Çukur kelimesini duyduğunuzda aklınıza yollardaki çukurlar gelmiş olabilir, haklısınız. Kent merkezinden biraz uzaklaş ara semtlere dal, yollar çukurlarla dolu. Neyse ki genel seçimler yaklaşıyor.
Seçim atmosferi çukurların bir kısmını doldurmaya yeter.
Bu kez sözünü ettiğimiz çukur o meşhur, Basmane’nin ortasındaki yılan hikayesine dönen çukur.
Dev çukurun çözümü büyük olasılıkla, 3 Aralık’ta düzenlenecek ihale olacak görünüyor.
İzmirli işadamları ihalenin muhammen bedelini yüksek bularak düşürülmesi çağrısı yaptılar. Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF), 9 Eylül’de düzenlenen ihalede kimsenin teklif vermediği çukur için yeni muhammen bedeli, 117 milyon dolardan 90 milyon dolara düşürdü. Yani İzmirli işadamlarının şansı yükseldi. Folkart Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak önderliğinde kurulan konsorsiyum, sürpriz alıcı çıkmazsa söz konusu fiyatlardan ihaleyi almayı düşünüyor.
NASIL BİR YAPI OLACAK
Ancak rakamın düşmesi EGS tarafını rahatsız etti. Varlığı ve hatta iflasıyla örnek model oluşturan, bugün kağıt üstünde varlık gösterebilen EGS Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Akgün, Ege Dünya Ticaret Merkezi arazisinin 140-150 milyon dolar edeceği iddiasında bulundu. Fiyat nekadar yüksek olursa, EGS borçlarını TMSF’ye ödeyebilecek.
Ancak Akgün de biliyor ki, bu beklentilerle İzmir’in daha fazla bu çukura katlanacak hali yok. İstediğimiz bir an önce bir alıcı çıksın ve çukur kapansın mı? Evet çukur kapansın, İzmir 20 yılda çok çekti, kentin ortasında mezbelelik akıl alır şey değil. Ancak asıl önemli olan karşımıza sonrasında nasıl bir yapı çıkacak. İzmir öncelikle onu tartışmalı ve bir daha davalara neden olmayacak çözümü bulmalı.
SINIRSIZ YÜKSEKLİK
Son değişiklikle imar planına uygun düzenlemeler yapıldı. Şu anki haliyle; sınırsız yükseklik öngörülen planda, 104 bin metrekarelik inşaat alanı bırakılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 30 hissesi ise korunuyor. Turizm, ticaret alanı olarak belirlenen planda yükseklik, Anemon Oteli’nin bulunduğu arkaya doğru serbest.
Yanlardan 5 ve 20 metrelik çekme mesafeleri konurken, ön cepheden yani 9 Eylül Meydanı’ndan yüksek yapıya kadar 150 metrelik çekme mesafesi uygulanacak. Güçbirliği ve EGS ortaklığının Konak Belediyesiyle vardığı anlaşma uyarınca, Konak Belediyesi’ne 3 bin metrekare büyüklüğünde bir meclis salonu yapması kararlaştırıldı.
AVM, otel, rezidans, iş merkezinden oluşacak karma proje bu şartlarda karşımıza büyük bir beton kitle olarak da çıkabilir. Üstelik, bölgede emsal teşkil edecek. Eğer beton bloklarla kötü, kent estetiğine aykırı, boş çarşılarıyla soğuk bir AVM olacaksa kimse kusura bakmasın o da çözüm değil.
Şimdi eforu, gerçekleşecek projenin o bölgeye yakışır nitelikte olması, yeşil alana geniş yer terki ve emsal temsil edecek niteliğinin tartışılması için harcamakta yarar var.
Karşımıza çıkacak projeyi değerlendirelim, tartışalım, kent merkezine yakışır nitelikte olması için fikirler yarışsın.
Bölge, yeni imar düzenlemeleriyle nasıl bir kimliğe bürünecek asıl bunu tartışmak gerek.
Kavgaları, beceriksizlikleri, ‘sadece ben kazanayım’ beklentilerini çukura gömme zamanı geldi. Kimse hedef şaşırtmasın.
