Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Halil DAĞ

Kıbrıs Kimin Babasının Malı?

Halil DAĞ Yazar Halil DAĞ
12 Şubat 2011
Halil DAĞ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tarihçeye lüzum yok, bir tek resim yetiyor bir çok şeyi anlatmaya.

Bu yüzden Kıbrıs’ta Rumlarla aramızda ne olduğuna, İngilizlerin Kıbrıs’ı ele geçirmek için ne dümenler çevirdiğine, AB’nin Kıbrıs’ı Türkiye’den koparmak için neler yaptığına girmiyorum. Bunlar tarihçe meselesi. Kıbrıs’ı biraz da içindeki yaşayanlardan ayrı, bir kara parçası olarak, bir ada olarak ve en önemlisi Akdeniz’deki konumu ile ele almak gerekir.

Bugünlerde bir söz dilime dolaşıp duruyor; “hele ite bak yattığı yere bak…”. Ne alakası var diyen olabilir, bilmem, Anadolu sözü işte. Neyse, konuya dönelim.

Malum, Kıbrıs’ta bugünlerde Türkiye’ye dolayısıyla Türklere defol git diyenler var. Hatta işi ileri götürüp, sosyal paylaşımlardaki galiz küfürlerini pankartlarına taşıyanlar var. Daha düne kadar sırf Denktaş’ı devirebilmek için bu ne idüğü belirsiz adamları demokrasi kahramanı ilan edip Kıbrıs’ta turuncu devrim yaptıran yöneticilerimiz maalesef ki çok şaşkınlar.

Hükümet kanadı öfkeyle verip veriştirmeye başladı, hatta “aç karnınızı biz doyuruyoruz” açıklaması bile yapar olduk. Ayıp ama yaptığımız iyiliği başlarına kaktık. Normalde düşmana bile iyilik hatırlatılmaz.

Gerçi olan bizim büyükelçiye oldu, yıldırım hızıyla görev değişikliği yapıldı.

Kıprıslılar Bizi Niye Sevmez?

Bizim Kıbrıslıların bizi sevmeme meselesine gelince;

Meşhur 74 Harekâtı’nın hemen ertesinde yaşanan birçok trajik asker-yerli anısı bunun temellerini oluşturmaktadır. O sırada Kıbrıslıların “askercik” aşkıyla kucağını açtığı, evinin en mahrem yerine buyur ettiği Mehmetçik’lerimizin içindeki bazı kanı bozuklar maalesef ki kendilerine gösterilen bu sevgiyi suiistimal etmiş, pek çok genç kızın iffetini kirletmişler, Kıbrıs’ın mazlum insanlarına yeni acılar ve dramlar yaşatmışlardır.

O sıralarda orada askerlik yapıp da Kıbrıs’ta kuması, gayrı meşru çocuğu olan pek çok Türkiye vatandaşı vardır. Şahsen de tanıdıklarım olduğu için Kıbrıslıların kendilerinden dinlediğim hikayelerin -abartısı bir kenara- gerçek olduğunu biliyorum. Bu kirli işlerden en çok da kimlerin mesul olduğu da ayrı bir konudur. O konu, konumuz dışında…

Vakıanın başlangıcı bu, bugün ise Kıbrıs’ın eskileri olan ilk yerleşenler, kendini Türk değil de İngilizcedeki Cyprus’ta olduğu gibi “Kıprıslı” olarak tanımlayanların önemli bir kısmı, iyi bilirim ki Türkiye vatandaşlarını zerre kadar sevmezler.

Türkiye onlar için birçok kötülüğün kaynağıdır. Kültür olarak da benzememeyi tercih eder, elden geldiğince küçümser, kötüler ve kendilerini bir Türk olarak değil de İngilizlerin verdiği Çifte Pasaport’a atfen bir İngiliz vatandaşı olarak tanımlarlar. Bu tanımlama sayesinde kendilerini Avrupalı olarak ifade etmek hoşlarına gider.

Onlar için Rumlar, Türklerden daha barışçıldır, Türklerle yaşamaktansa Rumlarla yaşamak onlara daha güzel gelir. Hemen hepsi Kıbrıs Lirası (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin para birimi) üzerinden eski Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı oldukları için Rum Kesiminden 900-1000 Kıbrıs Lirası maaş alırlar. En azından daha 1999 yılındaki gözlemlerim bunlar. Geçişlerin serbest bırakılmasıyla bunun daha da arttığı söylenmektedir.

Ki, bizim hükümetin de desteği ile Türkiye yanlısı kanadın zayıflatıldığı süreçte bu adamların sokaklarda Türkiye’ye sövmesinin demokrasi arzusu olarak alkışlandığı için bu algı ve düşünce eminim ki güçlenmiştir. Gördüğüm kadarıyla Kıbrıslılara rahat batıyor anlaşılan.

