Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

İnanıyor Musunuz Siz?

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
29 Mayıs 2021
Anı / Günce, Hüseyin ERKAN
0
İnanıyor Musunuz Siz?
413
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Nerede cehalet varsa,

cehennem oradadır.”

Ömer Hayyam

1957 – 1958 ders yılı… Aksu Köy Enstitüsü, pardon, Aksı Öğretmen Okulu 5. sınıf öğrencisiyim. O yılki ders programımızda yepyeni bir ders görünüyordu: Sağlık Bilgisi…

Aa, ne güzel!.. Seviniyorum. Sağlığımızla ilgili ne yararlı şeyler öğreneceğim, kim bilir!

Hangi öğretmen girer, acaba bu dersimize?

Müdürümüz Enis Türköz mü, tabiat bilgisi öğretmenimiz Zeliha Karakapıcı mı, Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü mezunu Musa Okay mı yoksa?

Derken, haftada yalnızca bir saat olan “Sağlık Bilgisi” dersi geldi çattı. Edebiyattan cebire, kimyadan biyolojiye, psikolojiden sosyolojiye her dersin kitabı var ama bu dersin kitabı yok… Gözlerimiz kapıda… Kim gelecek bakalım?

Öğretmen zili çaldıktan bir iki dakika sonraydı ki, daha önce hiç görmediğim orta yaşlı ve orta boylu bir bey girdi içeri. Her öğretmenimize olduğu gibi, hep birlikte ayağa kalkıp onu da selamladık saygıyla.

Antalya Devlet Hastanesi’nde doktormuş. Müdürümüzün ricasıyla, sağlık bilgisi dersimize gelmeyi kabul etmiş.

Sevgili Enis Türköz öğretmenim, değerli müdürüm benim!

Düşünmüş ki, iki yıl sonra öğretmen olup köylere gidecek bu gençlerin sağlık bilgisi dersine tarım öğretmeni Ahmet Tuncer mi, iş bilgisi öğretmeni İzzet Karakurum mu, beden eğitimi öğretmeni Osman Aybastı ya da eşi Türkçe öğretmeni Naciye Aybastı mı girse?

Yoksa edebiyat öğretmenleri Mustafa Şanlı, Mehmet Hamzaoğlu, kimya öğretmeni Sezai Ertuğrul, yoksa yoksa meslek dersleri öğretmenleri Şenay Can, Rıfkı Can ve Vedat Ak’a mı versem bu görevi?             Evet, fizik öğretmenim, müzik öğretmenim, resim öğretmenlerim de var ama… Ben mi girsem, bu derse yoksa?” diye düşünüp taşınmış ve:

“Hayır, hayır! Hiçbirimiz bir doktor kadar yararlı olamayız.” kanısına varıp, “Mutlaka bir doktor vermeli bu dersi” diyerek böyle bir yol bulmuş işte.

Siz benim yerimde olun da sevmeyin bakalım; öğrencilerini böylesine çok sevip düşünen Enis Türköz gibi bir yöneticiyi! (1)

Haftada bir saat da olsa, bir doktorla baş başa olacaktık, o günden sonra. Ve çok yararlı şeyler öğrenecektik mutlaka!

“Okulun doktoru yok muydu?” sorusu akla gelebilir.

1953’te, 12 yaşındayken, “Aksu Köy Enstitüsü” diye girdiğim bu okulda, evet bir doktor vardı. Kabakulak hastalığına yakalanmıştım da o yıl, beni o iyileştirmiş; 21 gün revirde yatırmıştı. Bedia Kervancıoğlu’ydu adı. “Çapkın bir avukat eşi varmış; ayrılmış.” derlerdi. Çocuklarıyla birlikte okuldaki lojmanda kalırdı. İki-üç yıl sonra, başka bir okula gittiğini duyduk. O’ndan sonra, sürekli bir doktorumuz olmadı nedense.(2)

Çoğu zaman, düşündüğümüz gibi olmuyor; her şey. Düşünüyorum da, “Sağlık Bilgisi” dersimize “Okuldaki öğretmenlerimizden biri girseydi keşke!” diyorum şimdi. Söyleyeyim nedenini:

Kendisinden çok şeyler beklediğimiz doktor öğretmenimiz, geçip oturdu masasına. Çantasını açıp bir dosya çıkardı. Ve sonra başladı okumaya: “Hijyen nedir?”

O, başını kaldırmadan ha bire okuyor; bizler de bir sözcüğünü kaçırmamaya çalışarak hızlı hızlı yazıyoruz; önümüzdeki deftere… Kitabı yoktu ya bu dersin, sınavlara nasıl hazırlanacaktık?

Öyle bir şeymiş ki bu “hijyen”, sonraki derste de bitmedi, sonraki ayda da… Dahası, ders yılı sonu geldi ama “hijyen”in sonu gelmedi. Sanırım; tıp fakültesine başladığında tuttuğu notlardı; bize okuyup yazdırdığı.

Oysa bu notları bir yana bırakıp, “Mikrop nedir?” sorusuyla başlasaydı derse. Sonra, “Hastalıklardan nasıl korunabiliriz?” sorusunu tartışsaydık… El yıkamanın, öksürüp aksırırken ağzı kapamanın, günde en az 8 – 10 bardak su içmenin önemini anlatsaydı…    Nerde!..

Ne dengeli beslenmeden söz edildi, ne diş fırçalamadan…

Ne ilaçlardan dem vuruldu, ne aşılardan…

Ne yalan söyleyeyim; yalnızca “hijyen” sözcüğü çakılıp kaldı belleğimde. Hiç dersime girmediği halde Dr. Bedia Kervancıoğlu’nun adını hiç unutmadım ama bir yıl dersime giren bu doktorun ne adı var belleğimde, ne soyadı… Nasıl olsun ki, hiçbir iz bırakmamış ki bende.

Niçin mi anlattım bu anımı, söyleyeyim:

Tıp fakültesini bitirmeyen doktor; teknik üniversiteyi bitirmeyen mühendis; hukuk fakültesini bitirmeyen avukat, savcı, yargıç olamıyor; değil mi?

Doğrusu bu tabiî… Dahası, harp okulunu bitirmeyen subay, imam hatip lisesinden mezun olmayanı imam yapmadıkları gibi, belli bir kurstan geçip ehliyet almamış birinin de otomobil kullanmasına izin verilmiyor.

Pekiyi, Atatürk’ün, “Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!” dediği öğretmenleri nerde, nasıl yetiştiriyoruz? Doktor avukatlık yapamıyor, avukat mühendislik; mühendis de doktorluk ve avukatlık yapamıyorsa, öğretmen nasıl olabiliyor?

Bakınız; Aksu Öğretmen Okulu ve Ankara Yüksek Öğretmen Okulu mezunu Prof. Dr. Süleyman Bozdemir diyor ki:

“Öğretmenlik devamlı gelişme halinde olması gereken, hem alan bilgisi ve öğretme becerisi hem de genel kültür ve entelektüel olarak kesintisiz beslenmesi gerekli olan, çok özel bir uzmanlık alanıdır. Oysa bizde öğretmenlik mesleği devlet katında ve genel kamuoyunda fevkalade önemiyle orantılı olarak algılanmamaktadır.” dedikten sonra, yüksekokul ve fakülte mezunu diye, öğretmenlik bilgisi ve ehliyeti olmayan nice işsiz, isteksiz ve yeteneksiz kişilerin öğretmen diye atandıklarını anlatıp şöyle devam ediyor:

“Oysaki bir konuyu bilmek ve öğretmek aynı şey değildir. (…) Bilmek, öğretmenlik için gerekli fakat yeterli değildir. (…) Bilginin nasıl öğretileceğini de iyi bilmek gerekir. (…) Öğretmenlik her şeyden önce bir ruh ve sevgidir. (…) Öğretmen her şeyden önce bir eğitimcidir ve insanın eğitilebileceğine inanır.”(3)

Kaliteli öğretmenler yetiştirecek yeni yüksek öğretmen okulları açması gerekirken, var olanları da kapatan, bilim okulları açması gerekirken, pek çok din okulu açmakla övünen sözde millî eğitim bakanları ile “çağdaş uygarlık düzeyine” ulaşabileceğimize inanıyor musunuz siz?

 

Hüseyin Erkan

huseyinerkan.antalya@gmail.com

———————————————————————————-

 (1) Yazıyı bilgisayara aktaran kızım Dilem Gözde, burada parantez açıp, “Babacık! Tüm bu isimleri ve hatta ne öğretmeni olduklarını nasıl hatırlıyorsun, onca yıl sonra?” diye sormuş. Hiç unutmadım ki tatlım! Daha düne kadar birçoğuyla haberleştim. Mümkünse ziyaret ettim. Nasıl anımsamam ki, yalnız beynime değil, yüreğime de kazınmış adları.

Paylaş
Etiketler: Hangi öğretmen girerömer hayyam
Önceki Yazı

Namazı ve Camiileri Terk Ettik?

Sonraki Yazı

Akıl Secde Savaştır Der…

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Dikkatlerim
Anı / Günce

Mikroskop

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Akıl Secde Savaştır Der...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap