Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Yusuf Özkan ÖZBURUN

Kalbimi Mısır’a Gömün!

Yusuf Özkan ÖZBURUN Yazar Yusuf Özkan ÖZBURUN
19 Ağustos 2013
Yusuf Özkan ÖZBURUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Anne oğlunu askere yollar, ordu darbe yapar, askerdeki oğul annesine kurşun sıkar: bu ne yaman çelişki anne?

Santim santim, el bebek gül bebek büyütür, memleketi düşmandan korusun, büyük adam olsun diye askeri okula yollar, komutan olana kadar dualar eder, oğul komutan olur, darbe yapar, tüm annelere kurşun sıkma emrini verir: bu ne yaman çelişki anne?

Ne bu komutan, ne de bu asker farklı bir galaksiden gelen siberuzaylı değildir. Müslüman coğrafyanın, müslüman anne-babanın, müslüman akrabaların, müslüman toplumsal çevrenin, müslüman ruh ikliminin evladıdır, kendi akrabalarına, kendi toplumuna, kendi özüne kan kusar, zulüm olur iner, ölüm olur yağar: bu ne yaman çelişki anne?

Bu modern ordu ve askerlik yapılanması nasıl bir yapılanmadır ki bünyesine aldıklarını, tezgahından geçirdiklerini, işleme tabi tuttuklarını müthiş bir dönüşüme uğratarak, kendi içinden çıktığı halkın tüm değerlerine yabancılaştırır… Onlara rağmen onlar için olduğu iddiasıyla gerektiğinde onlara yıkım olur, kıyım olur: bu ne yaman çelişki anne?

Bu ordunun her bir ferdinin sırtındaki üniformadan, ayağındaki potine, yediği yemekten içtiği suya, tuttuğu silahtan sıktığı mermiye kadar kim temin eder? Maaşını, harcırahını, tüm masraflarını kim karşılar? Koynunda beslediğin, herşeyini temin ettiğin bu adamlar senin silahınla sana mermi sıkar, seni biçilmiş ekine döndürür: bu ne yaman çelişki anne?

İskilipli Atıf’ı asan hainler, ona pranga vuran askerler Rusyadan mı gelmişti?

Said Nursi’nin namaz kılmasına, abdest alma bile müsaade etmeyen, kan oturmuş bileklerindeki kelepçelerini bir an için çözmeyen, tüm çileli ömrü boyunca, cebri, keyfi, küfri ve askeri bir işkenceyi ona reva görenler Yunanlı mıydı?

İstiklal mahkemelerinde asılanların boynuna ilmeği geçirenler Vikingler miydi?

Zavallı köylüleri ya vergi için, ya askere adam almak için, ya samanlıkta Kur’an okuttuğu için falakalara yatıranlar, kendi halkının köylerini yakıp meydan yerinde sıraya dizip hayvanlar gibi aşağılayanlar, mağaralara doldurup fareler gibi zehirleyip üzerlerine bomba yağdıranlar, Diyarbakır cezaevinde memleket evladına kendi pisliklerini yedirenler, sağdan soldan binlercesine her türlü işkenceyi reva görenler, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu hücre hapsinde yedi yıl ‘üşütenler’ kimdi, kimdendi, nereden gelmişti?

Kafamın içi uğulduyor, boşluğa öylece bakıyor anlayamıyorum: Sen anlıyor musun anne?

BANA BİR DARBE VUR, BİR DE MERMİ…

‘Bir bebekten bir katil çıkaran’ bu sistem, temelden, kökünden, ta kökünden sorgulanmalı, gerektiğinde yeniden yapılandırılmalı, gerektiğinde tüm yapısal kodları yeniden yazılmalı, hatta bugünün reel politiği ve uluslarası ilişkiler dengesinde bir ütopya gibi düşünülse bile bu yapısal kodlardan oluşan yazılım gerektiğinde hepten silinmeli değil midir?

Bugünün sosyal ve siyasal koşullarında vazgeçilmez, olmazsa olmaz olarak gördüğümüz pek çok fikir ve uygulama bir zamanlar ütopya, uçuk kaçık, gerçekleştirilmesi imkansız olarak görülmüştü…

Zinde bir güç, silahlı bir müstakil kuvvet olarak, günümüz toplumlarında vazgeçilmez bir kurum olarak orduya ve kendi ritüelleriyle zorunluk askerlik vazifesine neden Hz. Peygamber ve halifeler döneminde rastlamıyoruz?

Ancak çok sonraları, hilafetin saltanata dönüştüğü dönemde, savaşçı göçebe Türklerin kurucu öncülüğünde rastlıyoruz… Bunu ciddi ciddi, enine boyuna tüm yönleriyle düşünmeliyiz…

Biliyorum, bu söylediklerimi uçuk-kaçık, afaki, naif, romantik bulanlarınız var. “Abi bu zamanda ordusuz bir toplum düşünmek de neyin nesi ya… Ne yani ülkemizi dış ve iç düşmanlara yem mi yapalım, bu neyin saçmalaması…” filan gibi otomatik tepki verenleriniz var.

Koşullandırılmış ortalama kütle adamının tipik refleksi budur, yurtseverlik afyonunun etkisinde her şeyi hemen somuta indirger, ortalama kanaatlere iman eder, bunlarla işlem yapar, zihninin zincirlerine aşık olur ve bunu verili kabul eder…

Alışkanlıklarının bildik sahilini terketmediği için herkesi artık bir bataklığa dönüşmüş bulunan o kuytuya çekmeyi tercih eder… İşte sıradanlığın, banalliğin, yüzeyselliğin, donuk zekaların imparatorluğu bu noktada yükselir…

Fakat bir daha söyleyeyim: Bugün için vazgeçilmez gördüğümüz pek çok şey ilk öne sürüldüğü zamanlar saçma ve ütopik bulunmuştu…

Uçurumun kenarına gelmeden uçmak mümkün değil oysa, saçmanın gözlerinin içine bakmadan hakikati görmek mümkün değil…

BENDENSİN EY MISIR…

İşte hepimiz seyrediyoruz, bir istatistik olarak algılamaktan öteye pek bir şey yapmıyoruz: Kardeş Mısır’da, halkının bağrından çıkan bir ordu, kendi memleketinin evladı bir kumandan, bu ordunun her biri birer halk çocuğu olan askerleri, bir parçaları olan kendi insanlarından binlercesini vahşice öldürdü, vazife aşkıyla öldürmeye devam ediyor…

Elbette bu vahşi eylemi besleyen Batıcı, laikçi, kendini liberal sanan bir sivil kesimin fiili desteği var. Tıpkı Türkiye’de Ergenekon yapılanmasını ciddi anlamda destekleyen böylesi bir kesimin varlığı gibi… Eskiden olduğu gibi darbeye ayarlı bir ordu yapılanması devam etseydi bugün en hırçın edalarıyla ‘ordu göreve’ demeyecekler miydi?

Her darbe döneminde olduğu gibi binlerce zülme, işkenceye, ölüme, mağduriyete sırf taraftarı oldukları zihniyet gereği seyirci kalmayacaklar mıydı? Yakın ve uzak geçmişte hain susuşla, betondan bir sağırlıkla, dudak ucunda uçarı bir gülümsemeyle seyirci kalmadılar mı?

“İÇERİM YANIYOR DIŞARIM SERİN…”

Yani ne diyorum ben?

Diyorum ki: “Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o aşağılık bir yaratıktır. Kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçli ve bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nefret ediyorum. Ben savaşı ve o soğuk silahları öylesine tiksindirici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi yok ederim daha iyi… Benim anlayışıma göre sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha berbat değildir.” Albert Einstein

Yine diyorum ki: “Ben kendi elemlerime tahammül ettim; fakat, ehl-i İslâm’ın eleminden gelen teellümat beni ezdi. Âlem-i İslâm’a indirilen darbelerin en evvel kalbime indiğini hissediyorum.” Said Nursi

Yusuf Özkan Özburun- Haber7

ozkanozburun@hotmail.com

Paylaş
Etiketler: Mısırvahşi eylemi
Önceki Yazı

Siyasal Ilım İslamcılarda Şaşkınlık ve Panik

Sonraki Yazı

Bir Musa Çıkar Elbet

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Yusuf Özkan ÖZBURUN

İlişkili Yazılar

Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (II)

29 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Modern Dünyada Aileyi Anlamak (I)

28 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

Seyyah ve Turist

26 Ekim 2013
5k
Yusuf Özkan ÖZBURUN

“Biz” Deyince ne Anlıyoruz?

11 Ekim 2013
5k
Sonraki Yazı

Bir Musa Çıkar Elbet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap