Savaş tamtamlarının hızla çaldığı, Afganistan’da bir balıkçı köyündeki sivillerin üzerine, dünyanın en büyük bombasının atıldığını işitiyoruz.
Zaten savaş hali olan K. Kore’ye ha bugün ha yarın bomba atılacağını hissettiğimiz günler var.
Bölgemiz derseniz zaten savaş alanıdır. Suriye’yi bir gün ABD vuruyor, bir gün İsrail vuruyor. Terör vuruyor. Türkiye vuruyor. Suriye halkı direniyor. Rusya’nın sabrı tükeniyor.
Dünya savaşına doğru gidişat, Amerikalı stratejistleri de telaşlandırmış. İncirlik Üssündeki nükleer bombalar ne olacak diye düşünüyorlar.
Biliyorsunuz, İncilik (Amerikan) Üssüne konan nükleer bombalar İran için konmuştu, Rusya diye anlatılmıştı.
Batılı yazarlar sanıyor ki veya öyle imaj vermeye çalışıyorlar ki, eğer “bu bombalar Erdoğan’ın eline geçerse büyük risk olur” diye akıl yürütüyorlar.(Jacop Shikira)
Bundan on beş gün önce, MOSAD’ın İnternet sitesi DEBKA Fail’de bir haber çıktı. Haber diyordu ki, Amerika İncirlik Üssüne alternatif bir üs arıyor.
Aslında bu haber, ABD’nin böyle bir alternatif aramasından çok, “Türkiye’den nasıl bir tepki alır” hususunu anlamaya yönelikti. Acaba Türkiye İncirlik konusunda ne düşünüyor? Haçlı Ordularını Üs’ten çıkaracak mı, yoksa…
Bizden hiçbir ses çıkmadı. Çıkmaz da…
MOSAD’ın endişelenmesine gerek yok. Bir önceki yazımda, siyasi iktidarın artık Avrupa’yı düşman (İngiltere hariç) Amerika’yı dost bellemiştir, diye yazmıştım.
Gelelim bir üçüncü dünya savaşının derinleşmesi durumunda, bu silahların kullanılıp kullanılmayacağına…
Hiç şüpheniz olmasın ki, müttefikimiz ve dostumuz Amerika, elindeki tüm silahları, hiç düşünmeden kullanmaya hazırdır.
Bombayı attığı ülkenin suçlu olup olmaması da önemli değildir.
Erdoğan önümüzdeki günlerde Amerika seferlerini sıklaştıracaktır. İncirlik ve Diyarbakır üslerinin Amerika tarafından hiçbir sakıncaya gerek duymaksızın kullanılacağından emin olabilirsiniz.
Zarraf’ı verip, YPG’yi alacaklarını tahmin ediyorum.
Dünyanın en fakir ülkesini terörle mücadele ediyorum diye her gün bombalaması nasıl izah edilebilir?
Derin devlet karşısında Trump’ın yapabileceği hiç bir şey yoktur. Halk Trump’ı suçlayacak, Amerika’yı CIA yönetmeye devam edecektir. CIA hem Amerikan medyasını hem de Avrupa medyasını denetim altına almıştır. CIA dünya çok uluslu şirketlerinin güvenlik örgütüdür.
Trump, Amerikan Başkanı değildir. Bakanlar silah kontraktörüdür.
Hatırlarsanız, Erdoğan ile ilk görüşmeye gelen de, CIA Başkanıydı.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com


















