Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yusuf Özkan ÖZBURUN

Kardeşim Kan Kokuyor Gözlerin

Yusuf Özkan ÖZBURUN Yazar Yusuf Özkan ÖZBURUN
21 Ağustos 2011
Yusuf Özkan ÖZBURUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sana bir merhaba niyetine tüm bu Kabil soyuna inat Habil’in tavrını hatırlatıyorum

Tam askerlik süresinin kısaltılmasından (Türkiye tarihinde ciddi anlamda ilk defa) bahsedilir…

Tam (yine ilk defa) ordunun iç harcamaları Sayıştay tarafından denetlenmeye başlar, yıllardır sorgulanamayan örtülü ödenek, doğru dürüst denetlenemeyen kışla kantininden orduevine kadar iç mekanizma sivil irade tarafından denetlenmeye başlar… ‘Askeri müzik ne kadar müzikse askeri yargı da o kadar yargıdır’ diyen düşünürü hatırlatan ‘askeri yargı’nın, sivil yargının denetim ve gözetimine verilmesi ciddi anlamda gündeme gelir, hatta kimi küçük örnekleri kendini gösterir…

Tam bedelli askerlik uygulaması ufukta tüllenir. Askeri kafa, askeri söylem karşısında; koyu militarizm  katkılı, din soslu, biraz tarih garnitürlü, bol ‘milli-manevi değerlerimiz’ nutuklu kara milliyetçilik karşısında ‘insan’ hatırlanır, birbirine açılmaktan bahsedilir, ibre manevi değerlerden yana kaymaya başlar,  güç karşısında Söz yükselişe geçer…

Tam ülkenin ekonomik tarihinde ilk defa ülke kaynakları bünyenin kılcal damarlarına doğru yürür, paylaşım çok adil olmasa da yukarılarda buharlaşmadan aşağıya inmeye, memleket insanına insanlığını hatırlatacak projeler konuşulmaya başlar….

Devlet, çatık kaşlı agresif ‘dövlet baba’ modundan çıkıp anaç bir edaya bürünür gibi olur. Sosyal devletten, herkesi kucaklamaktan, ırkçılığın dar girdabını parçalamaktan, geniş düşünmenin, en azından dünya haritası ölçeğinde düşünmenin öneminden bahsedilir…

Tam ülkeyi 1980’lerin ortalarına kadar Ruanda, Uganda tipinde içine kapalı, kontrolü kolay, ikide bir dayak atılan ezilmiş bir çocuk gibi idare edenler ve bundan da gayet memnun gözüken eli sopalı, dili ‘Yerli malı Türk’ün malı herkes onu kullanmalı’ teraneleriyle gürültülü, ‘Bize bizden gayrı dost yok’ diye diye, memleket evladının tamamına ‘yaylalar yaylalar’ dedirte dedirte güya komşu kızını zapt-u rapt altına alanlar geri basar gözükür… 

Yıllarca halının altına süpürülmüş temel sorunlar, doğrudan insana  ilişkin problemler bir bir ele alınmaya, en azından sözkonusu edilmeye başlanır, kadın hatırlanır, erkek hatırlanır, cinnet geçiren aile hatırlanır, merhamet hatırlanır, Somalili kardeşin insani çığlığı hatırlanır, hatırlanır oğlu hatırlanır…

Dış politikanın ‘stratejik derinliği’ Suriye aynasında bir kez daha kendini gösterecek olur, Türkiye dışına çıkıldığında yaşanan ‘Allah affetsin Türkiyeliyim’ sendromu yine ilk defa yerini net ve diri bir duruşa bırakmaya koyulur. Yere baka baka enseyi karartan insanlar ülkesi biraz olsun ‘ufka bakanlar ülkesi’ne dönüşmeye yüz tutar…

Peki bütün bunlar olurken bilin bakalım ne olur?

Ve kan kokusu her yanı kaplar, bir anda kan rengi bulutlar afakı sarar… Kandan duvaklara sarınmış tabut gelinleri suyun başındaki yedi başlı ejderhaya kurban verilir ve bu tam zamanında yapılır. Flaşlar patlar, kameralar çalışır, haber bültenlerinin seküler vahyi andıran velveleli sayhası her eve, her göze, her gönle düşer…

Yine başa dönülür, ‘silbaştan yaz bu mutantan hikayeyi katip’…

Militarizmin derin homurtuları cezbeyle kükremeye başlar. Milliyetçiliğin kara baharı yeniden yeşerir… ‘Hükümet istifa’ diye boğuk bir ses yükselir… Altı okun biri yine böğrümüze batar… Çullan hükümete, çullan insanın ense köküne… Televizyonu, radyosu, gazetesi, interneti, büyük sahra topları gibi kardeş gönüllerin tepelerini dövmeye başlar… ‘Soykırımsa soykırım yetti artık’ diyeninden tutun da ‘Zerdüşt’ün izinde kan pahasına alınması gereken öç’ten bahsedenine kadar ortalık Türk ulusalcılığının karanlığından Kürt ulusalcılığının mezbelesine yuvarlananlarla dolar…

