Yeni bir araştırmada kanserlerin yüzde 90’ ının sağlıklı hayat tarzı ile önlenebileceği sonucuna varıldı (1).
Araştırmaya göre kanserlerinin çoğu sigara, alkol, fazla güneş maruziyeti ve hava kirliliği gibi “çevresel” ve “dış faktörlerden” kaynaklanıyor.
Oysa daha önce kanserlerin üçte ikisinin hücre bölünmesi sırasında oluşan rastgele yanlışlardan dolayı ortaya çıktığı ve bu olayın tamamen kontrolümüz dışında oluştuğu bildirilmişti (2).
Buna göre hücreler ne kadar sık bölünüyorlarsa (çoğalıyorlarsa) bir mutasyonun ortaya çıkma ihtimali de o kadar yüksek oluyordu ve kolon kanserinin sık görülmesi de bu dokuda hücre bölünmesinin fazla olmasıyla izah ediliyordu.
Nature isimli dergide yayınlanan ve Stony Brook Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırma ise kanser ensidansındaki yüksekliğin hücre bölünmesindeki basit mutasyonlarla açıklanmasının mümkün olmadığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre kanser ensidansının düşük olduğu yerlerden yüksek olduğu yerlere göçen insanlarda kanser oranlarının artması, riskin biyolojik veya genetik değil çevresel olduğunu gösteriyor.
Kolon kanserlerinin yüzde 75’ i diyetle, deri kanserlerinin yüzde 86’ sı güneşe maruz kalmakla ve baş-boyun kanserlerinin yüzde 75’ i de sigara ve alkol içilmesinden dolayı meydana geliyor.
Gelelim neticeye
Hem kanser hem diğer hastalıklarda son zamanlardaki salgın mertebesindeki artışların genetik mutasyonlarla ilgili olması mümkün değil.
Ben de zaten senelerdir sağlıklı yaşamanın hasta olmamanın tıpla alakası olmadığını bunun tamamen çevresel faktörlerden ve hayat tarzımızdaki yanlışlardan kaynaklandığını anlatmaya çalışıyorum.
Bunun için de, şikâyetiniz yoksa sakın çekap, tarama veya rutin kontrol için doktora veya hastaneye gitmeyin diyorum.
“Tıptan uzak sağlıklı hayat” başlıklı Facebook sayfam bunları anlatıyor.
Tezimi destekleyen bu araştırmayı yapan uzmanlara teşekkürler.
Kaynaklar:
