Artık eskisi gibi olmayacak.
İki kelime bilen ortaya çıkmayacak.
Memlekete gelen yabancılar da şaşırmayacak.
Tarihimizi iyi öğrenecek, dolandırılmayacak, tokatlanmayacak.
*
Neydi o?
Ne olduğu belirsiz adam, turist kafilesini götürür, sözde anlatırdı.
– You see this stone (Taşları gördünüz mü?)
– Yes!
– This very old. (Bunlar çok eski)
– I now (anlıyorum)
– Let me say 1000 years
– Let you say 2000 years (Ben diyeyim 1000 yıl, sön söyle 2 bin yıllık)
– Ooooo, beatiful (Şahane)
– Yes, yes… İt is that old. (evet, hepsi eski)
– What period is this (Dönemi nedir?)
– ????
*
Rehber, kafileyi halıcı dükkânına götüremeyecek.
-“10 şişkin cüzdan getirdim, adam başı 20 dolar isterim. Okey mi?” diyemeyecek.
Lokantaya sokup, “Kuru, pilav, cacık, salata hepsine 50 lik iste, yarısı benim” pazarlığı yapamayacak.
Piyasanın diliyle; hanutu (turist avantası) unutacak.
*
Memlekette her gün yasa, yönetmelikler çıkıyor.
Bazıları yaraya basıyor.
Örneğin; Turist Rehberleri Meslek Kanunu.
Hafta sonunda meclisten geçti, yürürlüğe girdi.
*
Bundan böyle meslek tanımlanabilir şekilde.
Önüne gelen, “ Merak etme abi, vücut diliyle hepsini turlatırım” diyen turist rehberi olarak gövde gösteremeyecek.
Yeni yasaya göre…
Üniversitenin ilgili bölümünden mezun olma, ülkesel ve bölgesel turist programlarını tamamlama, Turist Rehberleri odasından birine kaydolma, 8 yıl pasif sonra sınavla aktif rehber olma şartları getirildi.
Bu şekil, şartları kim yerine getirirse, kendini pazarlamak için reklam ve tanıtımını da yapabilecek.
Otopark değnekçileri gibi turist rehberi olmayacak.
*
Yine yasal disiplinle…
Turist kafileleri her yere sürüklenemeyecek.
Yalan, yanlış, uydurma bilgi verilmeyecek.
Hepsinin belirli bir ücreti olacak.
Bugün doğuya gidenler 350, batıda 250, şehir içinde 150 TL yevmiye alıyorsa…
Adam gibi çalışana adam gibi ücret verilecek.
Her ne kadar bu yasa seyahat acenteleri ile meslek odalarının işine yaracaksa da sonuçta yararlı.
Meslek düzelecek, kişi itibarını bulacak.
Yer bilmez, yurt bilmez rehberler de sona erecek.
*
Gerçek rehberlik kolay iş değil, bilginin yanında sabır ister.
Fıkrayla noktalayalım:
Genç rehber, boğazda kafile gezdiriyor.
Bir turist sorar;” Bu saray ne kadar zamanda yapılmış”
Rehber “ 10 yıl sürmüş”
-Biz de olsa iki yılda biterdi
Bir başka turist:
–Bu kule ne kadar sürede bitmiş
-İki yılda
Diğer turist “Peki bu cami ne kadar sürede tamamlanmış?”
Tepesi atan rehber “ Sadece bir yılda…”
Boğaz köprüsü altından geçerken yine bir soru:
“ Boğaziçi köprüsü kaç yılda bitti?”
Rehber dayanamaz: “Hangisi? Allah Allah dün gece yoktu. Herhalde gece becerdiler!”
******************
