New England Journal of Medicine’ de yayınlanan yeni araştırmada anti-enflamatuar ilaçların kalp krizi ve felç riskini azalttığı sonucuna varıldı (1).
Çalışmayı yapan uzmanlar, canakinumab (1β sinyalizasyonunu nötralize eden anti-interleukin-1β 
monoklonal antikoru) adlı ilacın denendiği araştırmadaki bulgularının, kolestrolü düşürmek için kullanılan statinlerin keşfinden bu yana en önemli buluş olduğunu söylüyor.
Araştırmaya katılan hastalar arasındaki tekrar kalp krizi ve felç riskinin yüzde 15 azaldığı bildiriliyor.
Araştırma medyada “Kalp krizi riskini azaltan yeni ilaç” sloganıyla yer aldı.
Bu bir algı operasyonudur:
BİR: Kalp krizi ve felçlerin esas sebebi kolesterol yüksekliği değil kronik enflamasyon yani mikropsuz iltihaptır.
Dolayısıyla da bu hastalıklar kolesterol düşürücü ilaçlarla önlenemez, yapılması gereken bu enflamasyonun önlenmesidir.
Tıp dünyasının bu gerçeği görmesi büyük bir başarıdır (!).
İKİ: 30 seneye yakın zamandır kolesterol düşürücü ilaçlarla kalp krizi ve felçlerin önlendiği iddia edenlerin foyası bir kere daha ortaya çıkmış oluyor.
PCK9 inhibitörlerinin köküne de kibrit suyu döküyor.
ÜÇ: Enflamasyonun hedeflenmesi mantık olarak doğrudur ama bunu ilaçlarla yapmaya kalkmak insanları “enayi” yerine koymaktan başka bir şey değildir.
DÖRT: Enflamasyonu önlemek ve gelişmiş enflamasyonu baskılamak ve gidermek ancak sağlıklı beslenme ve yeteri kadar hareket etmekle mümkündür.
BEŞ: İşlenmiş şeker, un, trans yağlar yani hazır gıdaların hayatımızdan tamamen çıkarılması şarttır. Meyve yenebilir ama fruktozdan zengin olanlardan aşırıya kaçmamalıdır.
ALTI: Diyetimiz temelde sebze-salata ağırlıklı olmalı, sağlıklı hayvansal gıdalar (yumurta, köy tereyağı, pastırma, Kayseri sucuğu, tam yağlı yoğurt ve peynir) mutlaka yeterince alınmalıdır.
Sağlıklı bir mikrobiyota için balık, bakliyat, mayalı ve lifli gıdalar da şarttır.
YEDİ: Enflamasyonu ilaçla gidermeye çalışmak bu araştırmada da ortaya çıktığı gibi yeni risklere kapı açmaktır, yağmurdan kaçarken doluya yakalanmaktır.
Milyarların çöpe gitmesi de işin bir diğer tarafıdır.
SEKİZ: Bu araştırma, kolesterol düşürücü ilaçların işe yaramadıklarının da itirafıdır.
DOKUZ: Aklımızı başımıza almazsak bu ense daha çok tokat, bu mide de daha çok hap, bu kalça daha çok iğne yer.
ON: Adam gibi beslenmeye ve hareketli olmaya bakın, kolesterol hapı yazan doktorlara da gülüp geçin!
Ateroskleroz nasıl önlenir ve tedavi edilebilir?
Bu araştırma benim senelerdir dile getirdiğim gerçeklerin bilim dünyası tarafından kabul görmesidir.
“Ateroskleroz nasıl önlenir ve tedavi edilebilir” başlıklı yazım bunu ispatlıyor (2):
Aterosklerozun bir enflamasyon olduğunu bilip de onu sadece kolesterol düşürücü ilaçlarla tedavi etmeye kalkmak mantıklı bir yaklaşım değildir.
Bunun, gene bir enflamatuar hastalık olan astımı bir tek mediatörü bloke ederek tedaviye kalkışmaktan bir farkı yoktur.
Kalp-damar hastalıkları ve komplikasyonlarının önlenmesi için asıl yapılması gereken kolesterol düşürücü ilaç kullanmak değil kolesterolün yükselmesine sebep olan risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır.
Bunlar varsa diyabet ve hipertansiyon tedavisi, fazla kiloların verilmesi, düzenli egzersiz, sigara ve alkolün terk edilmesi, trans ve sıvı bitkisel yağlar ile şekerin sıfırlanması, unlu gıdaların azaltılması ve stresten uzak kalmaktır.
Aterosklerozu ve komplikasyonlarını mantıklı tedavi etme yolları şunlar olabilir:
BİR: Kortizon, metotreksat gibi genel olarak enflamasyonu baskılayan ilaçlar
İKİ: Aterom plağında kanamaları ve yeni kan damarı oluşumunu önleyecek ilaçlar
ÜÇ: Aterom plağının daha sağlam olmasını sağlayacak bağ dokusu gelişimini artıracak ilaçlar
DÖRT: Plakta kalsiyum birikimini azaltacak ilaçlar
Gelelim neticeye
Bu ilaç işe yaramaz mı diye soranlara cevabım şudur: Evet yarar, hem de çok yarar.
En çok ilaç üreticilerine yarar.
Tıp dünyasına yarar.
İnsanlar bir 30-40 sene daha bu ilaçla kandırılır, sonra bir başka yeni mucize ilaç çıkar.
Bu iş böyle sürer gider.
Ömür biter, yeni ilaç bitmez!
Hastalıklardan ilaçlarla değil adam gibi yaşayarak korunulur.
Not:
Modern tıbbın insanları senelerdir hangi yalanlarla aldattığını tüm teferruatı ile öğrenmek isteyenlere BÜYÜK KOLESTEROL YALANLARI isimli kitabımı tavsiye ederim (3).
Kaynaklar:
1. http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa1707914?query=OF
3. http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/02/kitaplar/yeni-kitaplar/buyuk-kolesterol-yalanlari/
***
BBC’ nin haberi:
Yaklaşık 40 ülkede, 10 bin hastanın dört yıl boyunca izlenmesiyle yapılan bir araştırmada, anti-enflamatuar ilaçların kalp krizi ve felç riskini azalttığı sonucuna varıldı.
Çalışmayı yapan uzmanlar, canakinumab adlı ilacın denendiği araştırmadaki bulgularının, kolestrolü düşürmek için kullanılan statinlerin keşfinden bu yana en önemli buluş olduğunu söylüyor.
Araştırmaya katılan hastalar arasındaki tekrar kalp krizi ve felç riskinin yüzde 15 azaldığı belirtildi. Bazı uzmanlarsa, ilacın etkinliğini, yan etkilerini ve maliyetini sorguluyor.
Ancak İngiltere Kalp Vakfı “heyecan verici ve uzun süredir sonuçları beklenen araştırmanın” yaşam kurtarmaya yardımcı olabileceğini belirtti.
Eklem iltihabı ilacı
Kalp krizi geçiren hastalara, tekrar kriz yaşanması riskini azaltmak için düzenli olarak kolestrol düşüren statinler kan inceltici ilaçlar veriliyor.
Araştırmada, neredeyse 40 ülkede, her üç ayda bir anti-enflematuar ilaçla tedavi edilen 10 bin hasta, dört boyunca incelendi.
Uzmanlar, kalp krizi ve felç riskindeki azalmanın, her iki ilacı alan hastalarda sadece statin alan hastalara kıyasla daha düşük olduğunu tespit etti.
Ancak aynı zamanda, canakinumab da alan hastalarda çok daha fazla, ölümcül enfeksiyon ve kan zehirlenmesine (sepsis) rastlandığı belirtildi.
Canakinumab, araştırmanın masraflarını da karşılayan ilaç firması Novartis tarafından eklem iltihabı tedavisi için geliştirilmişti.
Araştırmayı yürüten ekibin başkanı, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Paul Ridker, çalışmalarının “uzun bir yolculuktaki bir kilometre taşı” olduğunu söyledi ve tedavide yeni bir çığır açabileceğini vurguladı.
Ridker, “İlk kez, kesin olarak enflamasyonu engellemenin, kardiyovasküler riskleri azalttığını gösterdik ” dedi.
Ancak New England Tıp Dergisi adlı bilimsel yayında çalışmayı değerlendiren, Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Rober Harrington ilacın etkilerinin “sınırlı” olabileceğini ifade etti.
Harrington, canakinumab adlı ilacın hastalarda düzenli olarak kullanılmasını etkisi tam olarak anlaşılana ve fiyatının düşürülmesine dek meşru olmayacağını belirtti.
İngiltere Kalp Vafkı’ndan Prof. Jeremy Pearson ise, kolestrol düşüren ilaçların tekrar kalp krizi yaşanması riskini düşürmede her zaman etkili olmayabileceğini söyledi ve “Çalışma, Canakinumab gibi piyasadaki anti-enflamatuar ilaçların, tekrar kalp krizi riskini azaltmak için hastalara verilebileceğini gösteriyor” dedi.
