Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Necla DURSUN

Kapı

Necla DURSUN Yazar Necla DURSUN
17 Aralık 2020
Necla DURSUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Berlin’de üç çocuğu ve torunlarıyla yaşayan Yakup ve Şemsa, Süryani bir aileye mensupturlar. Bu şehre yirmi beş yıl önce göç etmişlerdir.

Kör bir kuyuda çok sayıdaki ceset bulunduğu ve yirmi beş yıl önce kaybettikleri oğulları Mikhael’in de bu kuyuda olma olasılığını içeren haberi aldıklarında torunlarının doğum gününü kutlamaktadırlar.

Düzenlerini Berlin’de kurmuş olan aile ansızın gelen bu telefonla sarsılır ve ilk uçakla Mardin’e gelirler. Çünkü kimlik tespiti yapılmalıdır. Üzgün ve geçmişiyle hesaplaşmaya girişmiş Yakup ev Şemsa’ya neşeli bir kişiliğe sahip olan torunları Nardin eşlik eder.

Mardin’e geldiklerinde mis gibi sabun kokan Deyrülzafaran Manastırı’nda misafir edilirler. Evlerini görmek için sabırsızlanan aile, ellerinde anahtarla evlerinin olduğu yerde ulaştıklarında öylece kala kalırlar. Çünkü karşılarında bir harabe bulurlar. Viraneleşmiş evlerini görmek yaşlı ve üzüntülü çiftin üzüntüsünü arttırır. Evlerinin kapısının bile yağmalanmış olması üzüntüyü en üst seviyeye taşır. Çünkü kapının özel bir anlamı ve değeri vardır. Kabuk bağladığı düşünülen yaralar bu olayla bir bir kanamaya başlar.

Kanayan Yaranın Kabuğu: Kapı

Yakup’un marangozluktaki ustalık seviyesini, filmin ilk sahnesinde torununa doğum günü armağanı olarak yaptığı mücevher kutsunun yakın çekimlerinden anlamak mümkün.

Kapının anlamı marangoz Yakup için çok büyüktür çünkü o kapıyı, yaşıyor mu yaşamıyor mu hala bilinmeyen, çeyrek asırdır hiç haber alınamayan, öldüyse bile mezarı bilinmeyen, yaşıyorsa sesi duyulmayan oğlu Mikael ile birlikte yapmıştır. Ceviz ağacından yaptıkları kapının kanadındaki güvercin ve su damlalarını Mikael, nar motiflerini ve hayat ağacını ise Yakup Usta yapmıştır.

Malda mülkte gözü olmayan Yakup Usta için oğluyla birlikte inşa ettiği kapıyı bulmak Mikael’i bulmakla aynı anlama gelmektedir. Kapı oğlunu sembolize etmektedir.

Filme adını veren metafor, duygularınıza yeni yeni kapılar açılmasını sağlayacak türdendir gerçekten de. Esasından kapılar çok şey ifade eder. Baba evinden gelin edilen kıza “Bu kapı sana daima açık kızım.” diye uğurlandığında aslında kapı ile ifade edilen baba ocağıdır. “Dua kapı açmaktır.” denildiğindeyse gelecekten/ebedi dünyadan bahsedilmektedir. “Para her kapıyı açar.” dedikleriyse malumunuz tartışmaya açık bilimum şeyi/konuyu kapsar.

Kapıyı bulmak için Nardin ve kapıyı yerinden söken Ganimetçi Remzi ile yola çıkan Yakup, önce Kayseri’ye oradan da İstanbul’a gider.

Birkaç Önemli Sahne

Simgesel değeri yüksek kapılardan birini konu alan filmde el emeği göz nuru ve anılarıyla bir oya gibi işledikleri kapının peşine düşen Yakup Usta bize Anadolu medeniyetlerinin kültürel zenginliğini anlatmaktadır bir bakıma. Taşı, mermeri, ahşabı bir dantel gibi işleyen Süryani ustalarından biridir o.

Yıllar boyu oynadığı filmlerde üstlendiği her rolün bizlere layıkıyla aktaran Kadir İnanır’ın çıktığı bu yolculuktaki duraklarından biri olan kamyoncu lokantasındaki sahneleri izlerken  “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmini hatırladım. Çünkü O, kırmızı kamyonluyla Kamyoncu İlyas’ı canlandırmıştı o unutulmaz filmde.

Aynı sahnelerde Yakup Usta’nın etrafını çevreleyenlerin samimiyetini izlemek de güzeldi. Almanya’ya göçmüş bir Süryaniye gösterilen ilgi; halklar arasında herhangi bir dini, etnik, siyasi sorun olmadığına dikkat çeker gibiydi.

Yakup Usta’nın uzun yıllar sonra ayak bastığı ülkesindeki yeni nesil evleri “karınca yuvası” olarak betimlemesiyse; zaman makinası içinde yolculuk yapan birinin şaşkınlığını içerirken benim de duygularımı ifade etti. Yakup Usta bu benzetmesiyle artık kendisini buraya ait hissetmediğini dile getirmişti bir anlamdı. Zaten yağmalanmış eviyle artık o da yok olmuştu, vatansızdı.

Kör Kuyu

Kuyunun başında ‘’Anneeem, ay kurbane…’’ diye ağıt yakan Vahide Perçin’in feryatları gözlerde yaş bırakmayan türden.

Ailenin Mardin’e geldikleri gün Darül Zafeyran Manastırı’nda onları karşılayan Erdal Beşikçioğlu’nun başpapaz rolünde çok sahici ve doğal.

“Ganimetçi” olarak babasının mesleğini sürdüren Yağmacı Remzi komedi filmlerinden tanıdığımız Timur Acar, Yakup Usta’nın kapısını çalıp satan kişi rolünü üstlenmiş. Değerini düşük bulduklarını Kayseri’de bağlantılı olduğu kişiye, değerli olanlarıysa İstanbul’a sevk eden Remzi; terk edilmiş evler ve arazilerden geçinen hatta gerçek sahiplerine ya da mülkün varislerine hayatı dar eden yurdumuz insanının bir örneğini teşkil etmiş.

Güçlü bir anlatımı olan çarpıcı bir öyküye etkileyici oyunculuklar eklenmiş ve özenle yönetilmiş olsa da destekleyici hikâyelerde biraz daha derinleştirilebilirdi. Örneğin; Yağmacı Remzi’nin baba mesleğini yaptığı, bu işi hırsızlık olarak görmeyerek ne kadar olağan karşıladığını anlatabilmek için o karakter üzerinde biraz daha emek harcanmalıydı. Ona ayrılan birkaç dakika ile çocukluğuna ait geri dönüşlerle beslenerek yaptığı bu işin o yöreye has bir meslek olarak kabul gördüğü anlatılabilirdi.

Bir başka konu ise şu ki; Mardin’e ait daha çok görüntüye yer verilebilirdi. Filmin müzikleri eşliğinde daha uzun süre Mardin’i görmek isteği oluşuyor izleyicide. Sadece filmin çekildiği mevsim değil; dört mevsimiyle Mardin’i arıyor izleyici. Gecesi ve gündüzüyle. Aynı durum Kayseri içinde geçerli. Kayseri’ye ait görüntüler biraz daha fazla yer verilmiş olsaydı filme daha çok derinlik verilmiş olurdu.

Son olarak küçük bir eleştirim filmin müzikleri hakkında olacak. Karakterlerin duygusunu aktaracak yeni melodiler ve sözlerle ya da eskilerde kalmış ve yeniden elden geçirilmiş/güncelleştirilerek/parlatılmış bir veya birkaç esere yer verilebilirdi. Şahsi görüşüme göre, böylesi müzikal çalışmayı hak eden bir film Kapı.

Sonuç

Nihat Durak’in yönettiği,  Kadir Inanır, Vahide Perçin, Erdal Beşikçioğlu, Timur Acar ve Aybuke Pusat ‘ın başrolünü paylaştığı “Kapı” adli film çok çeşitli perspektiflerden bakılarak okunup yorumlanacak türden. Adana Altın Koza Film Festivali 2019 İzleyici Ödülü’ne layık görülmüş. Sıra dışı aidiyet hikâyesi geleneksel motifler içeren ahşap kapısının peşi sıra iz süren Yakup’un serüveni aslında içsel bir yolculuk olsa da herşeye ragmen hayatın devam ettiğinin altını çizen cesur bir film.

Paylaş
Etiketler: BerlinKayseriMardinselvi boylum al yazmalımsüryani
Önceki Yazı

Batılı Batıl Olarak Göstermedik…

Sonraki Yazı

Aman Allah’ım, Koronavirüs RNA’sı Hücre DNA’ısına Entegre Olabiliyor

Necla DURSUN

Necla DURSUN

1976 Sakarya doğumludur. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Yerel Yönetimler Anabilim Dalı Küresel Şehirler ve İstanbul Araştırmaları Programında “Kuzguncuk Semt Tarihini İnsandan Okumak; Bir Seçki ile Şahsiyetler” konulu yüksek lisans tezini yazmıştır. İstanbul’da yaşamaktadır.

İlişkili Yazılar

Günün Sürprizleri
Gündelik Yaşam

Günün Sürprizleri

15 Eylül 2025
5k
The Occupant – Konut
Film & Sinema Eleştirisi

The Occupant – Konut

15 Şubat 2024
5k
Bir Casus Filmi: Çiçero
Film & Sinema Eleştirisi

Bir Casus Filmi: Çiçero

25 Kasım 2023
5k
Yetişkin Sıkıntılarından Çocuk Gibi Kaçan Ayşe
Film & Sinema Eleştirisi

Yetişkin Sıkıntılarından Çocuk Gibi Kaçan Ayşe

23 Eylül 2023
5k
Sonraki Yazı

Aman Allah’ım, Koronavirüs RNA’sı Hücre DNA’ısına Entegre Olabiliyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap