Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet ADANUR

İnsancıllık!

Ahmet ADANUR Yazar Ahmet ADANUR
06 Kasım 2008
Ahmet ADANUR
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gerek hedeflerimiz, gerek hayatın getirdiği sıkıntılar ve gerekse benzeri sebeplerle, hepimiz hayat rüzgarı içerisinde sürüklenmeye devam etmekteyiz. Ancak kısa bir süre için de olsa bu akışın dışına çıkarak olayları şöylece kuşbakışı bir izleyelim istedik. Ve bakın neler ilişti gözümüze:İNSANCILLIK

Tüm dünyada sevgi ve hoşgörünün, adeta sembolü haline gelmiş olan Mevlana Hazretleriyle ilgili bir rivayete göre Mevlana’yı uzak diyarlardan bir başka şeyhin talebesi ziyaret eder. Genç talebe cahil, düşüncesiz ve kibirli bir karaktere sahiptir. Mevlana Hazretleri kendisine “Oralarda ne yapar, neyle meşgul olursunuz?” diye sual eder. Talebe, kendi anlayışına göre büyük fedakarlık ve rıza olarak yorumladığı davranışlarını “Ne yapalım bulamayınca sabrediyor, bulunca da yiyoruz.” ifadeleriyle özetler. Ve akabinde bu defa kendisi Mevlana Hazretleri’ne “Ya siz buralarda ne yapar, ne edersiniz?” diye sorar. Mevlana’nın cevabı hem çok düşündürücü, hem de gencin kibirli tavrı karşılığında ders verici niteliktedir: “Bağdat’ın köpekleri de bulamayınca sabretmek zorunda kalıyor, bulunca da yiyorlar. Biz ise bulamayınca sabrediyor, bulunca da dağıtıyoruz.”

Hemen hepimiz şu dünyanın ne kadar da yozlaştığından şikayet eder; gördüğümüz, yaşadığımız olayları anlatır dururuz birbirimize. Hep şikayetçi oluruz ama kimden ve neden şikayet etmekte olduğumuzu detayıyla tespit etmeyiz maalesef. Ya da etmek istemeyiz; kaçınır, korkar, çekiniriz bundan. Sanki insan üstü bir güç var üstümüzde ve bizi o şikayetçi olduğumuz hadiselere maruz bırakmakta. Ancak gerçekler böyle değil tabi. Tüm olayların odak noktasında bizler varız aslında. Toplumun en küçük yapı taşı olan insan var yani.

Şöylece oturup gerçekçi bir şekilde değerlendirsek, insan olarak bizleri farklı kılacak özelliklere sahip olmamız gerektiği sonucuna, zannediyorum hepimiz varabiliriz. Ama çoğu zaman ya da çoğumuz için bu felsefe hiç mi hiç icraata dönüşmez maalesef. Öyle yanlış davranışlarda bulunuruz ki bazen, bu davranışların ardından “İnsanız” diyebileceğimiz iradeyi bulup bulamayacağımız şüpheli hale gelir.

Zaman gelir sıkıntılı olduğu her halinden belli olan bir yabancıyla karşılaşır ama hiç dikkate almadan geçer gideriz yanından. Zaman gelir kendimiz tıka basa yiyip içerken, çöp kutusunun kenarında “Acaba temiz kalmış bir parçacık ekmek var mıdır?” düşüncesiyle gezinmekte olduğu, üzerindeki yırtık-pırtık elbiseleri, yüzünde-gözünde bulunan kir lekeleri gibi pek çok emareden belli olan garibane bir çocuğu görürüz de aynı yerde bir kedi ya da köpeği görmemiz halinde o hayvanlara göstereceğimiz sevgiyi dahi esirgeriz, göstermeyiz o çocuğa; hatta daha da öte biraz uzağından geçeriz kazara üzerindeki kirden bize de bulaşır endişesiyle. Normal zamanda, kendinden çok daha güçlü olan düşmanlarından deliler gibi kaçan bir hayvan, yavrusunu korumak söz konusu olduğunda aynı düşmanlarına o derece direnir ki sanki güçlü olan karşısındaki düşmanı değil de kendisidir. Bir hayvan dahi manevi bir bağı korumak için bu derece takdire şayan bir davranışı sergilerken, kendimizi ondan kat kat üstün, akıllı ve manevi değer sahibi kabul ettiğimiz bizler, yavrumuzu cami avlusuna bırakmaktan ve hatta çok daha kötü davranışlar sergilemekten maalesef çekinmeyiz. Bazen de alay ederiz içimizdeki bir deliyle, onunla alay etmenin aslında onu o halde yaratmayı kimbilir hangi hikmetle takdir etmiş olan Yüceler Yücesi Yaradan’la alay etmek olduğunu düşünemeden.

Bizden daha fazla zayıf veya mağdur durumda olanlara karşı sergilediğimiz bu yanlış davranış örneklerini istenildiği kadar çoğaltmak mümkün. Ancak bir de tersi konumdaki manzaraya bir göz atınca görürüz ki; ne zaman mağdur olan konumunda biz olsak; adaletin, insanlığın, medeniyetin en güzel biçimlerini hemen hatırlar ve yalnızca duygularımızla da olsa şiddetle talep ederiz birilerinden; neden bunların bize sağlanmadığından şikayetçi oluruz hemen.
“Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur,
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur;”
diyen Kanuni Sultan Süleyman’ın uyarısının önemini daha iyi anlarız. O an belki de dünyanın en adil, en inançlı, en sevgi dolu, en medeni insanı oluruz. Gücümüz olsa ve karşımızda bizim konumumuzda birileri olsa, onlara yardımcı olacağımıza dair neredeyse yemin bile ederiz kendi kendimize.

Hepimiz tüm bu yanlış davranışlarımızın farkındayız ve kendimizi hesaba çekmemiz gerektiğinin de bilincindeyiz aslında. Ancak ne zaman vicdanımız bizi bu konuda zorlayacak olsa ya bir gerekçeyle erteleriz, ya da bir bahane bulur vaz geçeriz kendimizle hesaplaşmaktan; korkarız, kaçarız adeta vicdanımızın sesinden. Acı gerçeklerden kaçar, süslü hayallerle avuturuz kendimizi. Oysa en acı gerçek, en güzel hayalden üstündür tabi ki.

Ne kadar kaçsak da vicdanımızın sesinden, hayatın acı gerçeklerinden kaçamayacağımız malum. Bu acı gerçekleri, tatlı gerçeklere dönüştürmenin vicdan muhasebesinden başka yolu olmadığı da açık. O halde gelin kaçmaktan vaz geçip bir an önce hesaplaşalım ve barışık olalım vicdanımızla. Sevgili Yunus Emre’nin,

“Gelin tanış olalım,
İşi kolay kılalım,
Sevelim, sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz.”

şeklinde özetlediği güzel felsefesini düstur edinelim hayatımızda. Ve son mısrasını düşünelim sık sık.

Yılların yaprak misali döküldüğü, sevginin eridiği, insanların öz değerlerini kaybettiği şu vefasız alemde; alnı açık, başı dik, göğsü kabarık bir şekilde, gönül rahatlığı içerisinde “İnsanım” diyebileceğiniz, insanlığını kaybetmemiş nadide kişilerden olmanız dileklerimle…

Paylaş
Etiketler: duygusaledebiyatkültürromantik
Önceki Yazı

Bu Günlere Hep Birlikte Yürek Yüreğe…!

Sonraki Yazı

Amerika’da Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak!

Ahmet ADANUR

Ahmet ADANUR

İlişkili Yazılar

Ahmet ADANUR

Üzüntü

06 Şubat 2015
5k
Ahmet ADANUR

Alevilik

30 Aralık 2014
5k
Ahmet ADANUR

Yoğun Bakım-sızlık

25 Ekim 2013
5k
Ahmet ADANUR

Kur’an bu Mudur?

19 Temmuz 2013
5k
Sonraki Yazı

Amerika’da Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap