Savaş karşıtlarına bakın… Ellerinde silah olanlara selam gönderiyorlar ama, savaş karşıtılar.
Savaş karşıtlarına bakın hele.Devrimci şiddeti savunuyorlar, silahlı mücadele yapıyorlar, maçaları yemeyenler de ‘devrimci durum olduğunda kullanacağız’ diyerek olası devrim günleri için ‘Godot’yu bekler’ gibi bekliyorlar. Ama onlar da savaş karşıtı.
Ağızlarında ‘barış için savaş’ diyenlerde, savaş karşıtı.
Ellerinde olanak olduğunda toplumda terör estirecek olanlar, kendilerinin dışında kimseye yaşam hakkı vermeyecek olanlarda savaş karşıtı.
****
Balkanlarda savaş devam ediyorken, Sırp zulmü diğer halklar üzerinden bir silindir gibi geçerken ‘neden Nato müdahale etmiyor’ diyenler de savaş karşıtı.
Askerlerimiz eski Yugoslavya’ya giderken sessiz kalanlar da savaş karşıtı.
Afganistan’da birliklerimiz bulunurken sesleri çıkmayanlar da savaş karşıtı. Hem de orada CHP’nin ilk Genel Başkanlarından Hikmet Çetin, Nato’nun Afganistan’daki temsilciliğini yaparken kuzuların ses-sizliğini oynayanlar da savaş karşıtı.
PKK’nın bitirilmesi için tezkere kararlarına sessiz kalanların, Kandil’e yürünmesini isteyenler de savaş karşıtı.
****
Silahlı mücadeleyi savunanlar, halen bu ülkenin topraklarında ellerinde silahlara gezenlerin siyasal temsilcileri, yeri ve zamanı geldiğinde devrimci şiddeti savunanlar, dünyanın başka yerindeki silahlı mücadelelere selam gönderenler, ülkemizde 30 yıldır savaş yaşanırken çocuklarımız ölürken seyredenler, Suriye’de Esad diktatörlüğüne selam gönderenler de savaş karşıtı.
İkiyüzlülük denen şey, böyle bir şey oluyor demek ki…
****
Savaş karşıtlarına bakın hele..Hadi savaş karşıtlarına bizden bir kıyak.
‘Savaşa hayır’ diyenlerin sesleri daha gür çıkmalı.
‘Suriye’de Cumhuriyet yıkılmak isteniyor.’ Yetmez, ‘demokrasiye son verilmek isteniyor’ diye seslerini yükseltmeleri gerekiyor.
Ne de olsa, Suriye Arap Cumhuriyeti… Parlamentosu var… Milletvekilleri var…
****
99 yılına kadar PKK’ya destek veren Suriye…
90 yıldır Hatay’da gözü olan Suriye…
90’lı yılların sonunda savaş kararı almaya ramak kalınmış Suriye…
Bugün bir milyona yakın yurttaşının iç savaştan dolayı komşu ülkelerde göçmen olduğu Suriye.
Kurulduğu günden beri demokrasinin olmadığı Suriye…
****
Suriye’de Arap Cumhuriyeti yıkılacak. Ve yerine yeni bir cumhuriyet kurulacak. Ve bunun içinde Esad yandaşları da olacak.
Keşke yumuşak bir geçiş yapılabilseydi, insanlar ölmese, kentler yıkılmasıydı. Ama tarih keşkeler üzerinden okunmuyor. Yaşananlar üzerinden okunuyor. Ve her coğrafya kendi değişimini kendi gerçekliğine göre yapıyor. Aynen Ortadoğu coğrafyasında yaşandığı gibi.
Geldikleri gibi mi gittiler!
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal’in Atatürk olmadan evvel, 1918 yılında Yıldırım Orduları Komutanı iken İstanbul’a çağrıldığında Mondros Anlaşması sonrasında boğazda gördüğü İtilaf Donanmalarını görünce söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözünü, İstanbul’un kurtuluş gününde savaş karşıtları, Büyükçekmece’de düzenledikleri mitingde AK Parti için anımsatmışlar.
Demişler ki, ‘geldikleri gibi gidecekler.’
Sanki İstanbul işgal altında.
İstanbul’da iktidar olanlar sanki işgal güçleri.
Ayıp değil mi, Atatürk’ün İngiliz, İtalyan işgalcileri için söylediği sözü, bu ülkenin yasal partisi, oy kullanan yurttaşlarını yarısının oyunu alan, demokrasi kurallarıyla iktidar olan AK Parti için söylemek.
Bu ülkenin yarısını temsil eden bir siyasal zihniyeti işgalci görmek, işgalciler için söylenmiş bir söz ile meydanlara çıkmak…
Tek kelime ile ayıp…
Sahi İstanbul’un işgalinden beş yıl sonra İstanbul’dan Lozan an-laşması sonrasında ayrılan işgal güçleri geldikleri gibi mi gittiler, yoksa askeri bir törenle mi?
****
İstanbul’un işgalcilerden kurtuluşunu kutlayanlara; Kurtuluş Savaşı’nda İngilizlerle, Fransızlarla, İtalyanlarla Kuvayi Milliye’nin Yunanlılarla savaştığı gibi savaşlar yaşandı mı? Biz İstanbul’da savaştık mı?
Son söz: Sakın ola ATV’de yayınlanan Ustura Kemal’i izleyerek yanıt vermeyin olur mu?
