İki Maç… Milli Heyecan… Uluslararası Zevk (2)

Cumartesi akşamı ve gecesi de iki maç vardı, Çarşamba akşamı da iki tane bizim için önemli iki maç vardı. Bu kez ilk maç basketboldu ve aynı zamanda Eurobasket 2009’da yer alan millilerimizin son maçı idi. Her şey güzel başladı, bitişi iyi yapamadık. Bosna Hersek karşısında gülen taraf biz olamadık.

Eurobasket 2009 ve ilk üç maç sonunda Türkiye

Söylenecek fazla söz yok. Milli takımım karşısında kelimeler kifayetsiz… Turnuvaya giriş ve aynı zamanda Estonya maçını değerlendirdiğim yazımda demiştim ilk maç Litvanya, zor maç Litvanya. Çevirdik mi zoru kolaya? Seyrine doyum olmayan maçtı, bir 40 dakika daha sürse izleyecektim vallahi de billahi. Sonra Bulgaristan sonunda skor güzel, hareketler güzel, oyun güzel şov güzel ancak heyecan yok ya bir yere kadar… Ve Polonya ile hat-trick, var mı ötesi en pahalı ziynetlere malik!?

Bosna Hersek-Türkiye

Nutkumuz tutuluyor, boğazımız düğümleniyor, yazamıyoruz! İçimiz yanıyor alev alev futbol tutkunları olarak, 2010’da, Afrika’da kuvvetle muhtemel yokuz! Belli ettik, ediyoruz! Bosna maçından sonra sürpriz takımız, gitseydik, gitmeyi becerebilseydik biraz olsun atacaktık üstümüzden bu yaftayı, ama etiketkendik ve tescillendik, tescilledik kendimizi artık… Bundan sonra teknik-taktik analize gerek yok, belki bir mucize bekleyip bekleyeceğiz. Biz iki maçımızı aldık diyelim, İspanya da Bosna’yı ne yapar eder yener, endişemiz yok ama Estonya deplasmanı deplasman mıdır ki bu saatten sonra Hersek için? Bekleyip göreceğiz, arada da Estonya’ya dua edeceğiz! Şartlar da elverirse ben de o gün Türkiye’nin maçı olsa bile Estonya-Bosna Hersek maçını izleyeceğim, sonrasında burada sizlerle mutlu buluşabilmek ümidiyle… Selametle…

NOT: Her şeyden, selden ve afetten haberdarım. Yazan yazıyor, çizen çiziyor zaten, bir de ben canınızı sıkmayayım diyorum. Canını kaybeden herkese Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.