Yine Siirt’li Abdülkadir Çorum’lu Mehmet’i ya da Kırşehir’li İbrahim Mardin’li Bilal’i vurmuştur, olan onlara olmuştur… Kampanya onların canları üzerinden yürütülen derin, pahalı, iştah kabartan bir kampanyadır… Bol taşeronlu katılımla gerçekleşen bir kan kampanyası…

Sonra açıklama aniden gelir: Bakan ‘Askerlik süresiyle ilgili hiçbir çalışmamız yok’ der. Bir anda. Halbuki kısa bir süre önce ciddi anlamda çalışmalar olduğuna, askerliğin süresinin mutlaka kısaltılacağına ilişkin haberler kamuoyunda tartışılmıştı. Yükselen duygusal mantık yürütmeye dayalı sesler karşısında hükumet ister istemez sertleşir, ‘dövlet baba’ hissiyatı nüksetmeye başlar… (Ama birader bu hep böyledir yahu…) Bıçak kemiğe dayanmıştır, Ramazan’daki sabır bile tükenmiştir, bundan böyle söz değil eylem görülecektir. Onca çaba, onca alınan mesafe güme… Ellerini oğuşturan derin militarizm, dip milliyetçilik bıyıksız dudağında uçuk bir gülümsemeyle yine oradadır.

Kendisinden ‘toplumun nefsi’ kavramını öğrendiğim Malik bin Nebi, bir memleketi oluşturan tek tek insanların gönlünde yatan aslanların, kafasında oynaşan fikirlerin, kalbinde kıvılcımlanan hislerin çoğunluğunun genel istikametini, toplumun nefsini oluşturduğunu söyler… Bu manada Türkiye insanlarının tekil olarak zihin ve kalplerinde menhus bir militarizm ve faşizm damarı, meş’um bir ulusalcılık eğilimi olmasa acaba ‘toplumun nefsi’nin ibresi bu kadar şaşar mıydı? Sinelerdeki ‘manevi terör’ olmasaydı, sosyal terör bunca tesir icra eder miydi? diye sorasım geliyor. Bir zamanlar ünlü bir yazar ‘Her evde bir general var!’ diye yazmıştı, benimse ‘her gönülde’ diyesim geliyor…

Onsekizinde bir delikanlıyken kendisinden ‘Militarizmin Kökenleri’ni ders aldığım Arnold Toynbee daha en başta bize ‘barışçı güçlerin savaş güçlerine üstün geleceğini’ müjdeliyor. İlginçtir, hep olduğu gibi şu anki mücadele de barışçı güçlerle savaş güçleri arasındadır. Bu anlamda saf tayini yapmak elzem gözüküyor. (‘Ak parti 6 ay içinde istifaya zorlanacak, ciddi bir eylem planı devreye konulacak, bunun da ilk adımı şehit cenazeleri ile atılacak, ardından hükumete rota değişimi yaptırılacak’ meailinde ifadeler kaleme alan Emre Uslu enteresan bir öngörüyle acaba neyin işaretini veriyor bize?)

‘Kılıcı yerine koy, kılıcı çekenler yine onunla öldürülecekler’ diyor Hazreti İsa… Yükselen bu kan dalgası karşısında bilhassa kılıcına sarılanlar, hükumet ve halk, doğu ve batı, her kesimi bu sözü iyi anlamalılar. İpek mendili havaya atıp kılıcını altına tutarak ikiye bölen hükümdarın ‘soft power’ı ile gürzünü taşa vurup parçalayan kralın ‘hard power’ı iyi kıyaslanmalıdır. Zamanın ruhu yumuşak güçten yanadır. Kandil’i askeri uçaklarla hep yapıldığı gibi bombalarınızla yerle bir ettiniz, tamam haklılık payınız var, tamam kızgınız, peki bir kısım yüreklerdeki ‘Kandil’i ne yapacaksınız, ‘Ötüken’i, Orta Asya steplerini ne yapacaksınız?

‘Biz topuz değil nur gösteririz’ demişti Said Nursi… Kardeşim asıl sen ne diyorsun, onu söyle hele. Gönlünde yatan aslandan ne haber, hele onu haber ver… Kardeşim gözlerin kan kokuyor, sıkılmış yumruğunu görüyorum. Bense sana bir merhaba niyetine tüm bu Kabil soyuna inat Habil’in tavrını hatırlatıyorum:  “Ey kardeşim Kabil, eğer beni öldürmek için elini uzatırsan ben seni öldürmek için elimi uzatmam. Ben isterim ki, hem benim günahımı hem de kendi günahını yüklenip ateşin dostlarından olasın. İşte zalimlerin cezası budur…”

Paylaş
Etiketler: barışçı güçlerindövlet baba’ hissiyatı nüksetmeye başlarkralın ‘hard power’ı iyi kıyaslanmalıdırYine Siirt’li AbdülkadirYükselen bu kan dalgası
Önceki Yazı

Ha Şöyle, Devlet Olduğumuzu Anlayalım

Sonraki Yazı

Ortadoğu’nun İngiliz Anahtarı: TÜRKİYE

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Yusuf Özkan ÖZBURUN

İlişkili Yazılar

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (II)

29 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (I)

28 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Seyyah ve Turist

26 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

“Biz” Deyince ne Anlıyoruz?

11 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Ortadoğu’nun İngiliz Anahtarı: TÜRKİYE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap