Gençlerin alçak gönüllü, hatırşinas, saygı ve sevgiyi ihmal etmemesi önemlidir. Daha da önemlisi; ailesi ve dostlarına karşı iyi niyetli olmasıdır.
Bu konuda gençlerin birbirini sevmesi ve bir can olması, esasta yüce bir duyguya erişimdir. Toplumun en küçük birimi olan aileler de gereğini yapmalıdır.
Arkadaş; canımla olan ilgimi ailem çok iyi biliyor ve onu tanıyorlardı. Tayinden sonra ailece görüşecektik. Kısa sürede nikahlandıktan sonra, aynı okula tayin yaptıracaktık.
Üçüncü sınıfın yarı yıl tatilinde canımı memleketine götürmüştüm. O zaman ailesiyle tanışmış ve iki gün kalmıştım. İki gün bana bir dakika gelmişti. Geçirdiğimiz güzel ve sevgi dolu iki günü hiç unutamam.
Tayin olduğum okulun, buz gibi resmi odalarında şaşkındım. Öğrencilerin neşe dolu sesleri kesilmişti. Okulun bahçesine çıktım ve biraz hava aldım. Önümüzdeki hafta okul arkadaşlarımızla ailesine gidecektik. Gitmemiz onları üzer miydi? Bilemiyorum. Fakat mezara uğrar dönerdik.
Kara gün dostu mu? Olsaydık. Kız arkadaşımız, “kesinlikle gidilecek,” dedi. Çünkü ailenin acısını bir nebze de olsa paylaşmak gerekiyordu.
İçimin ateşi kor haline gelmişti. Yola çıktım ama kendimde değildim. İlçeye vardığımızda arkadaşa beni bırakmayın, dedim. Çünkü yürümeyi bırak düşebilirdim.
Aile büyük acı yaşıyordu, perişan olmuşlar, adeta dağılmışlardı. Aldıkları darbeyle her biri dalgalarla farklı yöne, savrulmuştu. Kız arkadaşımız, “sana çok iş düşüyor. Aileyi toparlamak için elinden geleni yapacaksın,” dedi.
Bunları söylerken, dilinin ucuna kadar getirip yutkunduğu söylemediği bir düşüncesi de vardı. “Küçük kız kardeşini okutacaksın. Benim söylediğimi unut. Fakat düzenli maddi yardım ve ziyaretlerini bırakmayacaksın. Arada sana biz de katılacağız,” dedi
Onların evlatları olduğumuzu vurgulayacağız. Hatta ellerini öperken düşüncemizi sesli olarak söyleyeceğiz,” dedi.
Arkadaşımızın görüşünü kabul ettim. Duygusallığı içimize hapsettik. Böylece bir erkek ve iki kızınız daha oldu. Lütfen kabul edin dedik. Yine de duygusal anlar yaşadık. Tutumumuz aileyi memnun etti. Acılarına ortak olduğumuzu içlerine sindirdiler.
Kız arkadaşımız kardeşine benim maddi ve manevi destekte bulunacağımı söylemiş. Çok memnun olmuşlar. Ayrıldıktan sonra ilçelerine tayin yaptırdım. Aileyi hiç yalnız bırakmadım.
Kız arkadaşımın ziyaretleri bizi memnun etti. Onların oğulları gibi oldum. Kız kardeşini okuttum. Aynı mahalleden ev satın aldım ve yerleştim.
Kız arkadaşımın geldiği bir tatil günü, birlikte sohbet ettik ve onların da teklifi üzerine kız kardeşiyle nişanlandık. Yazın da düğünümüz oldu.
Arkadaşıma soru soramadım. Rahatsız olduğunu söyledi ve burada bırakalım, dedi.
Hasan TANRIVERDİ