz seçtik. Seni biz oturttuk o koltuğa. Bu partinin belediye başkanısın sen. Bize hizmet etmek zorundasın. Bal tutan parmağını yalar kardeşim. Biz olmasak oturamazdın; sen o koltukta. Sen kazanasın diye neden çalışıp ter döktük, o kadar? Belediye imkânlarından bol bol yararlanmak hakkımız değil mi, şimdi bizim?” diye sıkıştırırlar.

Biliyorum, kolay değildir;  bu isteklere hayır demek. Ama yine de derim ki ben, kendine ve düşüncesinin doğruluğuna inanan bir başkan, çevresindekileri de yetiştirir. Onları da ikna eder; bu tür tarafsız bir uygulamanın yalnız halkın değil, partisinin de çıkarına olduğuna.

Ve ben, adım kadar eminim; Hasan Kaya’nın söylediklerini aynen uyguladığına. Rakip partinin kodamanlarına olduğu kadar, kendi partisinin çıkarcılarına da pabuç bırakmadığına…

Nerden mi biliyorum?

1977’den 1980’e kadar üç yıl bildiği gibi, inandığı gibi halktan yana ama parti ayrımı yapmadan çalışır. Derken, 12 Eylül darbesi gelir çatar. Ve o sabah, özel ve çok güzel söyleşilerinde, “Atatürkçülük ve devrimciliğe” toz kondurmayan ilçe komutanınca tutuklanıverir. (Biliyorum, yasalarımıza göre tutuklamaya yalnız hâkim karar verir; polis ve asker gözaltına alır; diyeceksiniz de normal zamanlardadır o. Darbe olmuş kardeşim. Askerî ve faşist bir darbe hem de…)

Komutan haklı! Böyle bir eski komünist öğretmen, böyle bir halkçı ve sosyalist belediye başkanı da tutuklanmayacaksa, ne diye yapıldı bu darbe?

Aylarca hapiste kalır; benim can arkadaşım. Koğuş arkadaşları teker teker götürülüp işkenceden geçirilir. Çığlıkları yürek yakar.

Ve bir gün Hasan Kaya’ya da gelir sıra. Gözleri bağlı olarak götürülür koğuştan. Sorguda da açılmaz hiç gözlerindeki bağ, işkencede de… Şu bu işkenceye dişlerini sıkıp dayanır da inatla, elektrik akımına bağlanınca, yitiriverir bilincini. Ayakta duramayıp yığılır kalır oracığa.

Bu arada belediye dosyaları didik didik aranır, incelenir ama ne bir eksiklik bulunur, ne bir fazlalık… Mecbur kalıp “Hadi çık” deyip bırakırlar sonunda.

Öğretmenliği gibi, belediye başkanlığı da uçup gider böylece. Ayancık’ta durmanın tadı da yoktur artık, anlamı da… Hamurunun yoğrulduğu Datça tütmeye başlar gözünde. Ve yıllardan sonra yine baba ocağı Datça…

Kırk yıl geçer aradan. Bağ, bahçe, ağaç, meyve işleriyle uğraşırken, Volkan Atılgan adlı bir genç çıkıp gelir; Ayancık’tan. “Siz belki unuttunuz ama Ayancıklılar sizi unutamadı hocam. Öğretmenliğinizi de anlatıp dururlar hâlâ, belediye başkanlığınızı da… Şu soruları yanıtlar mısınız lütfen” deyip bir dosya tutuşturur eline.

“Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra Ayancık” adlı kitap bu girişim sonucu ortaya çıkar işte.

İçim burkula burkula, ciğerim yana yana okudum; ama Hasan Kaya gibi bir arkadaşım olduğu için de bir kez daha kıvanç duydum.

Kitabı okuduktan sonra, kendisini arayıp candan yürekten kutladım. Ve “Ne olur, burada yazılmayanları da yaz.” diye ısrarcı oldum. “Tamam, yazacağım Hüseyin” dedi sonunda.

Söz verdi mi yapar; benim arkadaşım.

Bilirim; sözünün eridir, bu tür insanlar.

Hüseyin Erkan

 huseyinerkan.antalya@gmail.com

—————————————————————————————

(*) Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra Ayancık (Ayancık’ın Halkçı Belediye Başkanı Hasan Kaya 1977-1980) Hazırlayan: Volkan Atılgan, Pel Yayınları, İstanbul 2021.

Paylaş
Etiketler: Karadeniz’in şirin bir kıyı kasabasındaKırk Yıl ÖnceKırk Yıl SonraKöy EnstitülüSözgelişi 45 yıl önceTürkiye Öğretmenler Sendikası
Önceki Yazı

Tekeller ve küçük üreticiler (tütün)

Sonraki Yazı

İş Kanununda İhbar Tazminatı ve Yeni İşverenin Sorumluluğu

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Dikkatlerim
Anı / Günce

Mikroskop

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

İş Kanununda İhbar Tazminatı ve Yeni İşverenin Sorumluluğu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap