İzmir’in büyük yılan hikayelerinden biridir İnciraltı. Bugüne kadar onlarca plan çözüm olamadı.
Kentte kalan en değerli 690 hektarlık alan haliyle yatırımcıların iştahını kabartmaya devam ediyor.
Son olarak 5’inci İdare Mahkemesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine açtığı davada İnciraltı Turizm Merkezi 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planları’nın yürütmesini durdurdu.
Oysa sözkonusu plan Kültür ve Turizm Eski Bakanı Ertuğrul Günay’ın ‘evreka evraka*’ diye (buldum buldum) dolaştığı bir plandı. Tüm tarafların memnun kalacağına inandığı planı “Bir ağaç boyunu geçmeyecek yapılaşma’ olarak anlatıyordu Günay.
Planda en büyük alan 1 milyon 967 bin 406 metrekare (yüzde 43) oranıyla turizm tesislerine ayrıldı. Yüzde 6 nitelikli konut alanı olarak bırakıldı. Ticaret yüzde 7, kentsel yeşil alanlar yüzde 23’lük pay aldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu aslen kendilerine ait olan, birkaç değişiklikle Bakan Günay’ın lanse ettiği plandan memnun görünüyordu.
Ancak arsa sahipleri nitelikli konut alanı payını beğenmediler.
Doğrusu işin içinden ‘rant sevdalıları’ diyerek çıkmak kolay. Bir yeşil hastası olarak hak sahipleri ile tartışmışlığım bile vardır. Çünkü içlerinde arsa simsarlarına dönüşenler de yok değildi. Ama olayı çift taraflı doğru görmek gerekiyor. Kentin bir başka bölgesinde arsaları olanlara kıyasla büyük mağduriyet yaşadılar.
Peki planda bana göre oranı daha yüksek olması gereken ‘turizm alanlarına’ neden karşı çıkılıyor.
Çünkü ürküyorlar. Arsa sahipler büyük yatırımcı grupların ucuz fiyattan alım için büyük baskı yaptığından yakınıyor. Plan onaylanırsa bu kez hisse teklif edileceğini, hisselerinin zaman içinde yok pahasına dönüşeceğini anlatıyorlar.
Eli kulağında plan revize edilerek yeniden çıkacak. Eğer çözüm olarak konut alanları artırılırsa hemen söyleyelim bu kent adına yine katiyetle doğru olmaz. Aslında arsa sahiplerinden köklü bir çözüm de gelmiyor değil;
‘Büyükşehir Belediyesi kentin başka yerinde emsal yer versin biz gidelim, uğraşamıyoruz’ diyenler de var.
Ya da ‘İzmir’e termal turizmde şans yaratacak, asıl çözüm için mücadele edilmeli ve turizm yatırımcılarıyla arsa sahipleri güvenilir formüllerde buluşturulmalı’ diyen de.
Keşke.
Bu arada İnciraltı’nda yeni bir gelişme sözkonusu.
İzmir Körfezi’nin iki yakasını birbirine bağlayacak köprü ve batma tüp tünelden oluşan proje, bu yakada sorunlu arsaların bir kısmının üzerine oturuyor.
Özdilek AVM’nin yanında kalan arsaların sahipleri iyice tedirgin.
Bu etkiyle de ‘Büyükşehir Belediyesi’ne gel bizim arsalarımızı uygun fiyattan al, biz devreden çıkalım’ çağrısı yükseliyor. Görevi döneminde bu sorunu çözmeye ant için Başkan Kocaoğlu bu çağrıya cevap verebilir mi?
Zor. Sonuçta yılan hikayesi, kıvrıla kıvrıla yoluna devam ediyor.
