Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Dr. Ahmet FİDAN

Katsayıyı Anladık ta İki Basamak ta Ne?

Dr. Ahmet FİDAN Yazar Dr. Ahmet FİDAN
25 Temmuz 2009
Dr. Ahmet FİDAN
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Katsayı Sistemi ve Yüksek Öğretime Seçme ve Yerleştirme Sisteminde İki Basamaklı Sınav Uygulamasına Dair:

Başarıda ceza sistemi modern (işletme) yönetim sisteminde çok gerilerde kalmış uygulamalarıdır. Aslında orta çağdan bu yana, başarıyı teşvik yerine ödülün daha iyi sonuç verdiği bilinse de, yöneticiler çoğu zaman kolaya kaçarak cezalandırma sistemini tercih etmişlerdir.

Üniversiteye yerleştirmede meslek liselerine uygulanan katsayı uygulaması cezalandırma sistemi üzerine oturtulmuş ilkel bir uygulamaydı. Oysa ki, gençleri orta öğretimin II. kademesinde aldığı mesleki eğitime paralel bir yüksek öğrenime teşvik etmenin en iyi yöntemi, meslek içi tercih yapmada fazlaca desteklenmiş katsayı sistemidir. Ancak, meslek liseleri, alan dışı tercih yaptıklarında düz liselerle aynı katsayı şansından mahrum bırakılmıştı.

Sırf İmam Hatip Liselerinin önünün kesilmesi amacıyla Türk Yüksek Öğretim sistemi on yılı aşkındır meslek liselerine son derece büyük haksızlık etmiş, on yıl aradan sonra bu haksız uygulamadan geri dönülmüştür. Burada bize düşen, “zararın neresinden dönülürse kardır” sözünü hatırlayıp kendimizi avutmaktır. Tabi olan on yıllık dönem içinde daha düşük yüksek öğretim programına yerleşen gençlerimize olmuştur. Bu gün için bu ilkel uygulamadan kurtulmuş durumdayız.

Yüksek Öğretime Seçme ve Yerleştirme Sisteminde İki Basamaklı Sınav Uygulaması:

Ne gariptir ki, önce tek basamaklı seçme sınavı uygulanmış, sonra iki basamağa dönülmüş, sonra tekrar tek basamağa dönülmüş, sonra bundan vazgeçilerek tekrar iki basamaklı sisteme dönülmüştür. Bu cümleyi okuduktan sonra, Eğitim ve Öğretim Politikalarını belirleyenlerin basiretsizlikleri ve yer yer ihanetleri ap açık ortadadır.

2 kez tek basamak 2 kez çif basamak sistemini aralıklı ve peş peşe uygulamak hiç bir akıl sahibi tarafından makul görülemez.

Önce tek basamaktan iki basamağa geçilir anlarız.

Önce iki basamaklı sistemden sonra tek basamağa geçilir anlarız.

Gerek toplumsal düzenlemelerde gerekse bireysel davranışlarda zik zak algılanabilir ve yadsınamaz gerçeklerdir. Bir yöntem denenir, o yöntemin başarısız veya yanlış olduğu anlaşılır ve ondan dönülebilir. Bu son derece doğaldır. Ancak davranışlarda veya toplumsal düzenlemelerde zik zak çizilip te hemen ardından aynı zik zak davranış ve uygulamayı tekrar etmek bireysel anlamda psikolojik sorunlu olmayı gerektirebilirken, toplumsal düzenlemelerde ise, ard niyetli veya çıkar amaçlılığı ifade eder.

Yüksek öğrenime seçme ve yerleştirme sistemi olarak iki basamaklı sisteme geri dönülmesi hem bireysel anlamda ekonomik, hem psikolojik hem de başarı açısından son derece hatalı hatta zararlıdır. Şimdi bu faktörleri teker teker birer cümlede ortaya koymak gerek.

Ekonomik Açıdan:

Bireysel anlamda gençlerin ebeveynleri zaten lise sonuna kadar çocuklarını şu ya da bu şekilde sınav maratotuna sokmuştur ve dersanelere çok büyük bütçeler ayırmıştır. Sınav sürecini geniş tutmak sınav sayısını artırmak tek açıdan olumlu bir durumdur. O da, dersanelerin gelirlerinin artırılmasıdır. Yani sınav sistemi eğitim amaçlı değil de dersanelerin rantabilitesini artırma amaçlıdır. Bu durum da hiç ama hiç bir şekilde iyi niyetle bağdaşmamaktadır.

Psikolojik Açıdan:

İlk başta yüksek öğrenime öğrenci yerleştirmede iki basamaklı sistem psikolojik açıdan mantıklı gibi görülmektedir. Çünkü öğrencinin (adayın) kaderi tek bir sınava bağlanmamaktadır. Bu da bir çok  adayda ortaya çıkan sınav stresi sendromunu azaltmakta, riski dağıtmaktadır. Ne var ki sistem, bir sınav yerine nisan ve haziran aylarına dağıtılan iki sınava ayrılmıştır. Yani öğrencinin eğitim ve sınava hazırlık konsantrasyonu bir diğer sınav stresiyle bozulmaktadır.

Oysa ki, araya iki ay koymak yerine birinci basamağı cumartesiye, II. basamağının birinci bölümü öğleden önceye, ikinci bölümü de öğleden sonraya dağıtılarak sınav gününü birbirine yapışık ama tek oturumlu da olmayan bir zaman diliminde toplanılmalıydı. Böylece uzun bir zaman diliminde öğrenciler stres altında kalmayacaktı. Ayrıca zaten sınava boğulmuş bir eğitim sisteminin yerindeliği ise ayrı bir tartışma konusudur.

Başarı Açısından:

Pür (yoğun ve saf) sınav maratonundan oluşan bir eğitim sistemi son derece yanlış hatta sakat bir sistemdir. Özellikle bu sınavların test sistemiyle yürütülmesi, şabloncu eğitimin şabloncu bir ölçme sitemidir. Esnek düşünmeye aykırı, inisiyatif kullanma davranışını kısırlaştıran, devlet için ve firmalar için itaatkar köleler oluşturma amaçlı bir sistemdir.

Test yöntemli başarı ölçme tekniği objektifliğe yatkın olsa da, insancıl olmayan bir sistemdir. Bu nedenle, orta öğretim döneminde daha çok test sistemli ölçme yönteminden kaçınılıp eğitim sonunda tek bir test sınavıyla tamamlanan bir ölçme sistemi kanımca daha uygun olacaktır.

Yerleştirme sistemi, ağırlıklı olarak orta öğretim başarı puanından kısmen de nihai test sınavından oluşan bir karma sistemle oluşturulmalıdır. Ama bu günkü gibi ağırlıklı kısmı test sınavına verilecek şekilde uygulanmamalıdır.

Jenerasyonların, başarı ölçme sisteminde yapılan zik -zak-zik-zak-zik-zak lardan oluşan edilgenleştirme  ile  hacamat edilmesine hiç bir eğitimci ve hiç bir birey göz yummamalıdır. Bu konularda ikide bir köklü değişiklikler yapılması zorlaştırılmalıdır.

Bu konularda söylenecek çok daha ayrıntılı ve temel irdeleme doneleri ve olguları olsa da yöneticilerin  bu tür alternatif açılımları dikkate alma heveslisi olmadıklarını bildiğim için burada yazıyı bitiriyorum. Esen kalın, sağlıcakla kalın efendim.

Not:

Bu yazı, http://www.bilgiagi.net, http://www.timeturk.com, http://www.bilgievreni.com, http://www.haberanaliz.net http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.kamudanhaber.com http://www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

Paylaş
Etiketler: EğitimEğitim Sistemikültürölçmesınavtoplum
Önceki Yazı

Topraksız Tarımda Hollanda Atakta Türkiye…

Sonraki Yazı

Şirket Ortağı SSK’lı Olabilir mi?

Dr. Ahmet FİDAN

Dr. Ahmet FİDAN

İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004). Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi. ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir. Eserleri: Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.

İlişkili Yazılar

Bilim & Teknoloji

Kültür Araştırma Doğa ve Çevre Dernekleri Federasyonu Kuruluyor

15 Kasım 2024
5k
Dr. Ahmet FİDAN

Kişisel Gelişim ve Öz Motivasyon Teknikleri Açısından Toksik Kişilerden Uzaklaşma Yöntemleri

12 Kasım 2024
5k
Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies
Çocuk Gelişimi

Yalansız Yaşama Sanatı | The Art of Living Without Lies

11 Kasım 2024
5k
Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler
Dr. Ahmet FİDAN

Kaçırılan Fırsatlar İçin Bomba Teselliler

06 Ekim 2024
5k
Sonraki Yazı

Şirket Ortağı SSK’lı Olabilir mi?

Yorumlar 1

  1. ser says:
    16 yıl önce

    Cok guzel kaleme alinmis bir yazi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap