İnsan vücudunda yeni bir organ bulundu. Bu organ bizim doğduğumuz andan itibaren barsağımızda üç yaşımıza geldiğimizde gelişimini tamamladığını ve adının “Bağırsak Mikrobiyatası” olduğunu biliyor muyduk?
Aslında biliyorduk ama kimliğini göremiyorduk.
Yeni organımızın varlığını şimdi öğrenenler adına sorayım o halde:
Şaşırdık mı?
Evet, değil mi?
Prof. Dr. Canan Karatay hocamız, her konuşmasında sıklıkla bize bu organımızın varlığından bahsederdi. Hatta bu organımızı ihmal ettiğimize dair sık sık örnekler verirdi.
Gülerdik.
İnanmazdık.
Ama bilim kadınının doğruyu söylediğini Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta onaylar derecede bize bilgi veriyor.
Yoğun bakımlarda çoklu organ yetmezliğini ilk tetikleyen de işte bu organdır.
Sonrası mı ne oluyor?
Tabi ki önce kalp duruyor.
Sonra beyin ölüyor.
En sonra da tüm vücut.
Öncelikle;
Günümüzde yeni edindiğimiz bu bilgi paradoksunu çözebilmemiz için şu soru yanıt bekliyor!
“Eğer biz bu yeni organı _sağlıklı beslersek_ ölümü geciktirebilir miyiz?”
.
Yazıyı okuyalım mı ne dersiniz?
Emine Pişiren























