Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Emin BALLI

Kaçın Gidin İstanbul’dan… – I

Mehmet Emin BALLI Yazar Mehmet Emin BALLI
21 Ekim 2008
Mehmet Emin BALLI
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mehmet BALLI

İSTANBUL GÜNLÜĞÜ

1988 yılında bir arkadaşım beni İstanbul Gaziosmanpaşa semtindeki babasının lahmacun dükkânına davet etti. Bizde icabet ettik ve bir yandan yiyip içerken dükkânın Anadolu kültürüyle tasarlanmış halini hayranlıkla süzüyordum. Yemek sonunda çaylarımızı yudumlarken arkadaşım dikkatimi çeken bu dükkânın açılış hikâyesini anlattı. Tabi o an orada olmadığı için muhterem babası ile tanışamadık ama, anlatılan o hikayenin bende 20 yıl sonraki derinden etkilemesiyle geçenlerde kalkıp dükkanı ziyaret gittim. Karşılaştığım manzara beni şok etmişti. Bu şok edici sonucu makalemin sonunda anlatacağım ama önce dükkânın hikâyesini özetlemek istiyorum.Hasan Usta Erzincan’daki işlerinin kötü gitmesi ve çocuklarının gurbette olmasını nedeniyle, tası tabağı topladığı gibi soluğu İstanbul’da alır.

Koca şehir İstanbul’da geçinmek zordur kalabalık aile ile ama onun mesleği vardır. İyide lahmacun ustasıdır.Nihayet çocuklarıyla kafa kafaya verir ve yaşam tarzlarına uygun şekliyle bir dükkân açarlar. İlk gün tek tük müşteriler gelir. Ertesi gün Pazar sabahı bir hanımefendi dükkâna girer 10 tane lahmacun siparişi verir ve bekler. Lahmacun paketlenir ve hanımefendinin eline uzatılır. Hanımefendi ödeme için kredi kartını uzatır.

Kasa başındaki Hasan Usta bir karta bir bayana bakar anlam veremeyerek sorar:

– Hanımefendi para lütfen!.

– Bu para değil mi beyefendi işte kart buyurun..

– Bu ne ki?

– Kredi kartı..

– Ne işe yarar.

– Ya amca sen bilmiyon mu bu kart para yerine geçer, biz nakit taşımıyoruz.

– Tamam, evladım biz burayı yeni açtık sonra bizim memlekette böyle bir şeyde yoktu. Biz kart mart bilmeyiz.

– Amca kusura bakmayın nakitim yok ozaman kalsın.

– Dur evladım hiç olur mu bırakmak. Sen anlat bakayım bu nasıl kullanılıyor.

– Bak amca bu kartla biz alış veriş yapıyoruz, günü geldiğinde de borcumuz gidip bankaya ödüyoruz.

– Peki, evladım bu kart nasıl kullanılıyor.

– Pos makinesi denen bir alet var kartı şöyle geçiriyorlar, çıkan makbuzun birini biz imzalayıp size veriyoruz diğeri bizde kalıyor.

‘Hıı öylemi’ diyen Hasan Usta uzatılan kredi kartını alır, kalkar kasa başından yönelir lahmacun tezgâhının üzerine. Elindeki kredi kartını tezgahının mermer kenarına sürterek bayana geri verir ve;

– Hanımefendi kredi kartınızın son ödeme tarihi ne zamandı?

– 21 Ekim.

– Buyurun o gün gelip borcunuzu ödersiniz..İşte size Anadolu dan kalkıp gelmiş 20 yıl öncesinin İstanbul’da esnaflık yapan bir Anadolu insanının  tanımadığı müşterisine verdiği güven, içtenlik, berraklığı ve babacanlığı..

Ya bugün böyle mi?

Maalesef hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadı. Ne havasının-suyunun tadı kaldı, ne insanında saygı—sevgi-merhamet kaldı..Yaşamakta zorlanıyoruz İstanbul’un fethinden itibaren başlayan İstanbul’a göçle nüfus 1923 de 110.000 civarı da idi.1950 seçimlerinden sonra iktidardaki Demokrat Parti, İstanbul’a göçü teşvik edici bir takım kararlarlardan sonra büyük bir hızla artmaya başlamış 1975’de 3.900.000 bu gün ise 15 milyonun aşarak artmaya devam etmektedir.

İşte İstanbul’da, İstanbullu, İstanbullu gibi yaşarken nüfus 900.000 civarındaydı. kimse kimsenin hangi dinden, ırktan olduğuna aldırış bile etmiyor, hangi memleketten olduğunu bile sormuyordu. 6 Eylül 1955 tarihindeki Selanik’teki Atatürk’ün evi bombalanması ve 1974 Kıbrıs harekâtıyla İstanbul’da yaşayan Rum, Yahudi ve kimi insanlar şehri terk ederek kimi ülkenin değişik bölgelerine yerleşirken kimide yurtdışına göç etmişlerdir.

Bilindiği gibi İstanbul çok eski kültürlere başkentlik etmiş bir kenttir. Bu özelliği ile ülkenin en okumuş, en görgülü, en aristokrat, en zengin, en kibar insanları topluluğunu içinde barındırmıştır. Bu Türkiye kültürü için çok önemli bir özelliktir. Çünkü sanat ve sanatçılar İstanbul’da kendilerini göstermeye başlamışlardır. Kitabı, gazetesi, dergisi bu kentte basılır olmuştur. Konuşulan en güzel Türkçe bu kentten doğmuştur. Bugün bile “İstanbul Türkçesi’nin ayrı bir özelliği ve uyumu vardır.

Eski İstanbul’da “İstanbul Beyefendisi” ve “İstanbul Hanımefendisi” vardı. Giyimlerinde erkekler takım elbise giyerler ve kravat takarlardı. Kadınların ince topuklu narin ayakkabıları giysileriyle son derece uyum sağlardı. Erkeklerin her zaman boyalı ayakkabılarının yanında, giysilerini tamamlayan en önemli aksesuarları, kol düğmeleri ve kravat tokalarıydı. Erkek, tanıdığı bir bayana yolda rastlarsa, hafifçe öne eğilir, başındaki şapkasını çıkararak selam verirdi. Bayan da hafif bir tebessümle selamı olarak yanıt verirdi. Beyoğlu İstiklal caddesine takım elbisesiz çıkılmaz ütüsüz pantolonla dolaşılmazdı..

İstanbul mahallelerinde zaten herkes birbirini tanırdı. Komşular arasında “kaç-göç” olmazdı, çünkü herkes birbirine güvenirdi. İnsanlar önce kendi namusuna güvendikleri için, komşusunun namusuna da asla zarar getirecek davranışta bulunmazdı. Erkekler hanımlarına, hanımlar da erkeklerine güvenirlerdi.

Bir mendil kültürü bile vardı. Günümüzde tarih olmuş kumaş mendil her erkeğin pantolon arka cebinde mutlaka bulunurdu. Henüz kâğıt mendil “icat” edilmediğinden bu kumaş mendiller zaman zaman havlu görevini de yapıyordu.Yollar bomboştu. Öyle ki İstanbul vatan caddesi yapılırken zamanın Siyesi muhalefeti  Rahmetli Adnan Menderes’e ‘ bu kadar geniş caddeyi ne yapacaksın uçak mı indireceksin’ dememişler miydi?. Bu söze tebessüm etmeyeniniz var mı vatan caddesinden bugün geçerken.Dolmuşlara ayakta yolcu alınmazdı. Belediye otobüslerinde asla bir bayan ayakta dikilmezdi.

Gelelim şimdiki hayatın ta kendisi olan İstanbul’a..

-DEVAM EDECEK…

Paylaş
Etiketler: anıdenemegüncehikayeistanbulKentkültüryaşam
Önceki Yazı

Armut Piş Ağzıma Düş!

Sonraki Yazı

Zihin Orucu II

Mehmet Emin BALLI

Mehmet Emin BALLI

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe‘de Türk Uygarlığı İzleri!
Doğa-Çevre

Göbeklitepe‘de Türk Uygarlığı İzleri!

23 Ekim 2025
5.1k
Mete Han; Köklerimiz…
Edebiyat & Sanat

Mete Han; Köklerimiz…

19 Eylül 2025
5k
Kızılcık Mucizesi
Bilim

Kızılcık Mucizesi

12 Ağustos 2025
5.1k
Birer Birer Tükeniyoruz Galiba!
Gündelik Yaşam

Birer Birer Tükeniyoruz Galiba!

30 Temmuz 2025
5.1k
Sonraki Yazı

Zihin Orucu II

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap