Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nazlı ÖZBURUN

İstemeyi Neden Bırakıyoruz?

Nazlı ÖZBURUN Yazar Nazlı ÖZBURUN
06 Kasım 2011
Nazlı ÖZBURUN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hayatımızda bazı şeyleri yapabildiğimizi görmek ne kadar sevindiriyorsa, bazı şeyleri yapmak isteyip yapamadığımızı görmek de bir o kadar kahredici. Hayatta yapmak istediğimiz o kadar çok şey var ki… Birkaç kez deniyoruz, birkaç kere daha… Sonra bakıyoruz olmadı, vazgeçiyoruz. İçimizde o şeye karşı bitmeyen bir yapma isteği varken ve o şeyin gerçekleşmesine duyduğumuz ihtiyaç sonsuzken bırakıyoruz. Çünkü ümidimizi kaybetmiş oluyoruz çoğu kere.
 
Kendimizden ümidimizi kestiğimizde, sahibimize ve sahibimizin bizim için yazdığı kadere kızmaya başlıyoruz. En sonunda da her şeye kızan kendisiyle bile geçinemeyen kızgın ve küskün ruhlara dönüşüyoruz.
 
Oysa elimizde yapabilme gücü değil, verileceğine dair sonsuz bir güvenle isteme, daima isteme yeteneği var sadece. Ve sahibimizin vermemesi diye bir ihtimal yok.
 
Evet, vermemek diye bir şey yok. İstemeyi isteten, vermeyi istediği için istetmeye devam ettirmektedir. İstenilen şeyin verilmemesi, istediğimiz varlığın acziyetinden kaynaklanır ki olmadığı için veremez. Oysa evrenin yaratıcısı için böyle bir durum muhaldir, mümkün değildir. 
 
O zaman sorun bizde. Verilmediğini düşünerek kızıyorsak, verildiğini görmediğimiz içindir.
 
Veriyordur ama verdiğini ben kendime göre başka bir şekil belirlemiş olduğum için fark etmiyor olabilirim. İlle de benim istediğim zamanda, benim istediğim şekilde, benim istediğim kadar veriyorsa “İstediğim oldu.” diye bir yanılgıya düşmüş olabilirim. Oysa bu insaniyetin hakikatine aykırıdır. Ben ihtiyacımı bilirim ve isterim; nasıl vereceği, ne kadar vereceği, ne zaman vereceği tamamen O’na kalmıştır.
 

Mesela bir tohumu toprağa attığımızı düşünelim. Her gün suladığımız halde, her sabah kontrol ettiğimizde “Yine büyümemiş, yine vermedi!” desek haksızlık etmiş oluruz. Çünkü tohum toprağın altında önce şişmekte, sonra çatlamakta, sonra filiz vermeye başlamaktadır.

Biz “İstediğimi vermiyor işte, daha ne kadar sulayacağım?” sitemleri ederken O, istediğimizi istediğimiz anda vermeye başlamıştır aslında. Ama bizim belirlediğimiz şekilde değil, yaratılış sistemi içerisindeki belirlenmiş şekliyle…
 
Eğer burada umudumu yitirip “İstediğimi vermiyor!” diyerek sulamayı bıraksam ve kızmaya başlasam, tohuma, toprağa ve dahi hayata kızsam, geri çekilsem, ne kadar da yalan içinde yalanı yaşarım, düşünün.
 
Eğer hayata her uyandığımız gün şevkle uyanmıyorsak ve isteklerimizi birer armağan ve sahibimizin bizimle kurduğu birer ilişki kanalı olarak görmüyorsak, ümitsizlik girdabında yuvarlanmaya başlıyoruz. İsteyen fakat istedikleri olmadığı için istemeyi bırakan zavallılara dönüşüyoruz.
 
Adını koymadan istemek, zamanını belirlemeden istemek, nasıl verileceğinin hesabını yapmadan istemektir bizim görevimiz.
 
İstemeyi bir bağlanma yolu olarak görmek, en önemli isteğimize ulaştırıyor bizi çoğu kere: istediğimiz her şeyi verebilecek olana, yani Sahibimize…

Ait olduğumuzu her hücremize kadar hissederek yaşıyoruz, istemek yakınlaştırıyor, istemeyi bırakarak ümitsizce savrulmak ise uzaklaştırıyor.
 
Bazı isteklerimiz var ki onların bu dünyada tam anlamıyla karşılanma olasılığı yok. Onların tam olarak karşılanma yeri, buradan sonra gideceğimiz yerde.

Ölümsüzlük isteğimiz mesela… Burası ölümsüzlüğü istemenin yeri ve istediğimiz anda verileceğinin müjde yeri, ama tam olarak verildiği yer değil! Ya da tüm sevdiklerimizle her zaman hep beraber olma isteği…

Bu istemek de bu dünyada tam olarak gerçekleşebilecek bir istek değil. Sevdiklerimizin hepsi bir yerlerde, bazıları diğer tarafta, bazıları uzakta, bazıları istese de gelemeyecekleri konumda. Ama bu bizim istememize engel değil ki.

İstemek değil insanı sıkıntıya düşüren, istediğine ulaşmayacağını zannetmesidir. İstemek bağlayıcı, yakınlaştırıcı ve verileceğine mutlaka inançla istendiğinde sağaltıcı bir duygudur.
 
Anne karnındaki bebeğin gözleri var, elleri var, ayakları var; fakat göreceği manzaralar yok, tutacağı cisimler yok, yürüyeceği alan yok. Ama bebek belli ki dünyaya hazırlanıyor. Belli ki görmeyi, tutmayı, yürümeyi isteyecek ve o an anne karnında bu istekleri gerçekleşmese de gerçekleşeceği yer o daha istemeyi bilmediği bir zamanda dahi hazırlanmış ve onu bekliyor.

Aynen bunun gibi, bazı isteklerimiz, biz daha burada isterken ve isteklerimize hazırlanırken, fakat isteklerimizin burada karşılığı yok sanarak ümitsizliğe düşmek üzereyken yardım geliyor ve bu duygularımızın karşılanacağı bir yerden bize haber veriyor. O zaman kulaklarımızı bu habere açabiliriz. İsteklerimizle diğer dünyanın ne kadar bağlantılı olduğunu görerek şaşırmaya ve daha şevkle yaşamaya yeniden niyetlenebiliriz.

Paylaş
Etiketler: yaşam
Önceki Yazı

Kurban Baramı Mesajı

Sonraki Yazı

Deprem Akciğer Kanseri Riskini de Artırıyor

Nazlı ÖZBURUN

Nazlı ÖZBURUN

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Nazlı ÖZBURUN

Dokunduğun Ruhları Harabeye Çeviriyorsun

26 Ocak 2015
5k
Nazlı ÖZBURUN

Boşanmak Asla Kolay Olmadı…

25 Kasım 2014
5k
Nazlı ÖZBURUN

Güvenli izolasyon

14 Ekim 2013
5k
Nazlı ÖZBURUN

Farkederek Yaşama Becerisi

29 Eylül 2013
5k
Sonraki Yazı

Deprem Akciğer Kanseri Riskini de Artırıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap