Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cahit KARAÇ

Kader

Cahit KARAÇ Yazar Cahit KARAÇ
01 Mart 2013
Cahit KARAÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayat bir oyundur. Oyunun tarafları ve kuralları vardır. Bu kural çercevesinde Allah yaratır, akıl verip yaşatır. Kul yaşarken verileni kullanıp tüketir.

Allah ömür verip yaşattıklarına bilmediklerini ilahi kader hükmünce öğretir. Kul aklını kullanırsa verileni bereketlendirip çoğaltır. Bilgisini artırıp hayatı kolaylaştırır. Mamur edilmiş bir dünyada daha güzel yaşaması için ömrünü uzatır.
Allah, vaadinde durup hayat oyununu kuralına göre oynarken kul, daha hayatın başında ağlayıp zırlayarak hayatın zorluklarına dayanamayıp, küçücük aklıya O’na oyun oynayıp, oyunun kuralını bozmaya kalkışıyor. Sonrada O’na karşı her türlü hileye başvurup yalan dolanla her şeyi alt üst edip, işin kolayına kaçarak işine geldiği gibi bir hayatı yaşamaya çalışıp doğal hayatın akışını değiştirip kuralını bozmak istemesi, kulun kendi eliyle kendi başına iş açıp, kendi başının ağrımasına kendi eliyle kendi sebep oluyor.

Demek ki, kul kendi edip kendi buluyor. Zora gelincede çamura yatıp başkasına suç atıp iftara ederekde kolayca kurtulacağını sanıyor. Halbu ki kendi başına çorap örüyor bunun farkında değil.
Peki, bunda Allah’ın cuçu, kusuru ne?
Onun için Allah hiçbir zaman vermediği birşeyden dolayı hiç kimseyi sorumlu tutup suçlamaz. Verdiği akıl derecesinde de yapılıp yerine getirilmesini istediği görev ve sorumluluğun da takipcisi olarak yerine getirilip getirilmemesi hususunda da kulundan vakti geldiğinde hesabını sormayı da ihmal edip erteleyip unutmaz.
Aynı zamanda da O, hiç kul aklına çelme takmaz. Hiç bir kuluna da hile yapıp haksızlık etmez.
Demek ki, kader konusunda bu güne kadar bizler hep mazeret üretip Allah'ı suçlamışız. Bilip bilmeden Allah'a iftira edip, iftira atmışız. Sonunda da yapıp ettiklerimizin altında kalıp ezileceğimizi de hiç mi hiç düşünüp akletmemişiz.

Halbu ki Allah herkese yeterince akıl vermiş. Verdiği akılla düşünmemizi, düşünüp doğru çözüm üretmemiz için de okuyup öğrenmemizi istemiştir. Çünkü okuyup öğrenmeden, öğrenip bilgi sahibi olmadan, bigi sahibi olup düşünmeden, düşünüp yaşamadan insan, insan olmaz demiştir.

Biz her işte olduğu gibi hep tembellik edip işin kolayına kaçıp hayatı anlamadan yaşamaya çalımışız. Onun için hiçbir zahmete katlanıp emek vermeden yaşamaya çalışmışız. Biz onu tiye alıp, oyun oynarken meeğer o, bizim hayatımızı elimizden ucuza alıp şimdi çok pahalıya satmaya çalışıyor. Ama haksızda değil. Öyle değil mi? Onun yerinde kim olsa, onu yapar. Çünkü onu biz, vaktinde okuyup öğrenmemişiz. Çalışıp çabalayıp kazanmamışız. Hiçbir tedbiri alıp haklı sebebe bağlanmamışız. Her şeyi Allah'tan bilip, her işimizi ya başkalarına ya Allah'a havale etmişiz. Sonra suçu ya onda bunda arayıp dünyaya küsmüşüz. Ya da kader deyip Allah'ı suçlayıp kendimize küsmüşüz.

Halbu ki bizler, Allah'ın dediklerini ta baştan yapıp, yaşayacağımız dünyayı ciddiye alıp doğru dürüst okuyup öğrenip anlamış olsaydık. Şimdi bu topraklarda yaşayan hiç kimse bu gün böyle olmayacaktı.
Şimdi batılı deyip gıbtayla bakıp özendiğimiz Avrupalıların çok önünde olacaktık. Hatta şimdi onlara bizler akıl hocalığı edecektik. Ama ne yazık ki olmadı. Olmadığı gibi de ne yazık ki şimdi onlar bize ediyorlar.

Bizim bu güne kadar anlamakta güçlük çekip geciktiğimiz ve hala bu güne kadar yeterince önemseyip üstüne düşmediğimiz en önemli eksiğimiz, en önemli sorunumuz olan birincil eksiğimiz; Okumak, okumak, okumaktır. Sonra okuduğunu düşünmek, düşünmek, düşünmektir. En sonunda da okuyup düşündüğünü akledip yaşamaktır.
Ya biz ne yapmışız ya da ne yapıyoruz. Hala okumadan bilip öğrenmeye, akledip düşünmeden yaşamaya çalışıyoruz. Demokrasi deyip, demokrasinin ne olduğunu bilmeden, aklımızı oy sandığına hapsetmişiz. Bizim adımıza düşünürler deyip koca bir ulusun geleceğini bir adamın eline vermişiz. Sonra da keşkelerle ah vah edip, kader diyoruz. Bu ne ahmaklıktır. Anlamak mümkün değil.

Anlamak nasıl mükün olsun ki; Çünkü bu ülkede halkın çoğunluğu akıl perhizi.
Akıl perhizi olan bir insana ya da topluma aklını başına al. Yoksa keşkenin öncesi pişmanlıktır. Sonrası şişmanlıktır. Demenin de bir anlamı yok. Ben hayatta pişman olup şişman olmayanı hiç görmedim.
Görsem, kendime okkalı bir söz söyleyeceğim. Sonra da sana be ukala adam diyeceğimde diyemiyorum. Çünkü dedittirmiyorlar. Ben ne yapayım.

Onun için diyorum ki; Aklımız Allah'a, düşüncemiz bize aittir. Onun için kendi dışımızdaki tüm akıl sahipleri ile veya hayatın akışı içerisinde cereyan edip herşeyi etkileyip değiştirecek olan her türlü güç ve kuvvete karşı insanlık onuruna yakışır bir biçimde dik durarak ilahi kader hükmünce mücadelemiz kişiliğimizi ve kaderimizi oluşturur.

Allah'a ait olan akıl içinde hiçbir konuda, hiçbir zaman çözümsüzlük yoktur. Yeter ki insan sahip olduğu akıl içindeki doğru düşünce seçeneğini buluncaya kadar düşünsün. Düşünüp ortaya koyduğu en uygun düşünce seçeneğini inanıp aklına sunsun. Akıl da o güne kadar elde edip benlikte topladığı bilgi, deney, tecrübe vs. gibi tüm birikimlerini harekete geçirip sunulan düşüncenin doğruluğuna kanaat getirip ona göre de irade oluşturabilsin.

Allah'ta çözümsüzlük var mı ki? Akıl içindeki düşüncede de çözümsüzlük olsun. O halde ne Allah’ta, ne akılda bizim hayatımızı etkileyip yön verecek ilahi kader hükmünce oluşacak olaylar dışında düşünüp aklederek yaşayan insan için hiçbir çözümsüzlük yoktur.

Ancak sakınıp korunmaya ya da her ne ise o konuda çözüme yönelik düşünce üretme insanın akıl ve bilgi derecesine bağlıdır. Çünkü okuyan akıl, okyanuslar kadar derin. Mavi gökyüzünün sonsuzluğuna uzanan genişliği gibi genişleyip büyür. Adeta evreni içine alacak kadar büyüyüp genişler. Her yeri kuşatıp kapsar.
Dolayısıyla hiç bu denli büyük bir akılda çözümsüzlük olur mu? Elbette olmaz. Olsa da yok denilecek kadar azdır. O da kul aklından kaynaklandığı için doğaldır. Çünkü kul aklı cüzidir. O da sonsuzluk arz etmez. Hiçbir şeyi ile sonsuzluk arzetmeyen kul içinde elbette kaza, kader geçerli olacaktır.

