Kabuk bağlamıştı yarası, gün günden daha iyiye gittiğini sanıyordu. Hatta görünürde bir şeyim yok. Yüreğimin acısından gayri, diyordu.
“Acı patlıcanı kırağı çalmaz” derler. Memiş ağayı çalmış ve yarası kabuk bağlamıştı. Memiş ağanın “yarası içten” diyorlardı. Saman balyası gibi içten yanıyordu. Yanıyordu Memiş ağa, inkâr etmiyordu. İçimin yankısı dışa vurdu, dışım alev, içim “köz” diyordu.
Memiş ağa “ettiğimi çekiyorum, az bile” diye kendini paylıyordu.
Sevimsiz yüzü, Çarşamba çanağı gibiydi. Çanaktan acımasız sesler çıkıyordu. Konuşmadan yapamıyordu, yine de ağlatmıştı ailesini, ağlatmıştı sevenlerini.
Her gören yaralarından kurtulmasını istiyor. Memiş ağaya sağlık ve mutluluklar diliyordu. Ağanın içindeki sızıntısı, kalbindeki acıyla birleşince, ayakta duramıyordu.
Dertler yüreğime toplanınca, acılar da katlandı. Dağlarda türkü okuyup sıkıntılarımı ancak kırağıya kapattırabilirim. Acılarım tepserirken, gülüp oynasan da faydası olur. Ağanın kalbi tekliyor ve çaresizdir.
Ağa, yapayalnız, dolaştı sokakları. Yorulduğunda düşmemek için değneğine yaslandı. Dalgaları izlediği arkadaşı da yaslı ve yaşlıydı. İyi temennilerde bulunup birbirlerinden, ayrıldılar. Memiş ağa dalgalara bakarak hayalinde biraz daha kumda süründü.
İçini bir şeyler kemiriyordu. Yürü acele etme, sel suları denize acımadı. Saldırdı ve suyunu bıraktı. Ağa izliyordu, derenin denizle olan mücadelesini, selin gelişi deli doluydu. Selin taşıdığı ağaç dalları denizin içine doğru ilerledi ve gözden kayboldu.
Memiş ağanın ayakları, kendini taşıyamaz hale getirmişti. Ekmek verenleri geri çevirmez ve ne bulursa yerdi. Tebessümü kaybeden ağa, daha da somurtkan olmuştu. Onu tanıyanlar, artık görmezden geliyordu.
İnsanlarla diyaloğu, yabani hayvanlara gösterilen hoşgörüye benziyordu. Ağanın elleri kolaylıkla ısınmıyordu. Ocağının başında, ellerini küle sokmak isterdi. Ateş iyice yandığında, ağa sıcağında etkisiyle uyudu.
Ağanın uyumasıyla üzerine, ateş parçasının atlaması söz konusuydu. Bu durumda, ağanın yanma şansı artıyordu. Ağaya sıçrayan ateş parçası, yanmaya başlamasına neden oldu. Kara dumanda yükselirken de ateş daha güçlü yandı.
Ağa dalgalara değil de ateş parçasına yenik düşmüştü.
Hasan TANRIVERDİ






