Şimdilerde bizimkiler küskünlükle kızıyorlar. Liberallerle olan öfkeli kavgada olduğu gibi hükümet düşmana söylenmeyecek laflar diyor. “Kursağınızda dursun emiii!….” der gibi. Yakışıksız bir yaklaşım. Aslında özünde doğru, nankörlük kızdırır insanı, ama sükunetin korunması esas olmalıdır.

Kıbrıs’ın Türkler İçin Asıl Önemi

Ancak Kıbrıs’ın Türkiye için olan önemi oradaki Türklerin ya da Rum-Türklerin ne düşündüğünü önemsiz kılmaktadır. Kıbrıs’ı tarihimize çıkmamak üzere girdiği 1571’deki şekliyle yeniden düşünmek gerekir.

Kıbrıs, modern tarih boyunca Akdeniz üstünlüğünün kilit adası olmuştur. Bunu bilen Osmanlı imparatorluğu ağır bedellerden sonra 1571’de Kıbrıs’ı fethedince Akdeniz hakimiyetini kaybedeceğini düşünen dönemin büyük deniz gücü Venedik, İnebahtı’da bunun karşılığı olarak Osmanlı donanmasını bir baskınla yakmıştır.

Fakat Kıbrıs Osmanlı için o kadar önemlidir ki bu kontratağı küçümsercesine Osmanlı Sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa Venediklilere hitaben; “Biz, Kıbrıs’ı almakla sizin kolunuzu kestik; siz, İnebahtı’da donanmamızı yakarak bizim sadece sakalımızı tıraş ettiniz. Kırılan kol bir daha yerine gelmez; fakat tıraş edilen sakal daha gür çıkar” sözlerini sarf etmekten beis görmemiştir.

Gerçekten de Kıbrıs, Akdeniz’e hakim olmak isteyecek her gücün, her yere uzanabilecek vazgeçemeyeceği bir koldur. Bunu Türkler de böyle bilir, İngilizler de. Sırf bu nedenden İngilizler hiç sebep yokken Osmanlı’nın en zayıf anlarından birinde Kıbrıs’ı oldubittiye getirmiştir.

Kıbrıs, Akdeniz’in kilididir. Kıbrıs, koskoca bir imparatorluk bakiyesinin kaderine hükmetme kapasitesine sahip bir yüzen uçak gemisidir. Bu yüzden günümüz reel politiğini düşününce Kıbrıs’ın hiç kimsenin takdirine bırakılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Bu konumu dolayısıyla Kıbrıs, ne Kıbrıslılara bırakılacak kadar ucuzdur, ne de Türkiye’nin gelgitlerle nereye varacağı belli olmayan AB Sevdasına kurban edilecek kadar basit bir meseledir.

Kıbrıs, Akdeniz’de bir varlık yokluk meselesidir.

İşte görüyoruz, Akdeniz’deki adaların hiç birinde yokuz ve sadece 6 mil olan kendi karasularımızın dışına Yunanistan’ın izniyle çıkıyoruz. Kıbrıs da giderse Mersin limanından İskenderun limanına bile gidebilmek için Yunanistan’ın izni gerekecektir. Bu mesele o kadar önemlidir ki bugünlerde sık sık haber olan Akdeniz petrolleri ve benzeri konulara değinmiyorum bile.

Bu yüzden Kıbrıslısı da Türkiyelisi de İngilizi de Amerikalısı da bu işin burasını iyi bilmeli ve adımını ona göre atmalıdır, Anadolu’nun gerekirse yarısı verilir ama Kıbrıs kimseye verilemez. Çünkü Kıbrıssız bir Anadolu hiçbir zaman olamaz. Hele Anadolu’da Türk diye bir şey hiçbir zaman olamaz.

İşte bu sebepten dolayı Türkiye, artık işin asıl bu tarafını adam gibi dile getirmeli, buna göre adım aralıklarını yeniden hesaplamalıdır…

Sonuç;

Tekrarlamakta fayda var: Kıbrıs Akdeniz’in yüzen uçak gemisidir. Kimse kusura bakmasın ama üç kıtayı aynı anda tehdit etme yeteneği olan böylesi bir ada Kıbrıslıların takdirine bırakılacak kadar ucuz değildir. Türkiye’ her neye mal olursa olsun Kıbrıs’ı kendi hayatiyeti için elinde tutmak zorundadır ve tutacaktır.

Kıbrıs meselesinin özü de budur…

 

Paylaş
Etiketler: inebahtıkanlı noelkıbrısyüzen uçak gemisi
Önceki Yazı

“Ölü Canlar” Romanı Üzerine (III)

Sonraki Yazı

Dilinizi Eşşek Arısı Soksun Emi!

Halil DAĞ

Halil DAĞ

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Halil DAĞ

Türk Rus İlişkilerinde Enerji Jeopolitiği

02 Kasım 2013
5k
Halil DAĞ

Bahçeli’nin Mübarek Elleri

25 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi Sendromu ve Siyasette Ufuk Çizgisi Sorunu

24 Ekim 2013
5k
Halil DAĞ

Gezi’nin Gençlerini Anlamak…

23 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Dilinizi Eşşek Arısı Soksun Emi!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap