Her kar yağdığında aklıma Esenyurt Kurucu Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan’ın bir sözü aklıma geliyor.
2000’li yıllarda müthiş bir kar yağmıştı. Ve Esenyurt’ta sokağa çıkmak bile imkansızdı.
Belediye ise hiçbir şey yapmıyordu.
Dr. Çapan’a “neden belediye çalışmıyor?” diye sorduğumda şöyle yanıt vermişti.
“Vali, evden dışarı çıkmayın dediği için bende çıkmıyorum. Sonuçta devlet evden dışarı çıkılmamasını söylemiş!” diyerek şakayla karşılık veriyordu.
****
Aradan yıllar geçti, belediyeler karla mücadele etmesini, yoğun yağmur yağışlarında ise sel baskınlarına yönelik çözümler geliştirmişti.
Ancak dün bir kez daha İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi de dahil, ilçe belediyeleri resmen sınavda kaldı.
Daha birkaç gün öncesinde, her köşe başında büyükşehir ve ilçe belediyesinin karla mücadele araçları dururken, dün ara ki, bulasın modundaydılar.
Ana arteller bile rezillik içindeydi.
Tamam, trafiğe kar lastiği ile çıkmak gerekiyordu.
Tamam, araçların bakımlarının yaptırılması gerekiyordu.
Tamam, trafiğe çıkmamak gerekiyordu.
Ancak, görevi kentinde yaşayan hemşerilerinin alt yapıdan üst yapıya kadar sorunlarına çözüm bulması gereken, doğal felakete yönelik hazırlanması gereken belediyelerin, geliyorum diyen, yağacağı günlerden öncesinden uyarılan kar karşısında sınıfta kalmaları karşısında söylenecek söz de yoktu.
****
Kar sabahtan başlamış…
Hava raporları ellerinde.
Nerede trafiğin yoğunlaştığı, nerede sorunlar yaşanabileceği belli.
Elindeki karla mücadele edecek araçların sayısı, özelde bulunan karla mücadele edebilecek araçların sayısı belli.
Mesele sadece bunu koordine etme becerisi…
Nelerle karşılanabileceğini görebilme yetisi…
Anlayacağınız tam bir beceriksizlik.
Tam bir aymazlık.
Tam bir koordinesizlik.
Yok, kar öylesine yoğun yağıyor muş ki,
Yok, kar birden bastırmış ki,
Yok, araçlar kar lastiği olmadığı için yolları kapamış ki,
Yok, yok, yok… Anlayacağınız mazeret çoktu, çözüm bulacakların kendileri de ortalıkta yoktu.
****
Ne büyükşehir belediyesi karla mücadele araçları, nede ilçe belediyeleri araçları ortada yoktu.
Varsalar da, biz görmedik.
Ya bu kar yağarken birde deprem olsaydı.
Ya bu kar yağarken, başka felaketlerle karşılaşsaydık, neler olurdu?
Vatandaşı suçlayanlara söylenece söz şudur.
Oy isterken, görev isterken, kenti beş yıllığına yönetmek isterken, karla mücadele de sınıfta kalanlar, başarısız olanlar, koordine edemeyenler küçücük bir eleştiri yapmalılar.
dik“Biz beceriksiz çıktık. Becereme… Vatandaş sokağa çıkamazken doğal olarak, çalışanlarımızda, yöneticilerimizde biz de sokağa çık(a)madık.”
Dr. Gürbüz Çapan’ın,“Vali vatandaş sokağa çıkmasın dedi, bizde çıkmadık” dediği gibi belediye başkanları, yöneticileri, belediye çalışanları da sokağa çıkmamışlardı.
Çünkü onlar devlet olduğu için, devleti dinlediler.
Sokakları gereksiz yere işgal etmediler, kalabalık yapmadılar…
****
Karla mücadele eden araçların, buzda kayarak araçlara bindirmesi, şoförünün ölmesi gibi, karla mücadele eden belediye araçları yollarda kalmış, şantiyelerden çıkamamıştı.
Çıkmış ise de, şoförleri şantiyelere ulaşamamıştı.
Anlayacağınız son yılların en şiddetli karı yağmıştı ve biz hep beraber sınıfta kalmıştık.
Dışarda kar yağıyor
hava çelik bir ustura gibi
dışarda kar yağıyor
zemherinin en acımasız günleri
dışarda kar yağıyor
öyle masallardaki gibi incecikten
ya da lapa lapa değil
döne döne buram buram dışarda kar yağıyor.
hava ustura gibi soğuk
minicik elleriyle üşümüş ayaklarını ovuşturan çocuk
geceleyin araba vapurunda ürkek gözlerle biletçiyi kolluyor
dışarda kar yağıyor.
morarmış ellerini ısıtmaya yetmiyor nefesi
kimi kimsesi gidecek bir yeri yok
dışarda kar yağıyor
sırtında paltosu yok
ayağında pabucu yok
dışarda kar yağıyor
hava soğuk hava soğuk
çok soğuk çok
gün bir çocuk günü olabilir
yılın bir çocuk günü olabilir
yıl dünya çocuk yılı olabilir
onun bunlardan haberi yok
üşümüş, acıkmış,
sıcacık kocaman bir çörek gibi güneşi düşlüyor
dışarda kar yağıyor.
sevilmemiş, bilinmemiş, unutulmuş
dışarda kar yağıyor.
Ünol Büyükgönenç
