Ülkenin büyümesi, gelişmesi ve kalkınması için hep birlikte el ele verip çalışmamız gerekir. Biz kardeşiz; bir birinize kardeşçe davranmak zorundayız. Bu anlayışımız hayatımıza hakim olmalı. Siyasette de böyle çalışma hayatında da böyle… Kardeş olmak ve kardeşçe kucaklaşmak gerekiyor.
Kalkınma ve gelişme de bu kardeşlik ruhu ile mümkündür. Birlik ve beraberliğin olmadığı yerde dayanışma ve kalkınma da olmaz! Sonuçta aynı ülkenin vatandaşı aynı devletin bireyleriyiz. “Vatan sağ olsun” demekle vatan sağ olmaz. Vatana kardeşçe sahip çıkıp emek ve güçleri birleştirirseniz işte o zaman vatan sağ olur! Kardeşlik ruhu gelişmenin anahtarıdır.
Biz siyasi yarışı da bu anlamda yürütmek zorundayız. Kardeşliği zedeleyen, bizi bir birimize düşüren anlayış bizim hem ruhumuza hem de ahlakımıza uygun değildir. Türk töresi ve Türk ahlakı kardeşlik üzerine kurulmalıdır. Yalana , dolana ve iftiraya bağlı anlayış ve siyaset bizim ruhumuza ters düşer. Dinimize de ters düşen böyle bir anlayışı tasvip etmek de doğru değildir.
Dürüstlük, hak adalet ve insan onuruna saygı temel ilkemiz olmalıdır. İlkesiz ve seviyesiz bir siyaset kişiliğimize de, ahlakımıza da ters düşer. Seviyesiz bir siyaset seviyesizlik doğurur ki böyle bir anlayışa güvenip itimat etmek ülkeyi felakete sürükler.
İnsan hayatından, hareket ve eylemlerinden sorumlu olduğu gibi sözlerinden ve vaatlerinden de sorumludur. Bu söz ve vaat yalan , dolan üzerine kurulmuşsa ondan hayır beklemek beyhudedir. Ayrıca ilahi adalette de bunun bir sorumluluğu vardır.
Ülkeye hizmeti kutsal kabul edip çalışacaklara saygı duyarız ancak bu kardeşi kardeşe düşman ederek olamaz. Sözün doğruluğu gibi vaatlerin de doğruluğu şarttır. Vaatlerini yalan üzere kuranlar icraatlarını da yalan üzerine kurarlar ki bunun bir hükmü yoktur. Çünkü yalan söz- yalan vaat halkı birbirine düşürür. Önü de boş sonu da boştur bu vaatlerin…
Doğru olan şu değil midir? Özü de sözü de doğru olmak ve halk için çalışmak. Halk için çalışmayacaksak sözün ve vaadin ne anlamı olur? Ülkeye ve insanlara hizmet etmeyi amaçlamak yetmez iktidara geldinizde halka hizmeti esas kabul etmeniz gerekir. Vaat farklı icraat farklı olursa bulun adı yalancılık sahtekarlık değil midir ?
Sözün özü şu sadece makam mevki için değil halk ve Hak için çalışmayı esas kabul etmek. Bunu da vaatle değil icraatla gerçekleştirmek asıl ve onurlu olanıdır. Halk ve Hak için çalışmayacaksan çalışamayacaksan ateşten gömleğe talip olmamın ne anlamı olur ki ? Siyaset de bunun için yapılır icraatta ve makam- mevki de!..