Bir kadın meslekdaşımdan aldığım mektup:
Sen hiç doğum yaptın mı?
Doğumdaki sancıları annenin çektiği acıları tattın mı?
Ben iki doğum yaptım.
İlki normal denilen bence hayvansal bir doğumdu.
O sırada çektiğim acı tıp ne derse desin beni ikinci kez normal doğuma itemez.
Ayrıca normal doğumda perine yırtıklarını önlemek için acayip bir kesi yapıyorlar.
Ondan sonrada günlerce oturup kalkamıyorsun.
Belki de normal olsun diye perine kesisine de karşı çıkabilir erkek meslektaşlarımız tarafından..
Defalarca doğum yapmış bir kadının daha sonraki cinsel yaşamı da tartışmalı.
Sağlık harcamalarını kısıtlamak için savunulan normal doğum bence normal değil, ilkel ve hayvansal.
Yenilerde entelektüel kesimde normal doğum yapma modası var.
Bence özel sigorta şirketleri kârlılık oranını arttırmak için bu modayı teşvik ediyorlar.
Tabii ki şehirli kadında çocuğu için bir şeyler yapabilme heyecanıyla o acılara katlanıyorlar salak gibi.
Belki de yeni moda spinal anestezi.
Ağrıyı çekmek istemeyenler ki büyük çoğunluk bu yola gidiyor.
O tip anestezi normal mi?
Bence normal olmasa da insani.
Zor olmayan doğumlarda bu yola gidilebilir.
Bu sayede miadı gelmiş çocuklar doğurulabilir.
Zor doğumlarda perine yırtıklarına engel olarak kadının ileri dönemde cinsel yaşamının kalitesini devam etmesinde bence sezaryen.
Normal doğumla sezaryen doğumun en önemli farkı miadından önce çocuklar doğurmak.
Çünkü bebeğin sadece el ayak gelişmesi çocuğun gelişme kriteri olarak almak yanlış.
Belki de miadından bir gün önce çocuk doğurmak çocuğun şair, ressam olmasına engel olabilir.
Yani belki de beyinsel melekeler son aylarda veya günlerde gelişmiş olabilir bunu kim bilebilir ki?
O nedenle çocuğun normal gelişim sinyalleri alındığında yani doğum sancıları başlamasından sonra (kesinlikle sancı başlamadan yapılan sezaryene çok karşıyım) ne şekilde olursa olsun doğum yapılabilir.
Yeter ki gebe kadın çok acı çekmeden doğum yapsın.
