Üzeyir, ev ve bahçe arasında mekik dokur, bahçenin ekim işlerinde çalışırdı. Ana ve babadan istenmeyen olayların gerçekleştiğini duyardı. Hassastı, içinde farklı bir karakter aramanın peşindeydi.
O günler de aile içi söylentiler kulak tırmalıyordu. Ülkenin gidişatından haberi yoktu. Ama vilayetlerde isyanlar çıkmış, alev paçayı sarmıştı.
Aile içi de olsa söylenenleri duymak istemiyordu.
Savaş yıllarıydı, aileler acı içerisinde kıvranıyordu. Eli silah tutan gençler askere alınıyordu. Ülkeler kendilerini bir hiç uğruna savaşın içinde buluyorlardı. Yangına üfleyenler, diktatörlerdi.
Bin dokuz yüzlü yıllardı. Değil vilayetler, ülkeler yanıyor diye söylentiler dolaşıyordu. Birinci dünya savaşı başlamış, diyorlardı. Alevlerin her yanı sardığını duymak istemeyen Üzeyir, bahçelere gizleniyor, ağaçların altından kalkmıyordu.
Halk güvenli yerlere kaçmaya başlamıştı. Balkanlarda büyük dram yaşanıyordu. Aileler duydukları haberi birkaç gün sonra bizzat yaşıyordu. Üzeyir bahçeden eve çıkmadığı halde, ailesinin farklı seslerini duymaya başlamıştı. Korku dolu günler geçiriyorlardı. Fakat korkmak ve gizlenmek işe yaramıyordu.
Ülkeler birleşmiş paktlar kurulmuş ve saldırılar çok yönlü olarak devam ediyordu. Balkanlarda büyük fırtına ve yangınlar başlamıştı. Üzeyir bunların hiçbirini duymak istemiyordu. Çünkü dünya harbinin çıktığından haberine dahi kulaklarını tıkamıştı. Hiçbir habere inanmak istemiyordu.
Kulağıma gelen söylenti ve ağır sesleri, duymak zorunda değilim, diyordu. Gereksiz sözlerden kaçamayacağını anlayan Üzeyir, o gün öğleden sonra kulaklarını kesti.
Üzeyir duymamak için kulaklarını kesti…
İki kulağını da eline alan Üzeyir, kapıdan çıkıp kaçmak istedi. Annesi sırtındaki çayır yükünü bırakıp koştu. Oğlunun elini kanlar içinde görünce avazı çıktığı kadar bağırdı. Hemen komşulardan, at arabasını alır ve kasabaya koşarlar.
Anne ve kanlı kulaklarıyla Üzeyir, hastane kapısında doktor beklerler. Anne kalbi ağlamaktan yorulur. Oğlumun kulaklarına çare diye feryat eder. Doktor, Üzeyir ve annesini odasına alır.
Doktor:
Üzeyir’e niçin kulağını kestin? diye sorar.
Üzeyir; söylentileri duymamak için, der.
Doktor:
Yavrum, kestin de duymadın mı? Kesmekle olayları önledin mi? diye sorar.
Üzeyir; tepki gösterdim. Söylentiler evlere yangın getiriyordu. Evimize yangın girmesin, ailem perişan olmasın istedim, dedi.
Duymak istememişti, bunca ateşi ve yangını. Balkanlardaki faciayı…
Doktor:
Dünya gereksiz yere savaşıyor, Ülkeler yanıyor ve milyonlarca insan ölüyor, dedi.
Hasan TANRIVERDİ























