Soma, acı ve hüzün dolu anılar. Kim nasıl hatırlasın. Ateş içinde kaldı yürekler. Parçalandı ve bölündü duygular.
Soma, yer altında patlama…
Hendek, yer üstünde infilak…
Soma’da halka atılan tekmeler, işçinin ve çalışanın vicdanları sızlarken,
Hendek ilçesinde, patlayan havai fişek fabrikası, halkın umutları, işçinin ekmeği her şeyi bitiren canavar iş yeri…
İş yeri sahibine, Müslüman iş adamları derneği üyeleri yemekli ziyafet verip geçmiş olsun dedi. Yemekli ziyafet, Ülkenin manevi olarak getirildiği ve garibanların ezilmesini gözler önüne seren, doymak bilmez ve kan sülüklerinin doğal davranışıdır.
Hendek ilçesinde yedi ölü ve bir o kadar da kayıp ve yaralılar. Köylülerin yıkılan evleri, tahrip olan tarlalar. Kıyamet gibi, bir olayı üç ay önce nasıl kontrol etmişlerse, fabrika teftiş edilmiş hâli bu iken, böyle bir patlama aksi durumda kim bilir neler olacaktı.
Yemekli ziyafet, yemekli utanç ziyafetiydi. Utanmadılar, işçiler can derdinde fabrika sahibi göbek şişirmenin peşinde. İnsan olan utanır. Bu hareket inanç eksikliği ve ahlâk düşüklüğüdür.
Bu ziyafet, İlknur’u evinin önünden alınıp öldürülmesine eşdeğer, bir cinayettir.
Bu ziyafet, topluma verdiği acıların toplandığı yerdir.
Bu ziyafet, termik santrallerden çıkan köylüyü boğan duman kadar karadır. Orman yangınları kadar yürekleri yakandır. Kesilen zeytin ağaçları kadar üreticinin rızkına düşmanlıktır. Satılan fabrikalar kadar, toplumu hiçe saymaktır. Fabrikaların hurdaya gitmesinde mafya parmağı kadar acı bir olaydır.
Bu ziyafet, işçiye tekme atanları taltif için ateşe yapmak kadar ayıptır. Yapılan Almanya’da kınanmıştır.
Somadan Hendeğe dürüstlüğün ve ahlakın ayaklar altına alındığı bir günün anılarla kalplere yazıldığı zaman dilimidir. Dünya günlüğünde ise aşağıdan da aşağı bir davranış olarak kalacaktır.





















