Yakın arkadaşlarınızın arasında esnaf olanlar varsa ve siz onların yaşadığı sıkıntıyı biliyorsanız aslında şu cümleyi zor yazıyorsunuz… “Bu kaçıncı af ???”
Yeni bir af daha geliyor.
Daha doğru ifade şu; TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ‘nda kabul edilen torba yasaya eklenen bir madde ile yapılandırmadan yararlandığı halde taksitlerini ödeyemediği için bu hakkını kaybeden 1 milyon vergi borçlusuna yeniden yapılandırma imkanı getiriliyor.
En son vergi affı olarak tanımlanan 6111 Sayılı Kanun 25 Şubat 2011 tarihinde yayınlanmış ve bu kapsamda vergi borçlularına yeniden yapılandırma imkanı sağlanmıştı.
Türkiye’de yanlış vergi düzeninin çarpık sonuçlarından biri vergi affıdır.
Hem dolaylı vergilerle “haksız” bir düzen devam eder, hem de büyük bölümünün ödenmeyeceği bilindiği halde ağır vergi yükü azaltılmaz.
Sonuçta ‘af getirmek’ nimetmiş gibi piyasaya sunulur.
* * *
Bu konuda İzmir’in tanınan ekonomist ve danışmanlarından sevgili Ali Nail Kubalı’nın iddialı bir önerisi hala kulaklarımdadır. “Devlet vergi almasın onun yerine işletmelere istihdam artışı ve büyüme koşulu getirsin. Hem bürokrasiden kurtulalım hem de kimse kimseyi kandırıyormuş gibi yapmasın!”
Evet biz yine konumuza dönelim.
6111 yani son af, toplamda umulanı tam vermemişti. Devlet ülke genelinde beklentisinin yarısına ulaştı.
İzmir’de de tablo değişmedi; yapılandırılan toplam alacak tutarı (TEFE Dahil) 2.211.630.317,78 TL. idi.
Toplamda 1.057.459.384,92 TL’lik tahsilat yapıldı. (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 28.05.2012 tarihli verilere göre)
* * *
Özetle, vergi borçlularının yarısı taksitlerini ikinin üzerinde aksattı. Bu da, mükelleflerin yapılandırmadan elde ettikleri hakları kaybetmesine yol açtı.
Borçların ödenememesinin bir nedeni, esnaf başta olmak üzere zor piyasa koşullarıyla ayakta durmakta zorlanan işletmelerin yine ödeme zorluğuna düşmesi kadar, ‘Nasılsa yeni bir af daha çıkar beklentisi’dir.
Yanılmadılar.
Şimdi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ‘nda kabul edilen ve Meclis ‘te görüşülen yeni maddenin çıkması an meselesi.
Hakkını kaybeden mükellefler aksattıkları taksitleri ve gecikme zamlarını’ 4 ay içinde öderse, yapılandırmaya devam edecekler.
Yine İzmir örneğine bakacak şu anda 54 milyon 233 bin 77 mükellefin toplam 617 milyon 816 bin 466 liralık borcu bu yeni düzenlemeyi bekliyor.
Tabii bekliyor ama bu fırsat, ödenecek anlamına gelmiyor,
Çünkü hem zor piyasa koşulları, hem adaletsiz vergi yükü, hem de ‘nasılsa ondan sonra da bir af çıkar’ beklentisi sürüyor.
Türkiye’de gerçek bir vergi reformundan kaçındıkça, aynı düzen tekrar edip duruyor.
Yine de piyasa koşullarının zorluğu, birçok şirketin de ayakta kalmak için verdiği çabaların bir tanığı olarak, çıkacak bu yasadan yararlanmak isteyenlere hazırlıklı olmalarını önermekte yarar var.
EXPO toto
Kim derdi ki İzmir, dünya yarışı EXPO’da ikinci kez ve hız almışken bir süre sonra, süper totoya dönüşecek, tahminler havada uçuşacak.
İstifaların yaşandığı günden bu yana düşüncelerimizi, yaşananların perde arkasını ve kısa zamanda toparlanılması dileklerimizi yazdık. Altyapı sağlam olduğu için çalışmalar sürüyor ancak bu arada haklı olarak yeni yürütme komitesi üyeleri ve başkanın kim olacağı da merak ediliyor. Doğrusu biz de merak etmekle birlikte bazen ortaya atılan bazı isimleri de gülümseyerek izler hale geldik. Örneğin 2005 Universiade Oyunları’nın koordinatörü olarak Taha Aksoy’un adı yeniden geçince…
Aksoy şimdi 2013 Akdeniz Oyunları’nın başında gelmesi bildiğimiz kadarıyla imkansızdı. ‘Yanılıyor muyum’ diye Aksoy’un kendisine sordum. Yanıtı “imkansız” oldu.
Akdeniz Oyunları, Türkiye’nin iddialı projelerinden ve bildiğimiz kadarıyla Aksoy hayli iyi bir maaş ve koşullarla bu proje için gece gündüz koşturuyor.
Doğrusu, tüm EXPO’larda kentler yarışır ve kentlerin başında belediye başkanları olur. Ancak Aziz Kocaoğlu, yeni modelde gerilerde kalmıştı. İlahi adalet galiba şimdi onu çizmelerini giyerek EXPO’nun başına çağırıyor.
Ya da EXPO’nun yeni kaptanı belli oluncaya kadar daha birçok ismin havalarda uçuşmasına tanık olmaya devam edeceğiz!..
