Başkan, Bakan’a Vali’yi şikâyet eder.
Ve film başlar.
Göreceksiniz; pehlivan tefrikası gibi…
Birkaç perde devam eder.
* *
İlgilisi-ilgisizi, işgüzarı, kraldan çok kralcısı, fanatiği, yalakası…
Bilmese de, anlamasa da lafını üretir.
Kendine ekmek çıkarmaya çalışır.
Nasıl olsa, iş yok, güç çok…
* *
Başkan bastırır, Vali sertleşir.
Vali çıkışır, Başkan terslenir.
İş kızışırsa…
Bürokratlar da olaya karışır.
Nice mücadelelere tanık Konak Meydanı, belki ikiye ayrılır.
Deniz tarafı belediyeciler.
Kara tarafı vilayetçiler.
Binaları karşı karşıya ya…
Belki bir hat çekilir.
* *
Büyükşehir’in meclis kararlarına Valilik 164 dava açmış.
Sırasıyla…
2005’de 100, 2006’da 26, 2007’de 9, 2008’de 19, 2009’da 10.
Hafta sonunda bu olayın pimi çekiliyor.
Bir toplantıda, Başkan Aziz Kocaoğlu, Bayındırlık ve İskân Bakanı Mustafa Demir’den yardım istiyor.
Tabii Vali Cahit Kıraç’ı şikâyetle;
“ Davalar şahsınız tarafından incelensin…
Her yaptığımız yanlış mı?
Yoksa bize değişik bir uygulama mı?”
* *
Vali Kıraç, kentin mülki amiri.
Devlet usul ve adabında görülmese de…
Kürsüden gelen şikâyeti aynı kürsüden ağırlığıyla yanıtlıyor:
“ Dava konusu olan kararlara, vatandaşa yönelik hizmeti durdurucu gözle bakılması insanlık suçudur!
* *
Satırları okuyanlar…Haklısınız!
“ Bunca yıl konuşulmadı da bugün neden dillendi?” diyorsunuz.
Hele 2005’de, 100 dava açılmış.
Çıt çıkmamış.
5 yıl geçmiş, akıllara düşmüş.
* *
Kavga sürmesin, büyüklerimiz üzülmesin.
Doğruyu bulmak, gerçeği görmek için…
Dava konularını halka açıklayalım.
İzmirli hakem olsun, karar versin.
* *
Herkes öğrensin.
Kim “insanlık suçu” işliyor!
****************************
Erdal İZGİ/28 Şubat 2010
