Kitabın adı: “Kıntsugı.” Peki anlamı ne? Anlamı; kırılan bir nesneyi altınla yapıştırmak demekmiş ve bu bir Japon geleneğiymiş. Bu gelenekle kırılan nesne bünyesinde artık altın barındırdığından daha değerli olmaktaymış. Kırılma fiili, işe yaramazlık, yok olmak değil aksine kusurlu olsa da daha değerli şekilde var olmayı hem de “yeni” bir var oluşu anlatmaktaymış. Kitabın arka kapağında ve önsözünde değinildiği üzere: genel olarak kusursuzlaştıkça daha değerli olunacağına inanılmasının aksine, yazar Ramazan Sarısakal Kıntsugı Felsefesi’nden hareketle, film ve kitaplardan topladığı alıntılarla oluşturmuş kitabını.
Eserin dayanak noktası; filmler ve filmlerdeki mesaj içerikli, derinlikli anlamlar içeren, sosyolojik ve psikolojik olarak irdelenebilecek cümleler olmuş. Günlük yaşantımız içinde aklımızın takıldığı, cevap aradığımız bazı konulara filmlerden alınmış cümle ve repliklerle yüzeyde görünenin özüne inme ve anlama çabasını içeriyor.
Film izlerken uyguladığınız bir teknik, benimsediğiniz bir usul var mı? Peki, izlediğiniz filmlerden aklınızda kalan bir cümle veya bir replik var mı? Açıkçası izlediğim filmlerde bir izleme stili benimsemediğim için, kitaptaki film repliklerinden alıntılanarak ele alınan, açıklanmaya çalışılan, gündelik yaşam pratiklerinin çeşitli disiplinler penceresinden yorumlanma gayreti keyifli ve meraklı bir okuma deneyimi yaşattı bana.
Anlama ve Anlatma Üzerine
Yazar kitabında kırkın üstünde filmden alıntı yapmış ve bu alıntıları kısa bölümler halinde ele almış. Anlamaya çalıştığı alıntıları, okuduğu kitaplardan ve aldığı eğitiminden edindikleriyle damıtarak anlatma gayreti içinde.
* İnsan neden bir şey beklemek istediğine inanmak ister? (1)
* İnsanlar için bir mutluluk ölçeği varsa nedir/nasıldır? (2)
* Korktuğumuz şeyler kadar onlardan korkma şeklimiz bizi ele verir mi?(3)
* Kadınlık ve kurbanlık arasında ne gibi bir ilgi vardır?(4)
* Sevmekle ve sahiplenmek arasında bir ilişki var mıdır?(5)
* Adaletin sağlanması ile sıradan insanlar arasındaki bağ nedir?(6)
* Yasak olan neden kışkırtıcıdır?(7)
* Eşyalar, binalar, araçlar yer kaplarken insana ve insani olan yer mi kalmadı şu dünyada.(8)
* Gizlenen şey neden caziptir?(9)
* Ten bir hafızaya sahip midir?(10)
gibi soruların cevaplarının bulunmaya çalışıldığı 58 adet bölüm var kitapta. Bölümlerden sonra yazarın bir dergide yayınlanmış söyleşi metniyle son bulan kitapta, üzerine kafa yormaya yönelten öyle çok cümle var ki. Okurken hem çeşitli konularda düşünerek akıl yürütüp fikir üretiyor, hem de bakış açısı kazanıyorsunuz; farkına bile varmadan.
Sonuç
Yazar kaleme aldığı Önsöz’de, kitapta yer alan filmlerin seyredilmesini önermediğine vurgu yaparken amacının bir film seyretme şeklini tarifi etmek olduğunun altını çizmektedir. Her ne kadar uyarmış olsa da kitapta adı geçen filmlerin bazılarını izlemek üzere not aldım. Çünkü izlediğimde yazarın dikkatini çeken noktaları, cümleleri, yorumlara götüren irdelemeleri yapacak mıyım merak ediyorum. Esasında bu yapacağım çözülmüş bir denklemi yeniden çözmek gibi olacak ancak yazarın kitabı yazarken amaçladığı da bu değil miydi zaten? Bu tutumum ise yazarın kitabı yazma amacına ulaştığının bir kanıtı olacak.
Keyifli okumalar ve keyifli (tarz sahibi) seyirler…
Kıntsugı
Ramazan Sarısakal
Okur Kitaplığı
182 sayfa
(1) syf:10
(2) syf:60
(3) syf:14
(4) syf:53
(5) syf:20
(6) syf:35
(7) syf:51
(8) syf:45
(9)syf:50
(10)syf:46