Kader, cüzi aklın çözüme yönelik oluşturacağı düşünce üretiminde yeterli olamayıp, akla sunulan düşünce seçenenğinin yanlışlığında, yanılgısında, yetersizliğinde veya herhangi bir sebepten dolayı oluşan bir zaafta alınıp oluşturulan kararın sonucunda irade güçümüzün önleyip engelleyemediği herşey sonunda bizim iyi – kötü kaderimiz olur.
Hayatta akıl erdirip, güç yetirerek, doğru yönde irade oluşturup iyi ve güzel bir hayat şekli yaşayıp maziye bırakabilmişsek; Bıraktığımız mazimizle övünebiliyorsak. Sonunda pişman olup keşke demiyorsak; Bu güzel yaşanılmış bir hayatın güzel kaderi olur.

Yok eğer, yaşanılan hayata akıl erdirilip doğru düşüncelerle doğru kararlar alınıp doğru yaşanılmamışsa; sonunda da pişman olup keşke şöyle böyle yapıp etseydik demenin de hiç bir anlamı olmayacağı için yaşanılan hayat şekli kötü, hayata yönelik kul eliyle oluşturup yaşananlarda sonuçta kulun kötü kaderi olmuş olur.
Hayat, mekân üzerinde akıp giden zamana uygun yaşanırken oynanır. Oynanırken hayat ona göre şekillenip biçim alır. İşte yaşarken oynayıp şekillendirip biçimlendirdiğimiz hayatın her geçen anının, yaşanmışlık içindeki sonucu bizim sonunda kaderimizi oluşturur.

Geçen zamanın tekrarı ve geriye dönüşü olmayacağı için yaşanılıp geride bırakılan hayatında sonradan ne tekrarı ne de silgisi vardır. Artık zaman akıp gitmiştir. Her şey gelip geçmiştir. Tekrarlanıp silinmeyen hayatta sonunda bizim alın yazısı da dediğimiz kendi ellerimizle yazıp, yaşarken oynayıp oluşturduğumuz kaderimizdir.

Birde kendi dışımızda İlahi kader hükmünce oluşan kaderimiz var ki, kulun bu kaderin oluşmasında hiçbir etkisi olmaz. Buna birkaç örnek vermeye çalışalım. Doğum, ölüm, ırk, renk, milliyet, cinsiyet, ana, baba, vatan seçip tayin etme gibi oluşumlarda bizim aklı irademiz dışındaki oluşup cereyan eden oluşumlar olduğundan bunlarda bizim için ilahi kader hükmünce yaşarken oluşturulmuş kaderlerimizdir.

Kısacası kader, sonunda keşke deyip pişman olsak da değiştiremeyeceğimiz yaşanıp geçmiş olan hayatın sonucudur.

Demek ki, hayat bir oyundur, oyunu kuralına göre oynayan kazanır. Oynamayan her kim olursa olsun, o da kaybeder. Onun için hayatı kaçan değil, paylaşan kazanır.

Paylaşmak için insana sevgi, sevmek için sebep gerekir. Varlık için en sebep var olmaktır. Var olan için hayat bulup yaşamak şarttır.

Kader deyip korkup yaşamamak en büyük ahmaklıktır.

28.02.2013
Cahit Karaç

Paylaş
Etiketler: sevgisevmekyaşam
Önceki Yazı

Yozgat’ta, Yozgat Gazetesi Durağı

Sonraki Yazı

Aşı Yaptırırken Uyumayalım Yoksa Adamı Uyuturlar

Cahit KARAÇ

Cahit KARAÇ

İlişkili Yazılar

Cahit KARAÇ

Barış

19 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

16 Nisan 2019
5k
Cahit KARAÇ

Cahit’ten Özlü Sözler

26 Şubat 2019
5k
Cahit KARAÇ

İnsan ve Ağaç

23 Şubat 2018
5k
Sonraki Yazı

Aşı Yaptırırken Uyumayalım Yoksa Adamı Uyuturlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap