Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TANRIVERDİ

Kibrit Kutusu

Hasan TANRIVERDİ Yazar Hasan TANRIVERDİ
02 Haziran 2019
Hasan TANRIVERDİ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yayla için dağ yolunu seçtik yıllardan sonra, üç arkadaş. Kardeşim; “Üç silahşor dağ yolunda” Dedi. Dağ yolu çocukken yayla diye sevindiğimiz, yorulunca ağladığımız, tepeleri aşan patika yol.

Çantalarımıza bir iki eşya aldık. Kardeşim fotoğraf makinesi ve teyp, arkadaş defter ve kalem. Ben de kibrit kutusu ve bıçak. Yeni bir güne başlamanın heyecanına dağ yolunu eklersek, çocukluğumuzdaki yolculuğun neşesini yaşıyor gibi olacağız.

Yalnız yorulduğumuzda ağlar mıyız bilemiyorum.

Kardeşim, “Ayakkabılarınıza dikkat edin, ayağınız şişeceği için, problem yaşayabilirsiniz. Dağ yolu kuş uçmaz kervan geçmez değildir. Yol üzerinde barınacağımız dinlenme yerleri var.” Dedi. Elmanın dalında serçeler ötüyordu. Sanki bizi uğurluyorlardı. Yıllar olmuştu bu yoldan geçmeyeli, içimiz bir hoştu. Yaş ilerledikçe beklentiler de farklı oluyor, herhâlde.

Çocukluğumuzun o tatlı anılarını birebir yaşayamayacağız. Annemle kardeşim ineklerin önünde, babamla ben, arkadan yürüyoruz. İnekler, yola çıkmadan bir gün önceden hazırlanmışlar. Hazırlık yılın dönüm noktasıydı. Ailemizin sosyal ve ekonomik canlılığına katkıda bulunurdu. İnekler süslenirken huysuzluk yapmaz, aksine sevinirlerdi. Boynuzları arasına, boynuna ve kuyruğuna mavi boncuklar takardık. İneklerin zil ve ayak sesleriyle bizlerin sevinç dolu bağrışmalarımızı, komşularımız “Göçler yaylaya gidiyor.” Diye anlıyorlardı.

Böyle bir atmosferi yakalamak ne mümkün. O günlerin mutluluğu geçti. Ayağımıza taş değmesin diye annem gözümüzün içerisine bakardı. Mola yerlerinde inekleri yedirir, onları okşar, severdi. Biz de su ve çayır getirirdik, onlara. Annem inekler doyurduktan sonra, bizi de doyururdu. Çörek ekmeği üzerine tere yağını sürüp yediğimizde gözümüz açılırdı. Sonra kendi bir şeyler yerdi. Yol boyunca ailelerle konuşur, acele etmezdi. Özellikle ineklerin yorulmasını hiç istemezdi. Aileler bizi dostça karşılardı. İçlerinden bazılarını kışın misafir ettiğimizdi. Annem onlara hediyelerini verdiğinde sevinçleri görülmeye değerdi. Köylülerin samimi davranışları, yoksulluklarını alıp götürürdü. İçimden onlarla yaşamayı, yoklukla mücadele etmeyi isterdim. Çocuklarını okutmaları için elimizden geleni yapardık.

O günleri anmak, hayal de olsa yaşamak isterdim.

Deniz açıldı, bulutlar sanki yol gösterdi bize. İç karartıcı hava aydınlandı. Kardeşim “ Güneş  dağ yolunu seyirli hâle getirecek.” Dedi.

Kardeşim hemen yola çıktı. Biz de onu takip ettik. Çocukluğumun ayak seslerini duydum, yol kenarında.  Giydiğimiz lastikler hiç mi ayağımızı vurmazdı, düşünmeden edemedim. Bizim köyden sonra ikinci köyü de geçtik. Yolumuz üzerinde eski bir çeşmeye geldik. Çeşmenin yanında oturanlara selâm verdik.

Konuştuktan sonra, psikolog arkadaşımızın tez çalışması için, size sorular soracağız dedik.

– Şehirlere göç olayı için ne düşünüyorsunuz?

Toprağa ve üretime değer verilmemesinde, geçim zorluğunda göçün nedenlerini aramak gerekir. Dedi.

– Yaşantınızı eski ve yeni olarak irdeler misiniz?

Televizyonlar çıktı mertlik bozuldu. Komşuya dahi gidilmez oldu. Televizyonlar da bizden bir şey yok, uyduruk ve vurdulu kırdılı filmler. Yardımlaşma ve birlikte başarma duygusu köreldi. Siyasiler sanki kendinden olmayanla savaşıyor, kendinden başkasına yaşama hakkını tanımıyor. Ayrımcı dil bizi kutuplaştırdı. Öyle ki, yarın savaşa gidiyor gibiyiz. Toprak geçim kaynağımızdı. Şimdi kalktı ve ithal ürün cenneti olduk. Batılının köylüsüne çalışıyoruz.

– Toplum olarak neleri kaybettik?

Yöneticilere, adalete ve beraberliğimize güven kalktı. Eğitimde en önemli değer olan fırsat eşitliği ki, eğitimde ana unsurdur onu kaybettik. Eskiden bir gaz lâmbasıyla aydınlanırken, şimdi aynı evde beş tane ampul yanıyor. Tutumlu olmayı kaybettik. İsrafı baş tacı yaptık. Zırhlı arabalarda gezen din adamları kendilerini kimden koruyor. Yoksa bir yaptıkları mı var?

İyi günler diyerek ayrıldık.

Sosyolog olan arkadaş, aldığı cevaplara memnun kaldı. Arkadaşa “Köylüler de yoksulluk ilk önce kendini sofrada gösteriyor ve yiyeceklerin azalmasıyla açığa çıkıyor.” Dedim. Arkadaş, “Hayatı tanımak ve yaşamak. Yaşananları düşündükçe, geleceği daha iyi hissediyorsun.” Dedi.

Arkadaş arkasında odun yüküyle iki kişiyi daha konuşturdu. Yaşantılarının kâbus gibi olduğunu olaylardan korktuklarını söylediler. Bahçemiz ve hayvanımız var fakat yeterli olmuyor. Dedi. Ürettiğimiz her şey ucuz, aldığımızı karşılayamıyoruz. Elektrik, gübre, şeker ve akar yakıt pahalı Devleti yönetenler görmüyor mu? Büyük şehir olduk, hiçbir hizmet almıyoruz ama vergi veriyoruz.

Tepeyi çıktığımızda yolu kesmişler. Kimseyi yukarı çıkartmıyorlar. Yukarı köylüler kavga ediyorlar, dediler. O arada silah sesi duyduk. Yolu kenarına oturduk. Dinlenirken düşünüyorduk. Bu engeli nasıl aşarız diye.

Karşısına piyango biletçisi çıktığı için, bilet alan insan gibi, yukarıdan gelenlerin önüne çıkan arkadaşa, bir sürü kendini bilmezler kavga ediyor, dediler. Kavga büyüdü, yaralananlar oldu ve silah kullanıldı. Çaresizce çırpınan analar ve nineler, yapmayın etmeyin niçin kavga ediyorsunuz. Otunuzu, çayırınızı vereceğiz. Birbirinize zarar vermeyiniz.

Kavga araya girenlerin gayretiyle kısmen yatıştı. Fakat sinirler gergindi. Her an bir şeyler olabilirdi. Muhtar her iki tarafa da koşuyor, onları rahatlatmak istiyordu. Belli ki iki taraf da aynı eller tarafından kışkırtılıyordu.

Kardeşim, beklemek nereye kadar.” Dedi. Çünkü öğle geçmişti. Bu durumda yapılacak akıllı iş geri dönmekti. Arkadaş, trafik kazası oldu geri döndük, deriz. Arkadaş “Gerek yok olayı gördüğümüz ve anlatılanlar gibi olmuştur.” Deriz dedi. Köyler bu konuda potansiyel suçlu.

Geri dönüyoruz. Aşağı indikçe vücudumuz ısınıyor ve terlemeye başlıyoruz.

 

 

Paylaş
Etiketler: elmenın dalındafotoğraf makinesiineklerin zil ve ayak sesleriylekervan geçmezkibrit kutusukuş uçmazpotansiyel suçluserçeler ötüyordusilah sesiteyptrafik kazasıüç silahşör dağ yolunda
Önceki Yazı

Açık Havada da Sigara İçilmesin

Sonraki Yazı

Kadir Geceniz Mübarek Olsun

Hasan TANRIVERDİ

Hasan TANRIVERDİ

Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'nda öğretmen...

İlişkili Yazılar

Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Yavrularım Yanmasın

03 Aralık 2025
5k
Çiftçinin Çocuğu
Doğa-Çevre

Çiftçinin Çocuğu

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Beyaz Yalnızlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap