İslam…Cinsellik..Kadın

İslam da cinsel hayat adına yazılan, bir çok kitap ve yazı var.Lakin gerçekte bizlere düşenin ne kadarını biliyoruz.Asırlarca içinden çıkılamaz, bir konu haline getirilen sadece kitap aralarına sıkıştırılan, bu konunun açıklanması gereken noktaları olduğuna inanıyorum.

Yıkılamayan tabular nedeniyle, kadınımızda evlilik öncesi ve evlilik sonrası yaşadığı bir çok bedensel hastalıkları ortaya çıkmıştır.Yanlış din anlayışının ve gelenek göreneklerin gereksiz tavırları yüzünden, kadın bastırılmış duygularıyla erkek hakimiyeti üzerine kurulu düzeninden bu konuda da kurtulamamıştır.Örtünen kadın erkekleri cinselliğe çeken dişi olarak görülmüştür.Oysaki İslam’ın hayatımızdaki en değerli konuya yaklaşımı böyle değildir.

Cenab-ı Hak buyuruyor:

“Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bir derece daha fazladır.”

(Bakara Suresi : 228)

Bu ayeti kerimede kadın da erkek de aynı haklara sahiptirler ,bir derece üstünlüğü erkeklerin ailenin reisi olmasıyla ilgili konulardadır.Aslında kadının narin yaradılışını düşünen İslam, bu tavrıyla kadına verdiği değeri de ortaya koymaktadır.

Cinsel hayatın evlilikte başlayan ,sağlıklı bir noktaya oturabilmesi için kadında erkekte bilinçli bir şekilde yetiştirilmelidir.Birbirinden ayrılmayan iki unsurun, hayatı boyunca huzurunu sağlayacak ve sevgisini daim kılacak unsurlardan biridir, cinsel hayatındaki düzen.

Kadında erkekte yaratanın onlara emrettiği helal yoldan cinsellikten kaçamazlar.bu büyük günahtır.kişininim bedensel ve ruhsal sağlığını tamamlayan niteliktir.bilinçlendirilmiş evlilik çağına gelmiş iki genç, hayata daha huzurlu ve sağlıklı adımlarla başlar.Ayıptır konuşulmaz,günahtır bilinmez ve okunmaz denen bir konuya neden Kuran, bu kadar yer ayırmıştır sayfalarında, hiç merak ettiniz mi! bilmiyorum.

Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler. Diyen Allah Resulü Aynı şekilde kocanın cinselliğinden yararlanmak da kadını hakkıdır. Bu hakkını almasına yardımcı olmak da kocasının görevidir. Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar.Hatta koca cinsel görevini yapamadığı zaman kadın mahkemeye başvurup boşana bilinir. Bu hak erkeğe de verilmiştir.

Cinsellikten kaçmak erkek için kabalık kadın için eziyettir.peygamber efendimizin bir kadına yaklaşırken tavrı ve tasviri onun hayatındaki kadın imajını ortaya koymaktadır.Ne erkek ne de kadın helal olan bu ibadetten kaçamaz ve kendini soyutlayamaz.Çiftler bedeni olarak onlara verilen tüm duyulardan yaralanmalıdırlar.Peygamber öğretilerinde ve sohbetlerin de bu konularda anlattığında, kadınlarda onu dinlerdi.İslam da cinsel hayattan çekilmek gibi bir lüks yoktur.

Allah’ın bizlere verdiği her türlü bedensel ve ruhi nimetleri kullanmak ve onlara saygı göstermek ibadettir.Sonuçta bedenimizde her uzvun yaratıcısı da onlara o hisleri verende odur.Bu zamana kadar bilinen ve kadının dışlandığı bir ilişkinin, İslam dışı olduğunu da din ortaya koymuştur.

Kadının istemediği hiçbir şeye razı olmamaktadır ,güzel dinimiz.O yüzden erkeklere kadınlarına güzel ve tatlı dille yaklaşın demektedir, Hz.Muhammed(s.a.v).O kadar önemli bir ibadettir ki; besmele ile başlayın, Bismillhi, allahumme cennibna-ş şeytane ma-rezektena“ bitirin denmiştir, hadisi şerifte.Peygamberimizin hadisi şerifleriyle anlattığı bir hayatı yasaklı ve utanılacak bir konuymuş gibi konuşmaktan ve anlatmaktan aciz olanlara onu örnek almalarını öneriyorum.

Bakın ne diyor son peygamber;

Üç şey cefadandır; …. kocanın yönlendirdiği nükteler ve öpüşmeler olmaksızın, eşler arasında cinsel ilişki olması. Sizden hiçbiriniz eşiyle hayvanlar gibi (sevişmeksizin) birleşmesin.

Üç tür uygulama, kişinin acizliğindendir. … kişinin fısıldaşmaksızın, sarmaş-dolap olup eğlenmeksizin eşi ile cinsel münasebette bulunması; eşi orgazm olmadan boşalıp işini bitirmesidir.

Erkekler için olduğu kadar, kadınlar için de sevişme bir sünnet görevidir.

Onun sözlerine inanan ve onun gibi yaşadığını söyleyen bazı din adamlarına bu sözlerde ona ait bilinmelidir desem beni aforoz ederlerdi herhalde.abartmıyorum inanın bu böyle.toplum gelişmişlik sürecinde bile olsa hala eskiye ait yadsımışlığından kendini sıyıramamıştır.peygamber sözü kuranın sözüyse her noktasına kadar işleyin hayatınıza.kKimse bu karışmaz.Kimsede bunu anlatıldığı ve öğretildiği zaman yadırgamaz.

Kuranın emri olan bir konuyu ve peygamberimizin hayatı boyunca bıkmadan anlattığı ve her hareketin ve davranış da ibadet olduğu özel durumun sevabını ve günahını bilmek gerekir.Haram ve helal çizgisinde bedenin ihtiyaçlarını bilmek ve bilinçlendirmek hepimizin görevi.

Her konuda olduğu gibi bu konuda yalan yanlış batıl inançların getirildiği akıl almaz hadisi şeriflerde var.İnsanlar kendi işlerine geldiği gibi tasarladıklarını hayatları yaşamak adına dine leke atmaktan vazgeçememişlerdir.Ama hayat onları yanıltmıştır her zaman.

Peygamber (s.a.v) ashaptan, cinsi ilişkiden tamamen uzaklaşmaya çalışanlara şunları söylemiştir. “Ben Allah’ı sizden daha iyi biliyor ve sizden daha fazla O’ndan korkuyorum. Ancak ben hem namaz kılıyor hem uyuyorum, hem oruç tutuyorum hem tutmuyorum, kadınlarla da evleniyorum. Kim benim sünnetimi terk ederse benden değildir.”İşte yine cevap peygamberden..Bir hadis daha aktarmak istiyorum.

İlk okuduğumda lise zamanlarımdaydım.herkesin saklı gizli konuşulmasının ayıp sayılan zamanlarda..Peygamberimiz “Sevişmek ibadettir.”diyordu ve anlatıyordu nedenleri hayatından parçalarla.Ben utanarak okuduğum o satırlara şimdi tebessüm ederek ve böyle bir dine mensup olmakla gurur duyarak bakıyorum.

Yazıma burada şimdilik son verirken diyorum ki onu bize indirdiği kitabı iyi okuyup, Peygamber nasıl yaşamış bir bakalım.Belki yeni bir bakışla yürüyüşümüze devam ederiz o zaman..

Selam ve dua ile